Değerli okurlarım; 11 Haziran 2023 Pazar; Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsünde düzenlenen “mezunlar günü” muhteşemdi. Ben makine mühendisi bir mezun olarak 50. Yıl madalyamı almak ve sınıf arkadaşlarımla kucaklaşmak için oradaydım. Elli yıl aradan sonra karşılaşma insanda çok karmaşık duygular oluşturuyor. Kucaklaşırken elbette çok büyük bir sevinç yaşanıyor. Belleğinizde saklı yirmili yaş fotoğrafları ile örtüşmeyen; ak saçlı, biraz çökmüş yetmişli yaşın sonlarına yakın yeni bir fotoğraf; sevinçle hüznün biraz buruk tadı birbirine karışıyor. Gönül dünde kalan okul, sınıf ve sıra arkadaşlığı günlerini arasa da; aramızdan göçmüş olan arkadaşlar rahmetle anılıyor. Hayatta olmanın sevinci, “e görmeyeli nasılsın” sorusuyla yaşanan sağlık sorunlarının gündeme gelmesiyle biraz buruklaşıyor ama… Yaşamak, hayatta olmak güzel şey be kardeşim. Tekrar tekrar sarılmalar, kucaklaşmalar ve “keşke O’da aramızda olsaydı” gibi iç burkulmaları… Biz ellinci yıl gençleri o ünlü 68’liler kuşağız. Tüm dünyada esen yenilenme, yeni bir sosyal yapılanma ve daha özgür bir dünya isteminin o dönem sert esen rüzgarı biz Türk gençlerini de coşturmuştu. Bizim Yıdız’a başladığımızda dönem tam buydu ve okulumuzun adı YILDIZ TEKNİK’di. Bazı öğretim üyesi büyüklerimizin de katılımıyla biz gençler; okulumuz AKADEMİ olsun diye eylem ve boykotlar yaptık, yürüdük, okulu işgal ettik. Sonunda okulumuz AKADEMİ ünvanını aldı. Hocalarımız da böylece akademik ünvanlarına kavuştu. Bizim mezuniyetimizden bir süre sonra da okulumuz hak ettiği ÜNİVERSİTE statüsüne kavuştu. Bugün Davutpaşa kampüsünde YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ ve TEKNOPARK’ı dünyanın saygın üniversitelerinden biri. Yıldızın Rektörü Sn. Prof. Dr. Tamer Yılmaz; aynı zamanda okuldaşımız, yani Yıldız mezunu. Biz elli yıllık mezun gençleri çok sıcak karşıladı ve kucakladı ve hatta elimizi öpmek istese de biz buna fırsat vermedik. Mezuniyet günü çağrısı; bugüne kadar mezun olan 160.000 (yüzaltmışbin) mezundan hayatta olanlara yönelikti. İkibin dönümden daha fazla olan kampüs alanında onbinden fazla insan vardı. Mezunlar, görevliler, öğretim üyeleri, ikram ekipleri ve öğrenciler… Konukların oturabileceği ve hatta uzanabileceği yer minderleri, masa sandalye grupları gibi her şey çok güzeldi. Sahada mikrofonla gezen ve konuklara mikrofon uzatan görevli yakınımda okulla ilgili hatalı bir bilgi paylaşınca uyardım ve doğru olanı ifade ettim. Bunun üzerine; gözüyle, kulağıyla sahaya hakim olan genç Rektör, Genel Sekreterine beni bulmasını söylüyor. Genel sekreter bizi tanıştırdı. Rektör: - Siz 68 kuşağı bu ülkeye çok şey kazandırdınız. Özel olarak da sizin dönemin Yıldız mezunları ülkemizde teknolojinin gelişmesine öncülük edip, imalat ve üretimde sanayi atılımını yarattınız. Bugün Üniversitemiz bile sizin kuşağınızın yarattığı ivme ile bugüne ulaştı… Bizlere pilav-kavurma ikramını da bizzat Rektör Bey yaptı. Üniversite bandosu bizim grubun önünde durup; çaldığı güzel oyun havalarıyla bizleri oynattılar. Mezuniyetin 50. Yılı madalyasını da biz gençlere bizzat rektör bey taktı. Yaptığı kısa konuşmanın ardından da mikrofonu bana verdi. Tam hatırlamasam da: - Çok değerli okuldaşlarım, hepinizi saygı ve sevgiye selamlıyorum. Ben çok yoksul bir aile çocuğu olarak Atatürk ve onun kurduğu cumhuriyet sayesinde okumuş biriyim. Bugün mesleğinde başarılı, saygın ve güçlü bir kimlik sahibi olmamı ise Yıldızlı olmama borçluyum. Ben gündüzleri çalışıp, Yıldız’ın gece bölümünde okudum. Gece eğitimi olmasa okuyamazdım. Dileğim şu ki; hepimizin desteği ile gece eğitimi yeniden hayata geçirilsin. Bu muhteşem organizasyona emeği geçen herkese teşekkür ediyor, nice mezunlar gününde yeniden ve sağlıkla buluşabilmeyi diliyorum. Yeniden hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyor ve kucaklıyorum. Çok değerli okurlarım; sizlerin de bizzat kendinizde, çocuklarınızda, torunlarınızda bu ve benzeri mutlukları çok daha güzel ve çok daha zengin yaşamanızı dilerim.