Karamanoğlu Mehmet Bey, 13 Mayıs 1277’ de yayımladığı bir bildiriyle, Türkçeyi resmî dil olarak kabul etmiş, Farsça konuşma ve yazışmayı yasaklamıştı. Bu nedenle 13 Mayıs, Türkçe için mutlaka hatırlanması gereken önemli bir gündür.
Karamanlılar, 1256- 1483 yılları arasında, Orta Anadolu’ nun güney kesimine egemen olan Türkmen beyliğidir; Anadolu beyliklerinin en büyüğü ve güçlüsü olarak Osmanlı yayılmasına karşı XV. yüzyıl sonlarına değin en önemli direnme odağını oluşturmuştur.
Oğuzların Avşar boyundan geldikleri ileri sürülen Karamanlıların bir bölümü, Anadolu Selçuklu hükümdarı I. Keykubad ( hd: 1220- 37)tarafından uç beyliği göreviyle Ermenek yöresine yerleştirilmişti. 
Bir Babai dervişi olan boy başkanı Nure Sufi ( ö: 1256), bölgenin Türkleşmesinde önemli rol oynadı.
Beyliğin kurucusu olan oğlu Kerimeddin Karaman Bey (hd: 1256-61), 1256’ da Anadolu Selçuklu hükümdarı IV. Kılıç Arslan’ dan ikta beratı alarak Ermenek’ i merkez edindi.
Yerine geçen oğlu Şemseddin Mehmed Bey ( hd: 1261-77), Anadolu Selçuklularına karşı ayaklandı ve 1276’da Anadolu Selçuklu- İlhanlı ordusunu bozguna uğrattı. 
1277’ de, Memlûk hükümdarı Baybars’ ın Kayseri’ ye girdiği sırada Konya’ yı işgal etti; 12 Mayıs 1277’ de 2’nci Keykâvus’ un oğlu Alâeddin Siyavuş’u (Cimri) tahta çıkarıp kendisini de Vezir ilân etti.
13 Mayıs 1277 günü de, yayınladığı bir fermanla, Türkçe’ yi resmî dil kabul ederek Farsça konuşmayı ve yazışmayı yasakladı.
Karamanoğlu Mehmet Bey, fermanıyla Türkçenin ve Türklüğün Anadolu’da ve yeryüzünde ebediyen yaşamasında öncü olma şerefine erişmiş; bu suretle resmî devlet işlerinde kullanılan Arapça ve Farsçanın hâkimiyetine büyük bir darbe vurulmuştur. 
Mehmet Bey’in fermanı Türk kültür tarihinin önemli olaylarından biridir. Günümüzde 13 Mayıs tarihi her yıl Karaman’da Dil Bayramı olarak kutlanmaktadır. 
Konunun tek kaynağı olarak gösterilen İbn-i Bibi’nin “El Evamirü’l Alâ’iye Fi’l-Umuri’l-Alâ’iye” adlı eserinde (*)bu olay şöyle anlatılmaktadır: 
“Cimriyi şehre getirdiler. Devlethanede sultanların makamına oturttular… Ertesi gün Cimri’yi büyük bir ihtişam ve debdebe içinde çok sayıda serheng, sayısız çevgândâr, süslü candâr, silahdâr ve camedârla birlikte ata bindirip, şehrin etrafında gezmeye çıktılar. Dönünce divan kurdular. Her tarafa makam sahibi kimseleri ve taraftarlarını çağırmak için ferman çıkardılar. Bu günden sonra hiç kimse divanda, dergâhta, bârgâhta, mecliste ve meydanda Türkçeden başka dil konuşmayacak diye karar aldılar. Birkaç gün işleri yolunda gitti. Vezirlik Karamanoğlu Mehmet Bey’e verildi…” 
Karamanoğlu Mehmet Bey, bir süre sonra Karadağ yakınlarındaki Kızıldağ’da Selçuklu sultanı ile birleşen Tatar Hasan Giray Han ve ordularıyla girdikleri savaşta kardeşleriyle birlikte hayatını kaybetti; mezarı Karaman’ın Ermenek ilçesine bağlı Balkusan Köyü’nde bulunmaktadır.
SON SÖZ:
Osmanlı ve Selçuklularda Farsça dil egemendi, Karamanlılar, Türkçeyi koruyarak Anadolu’ da Türkçe’ nin devamında önemli rol oynadılar. Türkçe, Karaman’ da Resmî Dil olmasından günümüze kadar giderek gelişti ve zenginleşti, dünyanın sayılı ve en çok konuşulan dillerinden biri oldu.
Türkçe, Türkiye Cumhuriyeti’ nin kuruluşunda da ATATÜRK’ ün en çok değer verdiği konulardan biri olmuştu.
Dünyanın en köklü ve zengin dillerinden biri olan Türkçe’ nin 13 Mayıs 1277’ de, Anadolu’ da ilk kez Devlet Dili/ Resmî Dil olarak kabul edilmesine ve Türkçe’ nin gelişip kalkınmasına katkıda bulunan herkese şükranlarımı sunuyor, ölenlere Allah’ tan rahmet diliyorum.
(*) İbni Bibi’nin eseri Yazıcıoğlu Ali tarafından Tevarih-i Al-i Selçuk adıyla XV. yüzyılda Türkçeye çevrilmiştir. Çevirinin yazması, Topkapı sarayı Revan bölümü, 1391 numarada kayıtlıdır.
Gününüz aydınlık ve esenlik dolu olsun.