Son günlerde çok yazılan, çok konuşulan Arapça kökenli mülakat sözcüğü ve canlar acıtıp canlar yakan uygulaması basının gündeminden düşmüyor.

*Atanamayan öğretmenler, memur adayları…

*Atanamadığı için intihar edenler…

*Atanamadığı için inşaatta çalışırken düşerek hayatını kaybedenler…

*Atanamadığı için eğitimine uygun olmayan işlerde çalışanlar…

Böylesi örnekler daha çok sıralanabilir ama hepimizin bildiği, ülkemizin kanayan yarası ve hem de yüz karası bu durum daha ne kadar devam edecek?

TDK’na göre mülakatın Türkçe karşılığı ‘iş görüşmesi’ olarak verilmekte.

Kız ve erkek gençlerimiz; birçok zorluğu aşarak eğitimini tamamlıyor. Eğitimi boyunca ailesinden aldığı desteğin karşılığını ödeme gibi bir ön hedefi olmasa da artık ailesine daha fazla yük olmak istemiyor, bir işi olsun, ekmeğini kazansın istiyor.

Önce KPS sınavı ve sınav için kitaplar, dershaneler… Gece gündüz çalışmalar… Sınav stresi ve sınav günleri, sonuç beklenirken gergin geçen günler ve sonunda sonuçlar açıklanıyor.

Kimi evlerde büyük bir sevinç, büyük bir mutluluk yaşanırken; kimi evlerde de umut bir sonraki sınava bağlanıyor.

Bu sevinç ve mutluluk; yeni bir heyecan ve yeni bir stres unsuru olan mülakat çağrısına kadar ancak sürüyor. Yazılı sınavda çok başarılı ve hatta birinci olmak bile yetmiyor, genç kızımız, oğlumuz mülakatta eleniyor. Gel de bu işin içinden çık bakalım.

Öte yandan yazılı tamam, mülakat da tamam hadi atama bekle şimdi… Gençlere tam bir ömür törpüsü olan bu uygulama, aileler için maddi manevi taşınması çok ağır ve zor bir yük oluyor elbette.

ÇELİŞKİLER

Ben bir Yıldız Teknik mezunu Makine Mühendisiyim. 1963-1975 mezunları her yıl ülkemizin farklı bir noktasında eşli olarak buluşma geleneğimizi sürdürüyoruz. 48. Buluşmamızı bu yıl (2024) Edremit’te bir otelde yaptık.

• Otel yönetimi rezervasyon sözleşmesi yapılırken:

“Otelimiz içkisiz, ancak sizin getireceğiniz içki için servis yaparız” diye söz veriyor.

İlk akşam yemeğimizde yeterli rakı kadehi olmadığı anlaşılıyor. Sabah kahvaltısında restoran şefine:

“Sayın şef, rakı bir keyif içeceği ve onun da bir içme adabı, bir özel kadehi var. Dün akşam yemeğimizde yeterli rakı kadehi olmadığı için su bardağında rakı içildi. Sizden ricam bugün lütfen iki koli rakı bardağı alın, parasını ben ödeyeceğim” dedim. Benden para almadılar ama rakı kadehlerini aldılar.

• İkinci günün akşamına doğru bir arkadaşımız otelimize gelirken, otele üç km. kala bir benzin istasyonuna giriyor ve o notada beyin kanaması geçirdiği anlaşılıyor.

O gece yoğun bakımda kanamanın durması bekleniyor, ancak kanamanın durmadığı görülüyor. Bizim yaş gurubundaki insanlar genelde kan sulandırıcı ilaç kullandığı için kanamanın durmadığı ve ameliyatın çok riski olacağı, ancak mutlaka da yapılması gerektiği ortaya çıkıyor.

Kan sulandırıcı ilaç nasıl kullanılmalı?

• Şimdi eşim bana ‘ya ani bir şey olursa’ endişesiyle her gün yerine üç günde bir kan sulandırıcı veriyor.

• Otelden ayrıldık, eve dönüyoruz. Balıkesir çıkışında aracımıza yakıt ikmali için yakıt istasyonuna girdiğimde biri pompada, diğeri kasada sadece iki genç kızımızın çalıştığını gördüm. Hem çok şaşırdım hem çok hoşuma gitti.

• Benzin istasyonu oldukça sakin hava da çok güzeldi. Eşimi de çağırarak bu iki genç kızımızla kısa bir sohbetimiz oldu.

• Ailelerine destek amaçlı çalışmalarından dolayı onları kutladım.

• Ancak onlar üniversite mezunu ve asıl mesleklerinin de öğretmenlik olduğunu söylediler.

• Kasada duran Türkçe-Edebiyat diğeri ise Fizik öğretmeni ve puanlarının da çok iyi olduğunu ve ancak bir türlü atama yapılmadığını söylediler.

*İhtiyaca uygun eğitim, ihtiyaca göre üretim planlaması yapmayı ne zaman öğreneceğiz?

• Sadece ‘itibar planlaması’ yaptığımız için geldiğimiz nokta ortada…

• Güzel bir öz sözümüz var “plansız ve hesapsız ise kasap, elinden hızla kaçar masat…”