KENTİMİZ İÇİN ÇALIŞANLAR - BELEDİYE BAŞKANLARIMIZ
Her belediye başkanının ve meclis üyelerinin bu kente attıkları imzalar vardır. Kent hafızasında unutulmaz izler bırakmışlardır. Siyasi çalkantıların yaşandığı dönemlerde ise belediye başkanlarının zor dönemler geçirdiklerini görüyoruz.
Şimdi gelin Yalova’nın kayıp zamanlarında belediye başkanları arasında kısa bir tur atalım.
Yalova’da belediyecilik tarihi 1890 yılına kadar uzanmaktadır. Zaten Osmanlı Dönemi’nde belediyecilik bu tarihlerde başlamıştır. Yalova’nın ilk belediye başkanı Hasan Efendi olarak kayıtlarda geçmektedir. (1890-1904) Bu nedenledir ki Yalova Belediye Logosu’nda 1890 tarihi bulunmaktadır.
Cumhuriyet döneminde ise Karamürsel’in nahiyesi iken Atatürk’ün gelişiyle 1929 yılında ilçe olarak İstanbul’a bağlanan Yalova’nın ilk belediye başkanı Yakup Acar’dır. Yakup Acar aynı zamanda Yalova Müdafa-i Hukuk Cemiyeti kurucularından olduğu bilinmektedir.
Bu tarihten sonraki seçilmiş belediye başkanlarını ise şöyle sıralayabiliriz.
1- Yakup Acar (1929-1934)
2- 1934-1946 atamalar vardır.
3- M. Safa Tüzünataç (1946-1950)
4- Ziver Tüzel (1950-1951)
5- Rahmi Üstel (1951-1952)
6- İsmail Toker (1952-1955)
7- Hasan Çam (1955-1959)
8- Enver Üstün (1959-1960)
9- Rahmi Üstel (1963-1973)
10- Mehmet Durmam 1973-1977)
11- Rahmi Üstel (1977-1980)
12- Görevlendirmeler var.
13- Cengiz Koçal(1984-1994)
14- İbrahim Uzun (1994-1999)
15- Yakup Bilgin Koçal (1999-2004)
16- Barbaros Hayrettin Binicioğlu (2004-2009)
17- Yakup Bilgin Koçal (2009-2014)
18- Vefa Salman (2014-2020)
19- Mehmet Gürel (2024-...)
Yalova’nın ilk belediye binası şimdi Uğur Mumcu Kültür Merkezi’nin bulunduğu yerdeydi. Daha sonra Karizma İş Merkezi’nin bulunduğu yere 5 katlı yeni belediye binası yapıldı. Üçüncü bina ise eski pazaryerine şimdi otopark olarak kullanılan yere yapıldı. Son binanın yapıldığı yer açık ve kapalı Pazar yeri olarak kullanılıyordu. Depreme karşı dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkılarak yerine otopark yapıldı.
Bu pazaryerinin deniz tarafındaki köşesinde şimdi Halk Ekmek büfesinin bulunduğu yerde ise kentin elektrik santrali ve buzhane olarak adlandırılan soğuk hava deposu vardı. Kente ancak gecenin belli saatlerine kadar elektrik verilebiliyordu.
ESERLERİ YAŞIYOR
Safa Tüzünataç’ın ilk belediye bandosunu kurmasını, ilk belediye otobüslerini çalıştırmasını, kent meydanına Sefa Suyu’nu getirmesini, Safranyolu’nu asfalt yaptığı için hapse atılan, Yalova’yı bir turizm kenti yapmak için yaptığı çalışmalarıyla, susuzlukla yaptığı mücadelesiyle Rahmi Üstel’i unutabilir miyiz. Ya seçim kaybetme pahasına kent içindeki tamirci esnafları sanayi sitesine taşıyan, Gökçe Barajı’nın Yalova’ya kazandırılmasındaki gayretleriyle Cengiz Koçal, Yalova’nın ilk kanalizasyon altyapısını yapan Mehmet Durmam, Yalova’nın il yapılması zamanındaki çabaları, pazaryerinin üzerinin kapatılması, yat limanı gibi çalışmalarıyla İbrahim Uzun’u, Yalova’nın arıtma tesislerinin yapılmasını sağlayan, Yürüyen Köşkü belediye bünyesine alıp yeniden düzenleyip ziyarete açan Barbaros Binicioğlu’nu, deprem sonrasında kentin yeniden ayağa kalkması için olağanüstü gayretlerini izlediğimiz ve kentin gelecek ufkunu açacak projeler üreten ve uygulamaya koyan Yakup Bilgin Koçal’ı bu kent halkı asla unutmamalı. Tabiiki yapılan hizmetler yukarıda yazılanlarla sınırlı değil…
PROJELERE SEÇİLEN YENİ BAŞKANLARDA SAHİP ÇIKMALI
Belediyecilik bir ekip çalışmasını gerektirir. Şimdi kaybolan yıllar olarak andığımız geçmiş dönemde belediye başkanlarının yanında olan belediye meclis üyelerinin ve diğer çalışma arkadaşlarının çabalarını da unutmamak gerekir.
