ÇÖPLERİMİZİ İSTANBUL’A, BURSA’YA GÖNDERDİK.
2024 yılını da kaybolan yıllar listesine ekledik. 2025 yılının güzel bir yıl olması hepimizin ortak dileğidir. Biz yine kaybolan zamanlarda gezinmeye devam edelim.
Yıllar yılları kovaladı ancak Yalova çöp sorununu bir türlü çözemedi. Bu arada nüfus aşırı bir şekilde artmaya devam ediyor. Böyle devam edersek kendi çöpümüzde boğulup gideceğiz
Yalova’nın ilk çöplüğü Kurtköy yolu üzerindeydi. Burası yeterince dolunca 1999 yılında ağaç dikim alanı olarak Yalova Lisesi Eğitim Vakfına devredildi. Yalova’nın çöpleri bu defa şimdiki devlet hastanesinin doğu tarafına tepeden Bursa yoluna kadarki 60 dekarlık alana dökülmeye başlandı.
Artan nüfusla birlikte çöplük alanındaki biriken çöpler artık dağ gibi görünüyordu. Yakın çevresi için hatta kentin tamamı için çok büyük sorun olmaya başlamıştı. Sinek üretim tesisine dönen çöplükten süzülen suları da şehir içinden akan dereye oradan da denize akıp kirletiyordu. 1984 yılında Yalova Belediye Başkanı olarak seçilen Cengiz Koçal çöplük alanında bir çöp ayrıştırma tesisi kurdu. Tesis o günün parasıyla 200.000 TL (tabriben 100.000 dolar)’ye mal oldu.
Tesis çalışmaya başlayınca çöplerin yüzde doksanını oluşturan organik maddeleri kentin içinde 150.000 metrekareyi bulan yeşil alanların gübrelenmesinde kullanıldı. Kalan kum, çakıl gibi maddeler şimdiki amfi tiyatronun yapımı esnasında dolgu malzemesi olarak kullanılıyordu. Tesis tıkır tıkır çalışıyor çöp dağları eriyordu.
TESİS HURDAYA GÖNDERİLDİ
Yaklaşık 10 yıla yakın zaman çalıştı sonrasında ise yönetim değişti ve randımanlı çalışmıyor diye hurdaya ayrıldı. Oysa değişmesi gereken 2-3 beygir gücünde 5-6 adet elektrik motorunun değişmesiyle daha randımanlı çalışır hale getirilebilirdi.
Sonrasında ise çöp dağı yeniden büyümeye başladı. Bursa- İstanbul yolu üzerinde, Yalova girişinde olan bu çöplük Yalova’nın çok güzel reklamını (!) yapmaya devam etti. Ve bu çirkin ve sağlıksız manzara 10 yıl daha devam etti.
Bu arada en köklü çözüm olması gereken çöpü kaynağında ayrı toplama çalışmaları devam etti. Ancak aradan geçen bunca zamana rağmen evsel atıkların kaynağında ayrı toplama konusunda başarılı olunamadı.
SONUNDA ÇÖP SORUNUNA NEŞTER VURULDU.
Çöplük yeri kapatıldı. Üzerine toprak örtüldü.
Yeni çöplük yeri olarak Denizçalı Köyü yakınlarında yeni bir alan belirlendi. Yeni çöplük alanının altına kalın naylonlar serildi. Akacak suların arıtılarak çevre zarar vermesinin önüne geçilmeye çalışıldı. Ancak yine poşetler içine konularak atılan çöpler problem olmaya devam ediyordu. Çöp kamyonları çöpünü döktükten sonra üzeri toprakla doldurulmaya başlandı. Daha sonrada buradan elde edilen gazla elektrik üretilmeye başlandı ve halen devam ediyor.
ÇÖPLER İSTANBUL’A BURSA’YA GÖNDERİLMEYE BAŞLANDI.
Ancak bu arada büyük bir problem yaşandı. Yeni çöplük alanı hazırlanma aşamasındayken eski alan satıldığından çöpleri dökecek yer bulunamadı.
Bu defa 50 tonluk sıkıştırmalı kapalı kasa iki TIR’la Yalova’nın çöpü geçici bir süre İstanbul ve Bursa’ya taşınmaya başlandı. Bunun için sanayi sitesinde bir rampa yapıldı. Çöp kamyonları bu rampadan çöplerini TIR’ın içine döktüler.
Yeni çöplük alanı açılınca sorun çözüldü mü acaba. Ne gezer çöp depolama alanı hızla dolmaya başladı. Birinci ve ikinci lot doldu. Üçüncü lot ise bugünlerde dolduruluyor.
Yeni çöplük alanı belirlenmesi gerekiyor. 50.000 lik planlar yapılırken yeni çöplük alanı olarak Armutlu ormanları gösterildi. 200.000 m2 ve merkeze uzaklığı 55 km.
