GÜNAYDIN/ TÜNAYDIN Değerli Okurlar,
Atatürk, insanımıza objektif olarak anlatılmamıştır. Bu özellikle yapılmıştır.
Bu yanlış anlamadan veya anlatmadan kaynaklanan ve temeli olmayan düşmanlığın sebebi şu üç konudur:
- Harf devrimi,
- Kılık kıyafet devrimi,
- Tevhidi Tedrisat Kanunu...
Bu halkın önündeki karanlık dehlizleri ışıklandıran bu üç devrim insanımıza o kadar yanlış sunulmuştur ki, bugün bile konunun tarafları dürüst davranmamaktadır.
Harf devrimi ile koskoca bir imparatorluk mirasının yeni nesille bağlarının koparıldığı iddia edilir. Harf devrimi bu ülke insanının geçmişte ataları tarafından bırakılan eserleri okuyamaz duruma getirilerek cahil bırakıldığı savunulur.
Oysa taraf olmak yerine objektif olarak neslimize onun (Atatürk’ ün) bıraktıkları anlatılmış olsaydı her şey çok daha farklı olacaktı.
Bu ülkenin maneviyat harçlarından biri olan muhteşem bir kişilik ayrımcılığın nedenlerinden biri gibi görünmeyecekti.
Bu büyük günahın sorumluları bunun bedelinin altından kalkamayacaklardır.
Siyasî bir kişilik olarak değil de, ülkemizin ortak bir değeri olarak konumlayabilseydik Atatürk’ ü, insanımızı bir arada tutan mayayı bulmuş olacaktık.
1919 yılında başlattığı özgürlük mücadelesini eğer neslimize iyi anlatabilseydik, bugün yaşanan travmaların neredeyse hiçbirini yaşamayacaktık.
Bu ülkenin “çü” ekiyle kendilerine etiket olarak yapıştırdıkları Atatürkçü’ ler de en az diğerleri kadar sınıfta kalmıştır.
Atatürk gibi devrimci bir ruhu stabil ve dogmalarla örülü bir konseptin içine mahkûm etmişlerdir.
Oysa insanlık tarihinde iz bırakmış insanları anlayabilmek için onun öncü bir ruh olduğunu sezmek gerekir.
Öncü insanlar stabil değildir. Onlar çoğalma eğiliminde olan insanlardır. Gelmeleri bu yüzdendir.
Onlar sadece öncüdür. Kendileri gibi insanların yolunu açmak için gelirler.
Bu ülkenin “Atatürkçüyüm” diye kendilerini etiketleyenleri onu çoğaltamamışladır.
Onu topluma mal edememişlerdir.
Bu ülkenin topraklarında onun gibi özgür ruha sahip ve hedeften hedefe koşan korkusuz binlerce hatta milyonlarca Atatürk çıkmalıydı.
İşte o zaman Atatürk büyüyecek, toplumun ortak değeri olacak, mavi gözlerinde yanan ışık bu devrimci ruhlarda bir meşale olup yanacaktı.
Maalesef bunu bu ülkeyi yönetenler ve bu ülkeyi eğitenler başaramamışlardır.
***
Yukarıdaki satırlar bana ait değil; İslâm kategorisinde eserler yazmış, İmam Hatip Lisesi mezunu, din görevlisi Sayın Mehmet Tekeci’ nin “ Allah’ ı Arayan İmam” adlı kitabından aldım. (Sayfa 65- 69)
Gününüz aydınlık ve esenlik dolu olsun!
NE MUTLU TÜRK’ ÜM DİYENE!