Yunan adalarına turistik seyahat edecek Türk vatandaşlarına kapıda vize uygulaması başladı. Türkiye ile Yunanistan  arasında yapılan protokole göre, Türk vatandaşları, vizesiz 7 gün ile sınırlı, 10 Yunan adasına turistik seyahat edebilecek.
Ülkemizde alınan bu karar nedense büyük bir memnuniyet ile karşılandı. 
Geçtiğimiz bayram haftasında akın akın yunan adalarına vatandaşlarımız koştular, fazla yapılan rezervasyonlar yüzünden kapıdan dönenler olsa da çekilen eziyet unutulacak, ülkemizdeki tatil yerleri ve fiyatları ile ilgili vatandaşlar arasında kıyaslamalar ise aleyhimize devam edilecektir. Bu yaz yunan adalarının ekonomisini kalkındıracağız gibi görünüyor.
En önemli, reklama dönüşen, turizm bölgelerimizin kıyaslanma konusu ise yunan adalarının Türkiye’den ucuz olmasıdır.
Bu gün yunan adaları ülkemize göre daha bakir, işletmeleri ve hizmet kalitesi Türkiye’deki tatil yerlerinin 40 yıl önceki durumundadır.
Hesaplanmayan ise, yunan adalarına aracınız ile gittiğinizde, üç kişilik bir ailenin maliyeti, vize, yurt dışı çıkış harcı, sağlık sigortası, araca yapılan yeşil sigorta ve ek kasko ortalama 10 bin TL civarındadır. Daha adalara adım atmadan 10 – 12 bin TL civarında maliyet ile tatile başlıyorsunuz.  
Yunan adalarında halen yerel halkın işlettiği otel, motel ve lokantalar faaliyet gösteriyor. Bu nedenle maliyetleri daha düşük, ancak hizmet kalitesi ve hizmet çeşidi  Türkiye ile kıyaslandığında çok iyi sayılmaz.
Türkiye’de ise bugün yerel halk işletmeciliğini yaptığı tesisleri, yıllık kazançlarının üzerinde kiraya vererek,  turizm faaliyetlerini kiracılara  bırakmış durumdadır. Yüksek kira veren veya büyük maliyetlere katlanarak turizm faaliyeti sürdüren işletmelerin yunan adalarından daha ucuz olması tabiki beklenilmemelidir. Çünkü bu işletmeler, faaliyetlerini sürdürmek için dışarıdan sermaye, işgücü almak zorunda olduklarından aile işletmesi olma özelliğini kaybetmişlerdir.  Aynı şey yunan adları için de geçerlidir. Yeni, yüksek yatırımlar ile yapılan, dışarıdan işgücü temin eden turizm işletmelerinde fiyatlar normalin üç katına kadar artış göstermektedir ki, geçen haftalarda bunu Yunanistan’ın Poros adasında birebir yaşadım ve gördüm.
Özetle, kendi ülkemizdeki alkol üzerindeki vergileri ve işletmecilerin yatırım, işgücü maliyetlerini ilave ettiğinizde turizm hizmetleri Yunanistan’dan daha pahalı değildir. Bence aynı hizmet kalitesinde ülkemiz daha da ucuz ve kalitelidir.  Bütün bir ucuzluk politikasını alkol içeren akşam yemeği ile ölçmek çok doğru değildir. Yazın en büyük ihtiyacı olan, su fiyatları ile kıyaslamayı yaptığınızda durum çok farklı görünecektir.
Tekrar söylemek istiyorum. Türkiye’de bakir yerler halen fazlasıyla var, Bu bölgeleri değerlendirip, Yunanistan’a döviz kazandırmak yerine, kendi işletmelerimizi, kendi ekonomimizi kalkındırmayı teşvik emeliyiz. Coğrafi bölge olarak iki ülke arasında hiçbir fark yoktur ve ülkemizde alternatif daha fazladır.
Turizm konusunda Yönetenlerin uzun vadeli bir program yapması kaçınılmazdır.  İşletmelerin  yüksek kira maliyetleri,  enflasyon, faiz yükü, işgücü maliyetlerindeki atışları da ilave ettiğinizde birde üzerine olumsuz reklamı kattığınızda, turizm politikamız bu dönem tümüyle başıboş bırakılmıştır.    
Burada belirtmeden geçemeyeceğim. Belediye hizmetlerinde özellikle temizlik ve zararlılarla mücadelede çok iyiler. Bugün bu yazıyı hazırlar iken Bodrum Turgutreis’te sivrisinek istilasındayım, İlaç diye 15 günde attıkları ne ise sivrisinekleri pek etkilemiyor. 
Yunanistan ile Türkiye arasında 7 gün kapı vizesi ile 10 adet adaya seyahatin memnuniyetle ile karşılanmasına gelince, inanın ve anlaşılır gibi değil.
Turizm gelirine, turizmden gelecek dövize ihtiyacı olan, cari açık veren bir ülkenin, başka bir ülke ile eşit şartlarda yapılmayan ve zararına olan bu anlaşmadan memnuniyet duyması aklın durmasıdır. Siz yunan adalarından önünüze konan 10 adedine,  yani Türkiye’ye yakın olanlara 7 gün sınırlaması ile  giderken,  yüksek maliyetli vize ücreti öderken, yunan adalarından gelen turistler elini kolunu sallayarak ülkemize geliyorlar. 
Bulduğumuz çözüm ise, yunan adalarına ve diğer ülkelere akın eden vatandaşlarımızı caydırıcı, yapılan hatalı kapıda vize anlaşmasındaki yanlış uygulamayı düzeltmek, akın akın yunan adalarına ve diğer ülkelere seyahati azaltmak için yurt dışı çıkış harcını 20 katı arttırmak. 
Milyon hava parası karşılığı devri yapılan taksi, minibüs işletmeleri basit usul gibi bir sistem ile beyan dışı bırakan, mevduatlara uygulanan faizlere, borsa kazançlarına vergi istisnası uygulayan, teşvik ve istisnalarda sınır tanımayan, milyarlarca lira vergi borçlarını bir kalemde silebilen bakanlıklar, ülkemizdeki bakir alanlara ve turizm tesislerimize talebin artması, turizmin yunan adaları ve diğer ülkeler ile rekabet gücünü arttırmak için  vergi muafiyeti veya kdv oranlarını indirerek, yurt dışına olan turizm talebini belli sürelerde azaltmayı düşünmez de neden yurt dışı çıkış harcı ile ilgilenir? Neden sınırlarımıza askeri güç yığınağı yapan bir ülkenin ekonomisine turizm yolu ile katkı sağlar? Bilinmez. 
.