Merhaba saygıdeğer okurlarım;
Mevsiminde taze ve ucuz sebze ve meyve tüketiriz. Fiyatlarda makul seviyede olur hayali, vatandaşımızın son birkaç senede suya düştü. Mesele öyle bir hale geldi ki tüketici olan bizlerin parasını ceplerinden nasıl alırız hesapları yapan birçok esnaf türedi son yıllarda.
Devlet bu konuda birçok önlem almaya başlayıp, kamuoyuna görsel ve yazımsal bilgiler vererek sakın ha, büyük cezalar gündemde, demesine rağmen, alışveriş yaptığımız mamullerde istediğimiz gibi oynarız, ceza nedir bize işlemez tavrı hala hakim.
Çeşitli yiyecek, içecek, giyecek buna otelleri, kiralık konutları vs. aldı başını gidiyor. Ne koparsak kar misali, pazardaki fiyat başka, marketlerdeki fiyat başka, AVM’lerdeki fiyat bambaşka.
İşin en ilginç görüntüsü, daha ucuz marketlerde müşteri yoğunluğu az iken, kalite ve marka farkındalığı aynı iken, fahiş fiyatla satış yapan diğer marketlerdeki yoğunluk bence hem anlamlı hem de şaşırtıcı.
Acaba böyle bir gerçek söz konusu ise, enflasyon canavarını bizler mi yaratıyoruz.
Bu haftaki malum yazımı yazarken yanıma gelip çok sevdiğim ve saydığım, eski sebze ve meyve müteahhitlerinden kıymetli büyüğüm ne yazdığımı merakla, oturabilir miyim teklifinde bulununca çok sevinirim dedim.
Ne yazıyorsun ver bakalım diyerek yanıma oturdu. Yazımın içeriği mesleğinden olması tabi ki bir tesadüftü. Gözlüğünü değiştirerek ciddi bir şekilde okuyunca, bana gözlüğünün altından bakarak, sen yerin üstündeki görünür meselelerle uğraşıp, oraya kafayı takıp bir şeyler karalıyorsun, aslında esas mesele yerin altında.
Sana çarpıcı bir örnek versem canını sıkmam herhalde diyerek başladı anlatmaya.
İsrail’in ateşi kesmesi adına birçok kararlar alındı. Dünyadaki resmi kurumlar adına ne oldu alınan hiçbir kararı ciddiye almayarak öldürdükleri Filistinli sayısı 40 bine çıktı. Şimdi bu konu ile o konunun ne benzerliği var diyorsun içinden ama yanılıyorsun.
Çünkü fiyatların yükselmesinde rolleri olanlarla İsrail’in geçmişteki rolleri tıpatıp aynı. Tek fark orada kimseyi dinlemeden öldürebiliyorlar, burada da fahiş fiyata satıyorlar kimseyi dinlemeden.
Üreticinin elinde bağ, bahçe, ağaç dallarında yeşermemiş sebze, meyve çeşitlerini aylar öncesinden peşin para vererek kapatıyorlar.
Onun içindir ki soğan 18,75, onun içindir ki patates 18,75, onun içindir ki tek limon 4 YTL. Topla, silahla ele geçiremedikleri memleketimizi bu yolla zayıflatıp darbenin büyüğüne hazırlanıyorlar.
Ama geç kaldılar 7 düvele meydanı boş bırakmayan Türk milleti için 14 düvel gelse fark etmez. Biz içimizdeki 3 kuruş para için Türk düşmanlarına özenip kendi yetiştirdikleri yiyecek mamullerini 5-6 kat üstünde satmasınlar.
Niçin, kim düşman kim vatansever belli olsun. İçimizdeki düşmanlarında ekmeğine yağ sürmeyelim.
Kim bunlar desem de bir bardak çay bile söylemedin benden bu kadar, sen kimin ne olduğunu bilirsin diyerek, ak sakallı dervişler gibi çekti gitti. Allah yolunu açık etsin.