Birde şöyle bir hata yapıldığını düşünmemek elde değil. Bir belediye başkanının başlattığı güzel bir projeyi seçimle gelen yeni başkanında sahip çıkması gerekmez mi?. Beğenilmiyorsa revize edilir. Tamamiyle iptal etmek harcanan zamana, harcanan emeğe, harcanan paraya yazık etmek değil midir? Yerel seçmenlerin de bu projelere sahip çıkması büyük önem taşımaktadır. Kentin geleceğini yakından ilgilendiren bu hataları maalesef Yalova’da çok yaşadık.
GEÇMİŞ YILLARDA KÖTÜ ANILARIMIZ YOK MU?
Bir zamanlar Yalova’da sokak başlarında çöp varilleri vardı. Bu variller adeta sinek üretim merkezleriydi, yeterli suyu yoktu, tozlu yolları vardı, evlerdeki kanalizasyon kuyuları taşar vidanjörlerle çekilip bir yerlere boşaltılırdı. Sel baskınları yaşandı, depremler yaşandı. Geçmişe göre şu anda yaşadığımız günler daha iyi değil mi?
BELEDİYE ÖNÜNDE JİMNASTİK YAPMADAN ÇALIŞMAYA BAŞLANMAZDI.
Bu haftaki yazımı gülümsemeyle hatırladığımız ayrıca çok yerinde bulduğum iki uygulamadan bahsederek noktalayalım.
Birincisi,Yakup Bilgin Koçal’ın belediye başkanlığı döneminde belediye personeli mesaiye başlamadan önce toplu jimnastik çalışması yapardı. Öylesine güzel bir uygulamaydı ki… Hareketler sonunda herkes işinin başına gülerek neşe içinde giderdi.
FATİH’İN VASİYETİNE UYDUK
İkinci konu ise İbrahim Uzun döneminden;
İbrahim Uzun döneminde elinde toz kireç kovasıyla dolaşan bir kişi vardı. Üzerindeki gömlekte yerlere tükürmeyin yazıyordu. Bu kişi elindeki küçük kürekle nerede bir tükürük görse üzerine kireç atıyordu. Güzel bir uygulama idi. İnsanlar artık sokaklara tükürmekten utanır olmuşlardı.
Pekiyi nereden çıkmıştı bu kireçleme işi. Arkasından İstanbul fatihi Fatih Sultan Mehmet’in vasiyeti çıktı.
Sultan Mehmed’in “tababetle ilgili” vasiyetnamesinde şöyle yazıyordu;
“Ben ki İstanbul Fatihi abd-i âciz Fatih Sultan Mehmet bizatihi alın terimle kazanmış olduğum akçelerimle satın aldığım, İstanbul’un taşlık mevkiinde kâin ve malumü’l- hudut olan 136 bap dükkanımı aşağıdaki şartlar muvacehesinde vakf-ı sahih eylerim. Şöyle ki:
Bahis edilen bu gayr-i menkulatımdan elde olunacak nemalarla İstanbul’un her sokağına, ikişer kişi tayin eyledim. Bunlar ki, ellerindeki bir kap içerisinde kireç tozu ve kömür külü olduğu halde günün belirli saatlerinde bu sokakları gezeler. Bu sokaklara tükürenlerin, tükürükleri üzerine bu tozu dökeler ki, yevmiye 20’şer akçe alsınlar.”
Belli ki İbrahim Uzun bu vasiyetten etkilenmişti. Corono virüsüyle mücadele ederken hijyen kurallarının ne kadar önemli olduğu bir dönemde hep bu uygulama aklıma gelmiştir.
Önümüzdeki hafta İstanbul’a ve Bursa’ya Yalova’dan çöp gönderdik ve eski pazaryerimizde neler vardı….. konularındaki anılarımızı tazeleyeceğiz.
Kalın sağlıcakla.