BİR ELMALIK EFSANESİ

Yalova’nın Elmalık Köyü ülkemizin en renkli köylerinden biridir.  Köyde doğup büyüyen köy ilkokulundan mezun olan siyasetçi, öğretmen, doktor, mühendis, işadamı ve mesleklerinde çok başarılı birçok insan yetiştirmiştir. Bu konuyu yakın zamanda işleyeceğim.

Bugünkü konumuz öğretmenler. Köyden yetişen öğretmenlerin fazlalığı dikkat çekicidir. Öğretmenler Günü dolayısıyla Elmalık Köyü’nden yetişmiş  veya annesi babası Elmalıklı olan kaç öğretmen vardır? Sorusuna sosyal medya aracılığıyla cevap aradık. Vardığımız sonuç şaşırtıcı boyutlarda.

96 öğretmen tespit ettik. Bir kısmı rahmetli olmuş, bir kısmı emekli. Eski ve yeni nesil öğretmenleri birbirlerine kaynaştırmak ve tanıtmak için “kim kimin nesi” gibi kısa açıklamalar da koyduk.  Üniversitelerde öğretim görevlisi olanları da listemize ilave ettik.

Yüzde yüz olmasa da listemiz büyük ölçüde tamamlandı. Bazı eksiklikler ve ufak yanlışlar gelen uyarılarla düzeltilecek. Liste sürekli güncellenecek.

Ortaya çıkan bir başka ilginç bilgi de 96 öğretmenin yarısından fazlasında Öğretmen Salim Delen’in imzası var. Benim diplomamda da Salim Delen imzası var. Rahmetle ve minnetle anıyorum. Köyden her yıl özellikle Arifiye İlköğretmen Okulu’na yatılı olarak öğrenci gönderdi. Sınavla gidilen Arifiye İlköğretmen Okulu sınavlarında her yıl birkaç Elmalık İlkokulu öğrencisi başarılı oldu. Bu başarının arkasındaki isim ise yıllarca Elmalık Köyü İlkokulu’nu yöneten kişi Öğretmen Salim Delen’di. Elmalık Köylüleri vefa borcu olarak köydeki ilkokula Salim Delen adını verdiler.

İlkokul öğretmenim Salim Delen emekli olduktan sonra Yalova merkezdeki evine taşınmıştı. Yılını tam hatırlayamıyorum.  Bir öğretmenler günüydü ziyaretine gittim.  Yaşlanmıştı ve çok duygusaldı. Ziyaretim onu çok memnun etti. Gözleri yaşardı. Son görüşüm oldu. Elmalık Köyü’nün efsane öğretmeniydi.

Atatürkçü idi. Bize Atatürk sevgisini, yurtseverliği aşıladı. Çok titiz ve adildi. İlk dini bilgilerimi ondan öğrendim ve hayat boyu uyguladım.  Ruhu şad olsun.

Birazda Elmalık İlkokulu’ndan söz etmemiz gerekli sanırım. Öyle ya 96 öğretmenin yetiştiği Elmalık Köyü’nün ilkokulu nasıl bir okuldur.

Elmalık Köyü’ne ilk ilkokul 1927 yılında köylüler tarafından şimdiki köy kahvesinin bulunduğu alana yapıldı.  1947 yılında ise ilkokulun şimdi üzerinde bulunduğu arsa üzerine üç derslikli yeni bir okul binası yapıldı. Bu okul binasına daha sonra ek derslik yapıldı. Yenilendi. Yıkıldı yeniden yapıldı. Şimdi aynı alanda üç katlı 8 derslikli bir okul var. Aynı binada ortaokulda bulunuyor. İlkokul ve ortaokulda görevli tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü saygıyla kutluyorum.

Bahçesi aynı bahçe.  Bu bahçede coşkulu bayram kutlamaları çok güzel olurdu.  Bayrama katılanlara köy muhtarlığı tarafından lokum bisküvit dağıtıldığını hatırlıyorum.

Ayrıca eski okulda yerli malı haftalarımız muhteşem olurdu. Masaların üzeri köyde yetiştirilen meyvelerde dolardı. Çerez yerine patlamış mısır, kestane favori ürünlerimizdi. Ayrıca yılbaşı akşamları köyün erkekleri okulda toplanır herkes evinden yiyecek bir şeyler getirir ve eğlence düzenlenirdi.

Okulun karşısında köyün en eski mezarlığı bulunmaktadır. Mezarlığın yol kenarındaki kuzey köşesinde bir karaağaç vardı. Üzerinde de bir leylek yuvası. Her baharda aynı leylek ailesi gelir bu yuvada yavrular yetiştirirdi. Biz çocuklar da bunu film gibi izlerdik. Bir gün yine bir bahar günüydü herhalde. Dersteyken sınıfın camı şangırtıyla dağıldı. Arka bahçeye bakan sınıf camının önünden geçen leylek camda kendisinin yansıyan aksini görünce cama doğru uçmuş ve çarpmıştı. Şans eseri ne sınıftaki öğrencilere ne de olayı biraz sersemlikle atlatan leyleğimize bir şey olmamıştı. Salim öğretmen olayın tekrarlanmaması için üst camları gazete ile kapatmıştı.

Benim öğrencilik yaptığım 1956-61 yıllarında okulumuzda İzzet Kar ve Mustafa Demirkol öğretmenlerimiz de vardı.

Kış aylarında yollarımız çamur olurdu. Çamurlu ayakkabılarla okulumuzu kirletmemek için  okulun önündeki çeşmede ayakkabılarımızı yıkardık. Bu defa lastik ayakkabılarımızın içine giydiğimiz el örgüsü yün çoraplarımız ıslanırdı. Çözümü ise Salim öğretmenimiz buldu. Okul binasının girişindeki koridora ayakkabılık yapıldı. Okula gelinde çamurlu ayakkabılarımızı oraya bırakır temizlerini giyerdik. Böylece okulumuz temiz kalırdı. Ayakkabı derken kara lastik ayakkabılardan bahsediyorum. Okuldaki ayakkabılığa koymak için ikinci bir ayakkabıyı bulmakta çok zorlanmıştık. Fakirlik diz boyu. Yinede eski ayakkabılarla idare ettik. Zaten lastik ayakkabılar kısa sürede yırtılır ya da delinirdi. Hemen hemen her evde yapıştırıcı solüsyon ve yama için kullanılan lastik parçaları ile zımpara bulunurdu.

Okul anıları hele Elmalık Köyü ilkokul anıları anlatmakla bitmez.

 Öğretmenler günü dolayısıyla bu konuya daldık.

Tüm öğretmenlerimizin gününü tekrardan kutluyor ebediyete göç edenleri rahmetle ve minnetle anıyorum.