Çöplerin yakılarak imha edileceği yönünde haberler geliyor. İnşallah doğru değildir. Müthiş bir hava kirliliği yaratabilir. İklim değişikliği nedeniyle yaşadığımız ya da yaşayacağımızı artık görebildiğimiz felaketleri yok sayamayız.
Çözüm; kaynağında yani evlerden ve işyerlerinden ayrıştırarak toplamak ve geri dönüşüm sağlayabilmek.
Evlerin de sıfır atık projesine alınmasına ne dersiniz.
YALOVA KAYBOLAN ZAMANLARDA ÇOK OLAYLAR YAŞADI:
ESNAFLARIN ŞEHİRDEN ÇIKIŞI SEÇİM KAYBETTİRDİ.
Kaybolup giden zamanlarda sorunlar hiç bitmedi. Özellikle Dörtyol civarında yoğunlaşan tamirci esnafı kentin girişi için hiç güzel görüntü oluşturmuyordu. Ayrıca kentin içine yayılan ve yarattıkları çevre kirliliğiyle çok sık şikayetlere sebep oluyorlardı.
Belediye başkanı Cengiz Koçal şehir içindeki esnafı çıkarabilmek için çok uğraştı. Sonunda Taşköprü sanayi sitesi yapıldı. Esnaf arsa parası vermeden sadece binaların yapımına katkı sağlayacaktı. Altyapı belediye tarafından yapılmıştı. Sonunda esnaflar daha sağlıklı işyerlerine taşındı ancak Cengiz Koçal’da 2500 dolayında oy potansiyeli olan esnaflar yüzünden 1994 yerel seçimlerini kaybetti.
Taşköprü Sanayi Sitesi’nin ardından Kirazlı Sanayi Sitesi’de yapıldı. Bu sitenin ve toptancılar sitesinin yapımı Belediye Başkanı Yakup Bilgin Koçal dönemine rastlıyor. Bu dönemin en zor dönem olan deprem dönemine denk gelmesine rağmen belediye elini taşın altına koydu. Harcamaların tamamını yaptı. Sonra maliyet fiatına esnaflara devretti. Dükkanların hazır olmasına rağmen bazı esnaf şehir içinden çıkmak istemedi. Belediye iş makinalarıyla bazılarının önüne hendek açmak zorunda kaldı. Böylece şehir merkezi tamirci, imalatçı esnafı ve toptancıların yarattığı çevre kirliliği sorunu son buldu. Başkan Yakup Koçal’ın deyimiyle Yalova kasaba görüntüsünden kurtulmuş oldu.
AT ARABALARI KAMYONETÇİLERE TESLİM OLDU.
Bir zamanlar şehir içi ulaşım at arabalarıyla yapılıyordu. Derelerden kum taşırlardı, pazardan mahalleler insan taşırlardı, yük taşırlardı. Hatta bayram törenlerinde STK’lar süsledikleri at arabalarıyla geçit törenlerine katılırlardı. Kentin içinde at arabalarının beklediği yerler ayrı bir sorundu. Atların bıraktığı pislikler sorun yaratıyordu. Ayrıca trafik içinde problem olmaya başlamışlardı.
Bir yandan da yavaş yavaş teknoloji değişti. At arabaları yerine kamyonetler şehir içinde taşımacılığa hakim olmaya başladı. Hem daha hızlı hem de daha çok mal taşıyorlardı. Kamyonetçiler birleşerek birde dernek kurdular. Yalova Kamyonetçiler Derneği’nin şimdiki Çam İşhanı’nın bulunduğu yerde küçük bir barakaları vardı.(1972) Başkanları o dönemde Haydar Yıldırım’dı. Dernek merkezinin açılışını dönemin Belediye Başkanı Rahmi Üstel yapmıştı. Kamyonetçiler Yalova siyasetinde de etkin oluyorlardı. Devamlı halkın içindeydiler. Nitekim dernek başkanı Haydar Yıldırım sivil toplum kuruluşu temsilcisi olarak belediye meclis üyeliğine seçilmişti. Yalova’nın en eski sivil toplum kuruluşlarından biri olan Yalova Kamyonetçiler Derneği halen faaliyetine devam ediyor.
Yalova’nın Kayıp Zamanları yazmakla bitecek gibi değil. Bıkmadan usanmadan yazmaya devam. Bu arada elindeki belgelerle, fotoğraflarla, bilgilerle bana destek olan değerli Yalovalı dostlarıma teşekkürlerimi sunuyorum. Bu yazı dizisi Yalova hafızasını hatırlamak ve canlı tutmak amacıyla hazırlanmaktadır. Her türlü yardım ve desteğe açıktır. 75 yaşında olan ben zaten birçok olayı bizzat yaşadım ve hatırlıyorum.
Önümüzdeki hafta Yalova’nın kaybolan yıllarında yayınlanan eski gazetelerden örnekler sunacağım.
Sağlıcakla kalın.