TARLADAN  SOFRAYA  FAHİŞ FİYATLAR İLE ULAŞAN SEBZE MEYVE

Tarladan sofraya sebze ve meyve neden bu kadar yüksek fiyatlar ile ulaşıyor.

Gıdadaki fiyat artışlarından çifti payını alamıyor.  Üretilen sebze ve meyveler tarlalarda kalmasının suçlusu, tarlada alın teri döken, yatırım yapan çiftçi değildir.

Tarladan markete sebze ve meyve fiyatlarındaki akıl almaz makas aralığı yüzünden  mağdur olan iki taraf var. Biri çiftçi, diğeri tüketici.

Çiftçi şikayetçi;  ‘’paramızı bankaya değil tarlaya gömdük,  Domateste dekar maliyeti 30 bin TL olmasına rağmen ürün satıldığında elimize geçen en fazla 15 bin TL, Ürünlerimiz tarlada kaldı, Salça fabrikaları yaptıkları protokollerin altında fiyat teklif ediyorlar, Tarlada 45 derecede çalışıyoruz kilosu 5 TL’ye bizden alınan domates markette 25 TL.’’

Vatandaş şikayetçi;  ‘’Tüm gıda ürünlerinde fiyatlar çok yüksek. Domatesin kilosu marketlerde 25-50 TL marjında, salçalık domates ise 10 TL, almakta güçlük çekiyoruz.’’

Müdahale edilmediğinde gelecek yıllarda neler olabilir. Ürettiği malı yarı fiyatına satabilen çiftçi tarlaya sebze meyve ekmeyecek,  gıda üretimi azaldığında ise bu açık ithalat ile kapatılmaya çalışılacaktır. Böyle olunca, gelecek yıllarda  gıda fiyatları daha da artacak, artmaya da devam edecektir.

En vahim tarafı ise kendi kendine yetebilecek, tarım kültürü olan bir ulusun , üretim alışkanlıklarını yavaş yavaş kaybedecek ve gıda üretiminde dışa bağımlı olacağıdır.

Tarım Bakanlığı gıda politikalarını gözden geçirmeli, bugün çiftçinin feryatlarını duymalıdır.

Baktık ki şikayetler, eylemler  sonuç vermiyor. Şikayet  etmek ile ele bir şey geçmiyor, o zaman yerelde, yerel yönetimlere de bu konuda görevin düştüğünü hatırlatmak gerekir.

Bir parantez açmak istiyorum. Bu gün başıboş sokak hayvanları ile ilgili çıkan yasayı eleştiren görüşün hakim olduğu belediyeler bu konuda hiçbir şey yapmıyor. Sokaklar başı boş sokak hayvanlardan geçilmiyor. Neden barınaklara bu hayvanlar toplanıp ihtiyaçları giderilmiyor.  Belediyeler hayvanları korumaya alın. Bu konuda yalnız eleştirmek değil çözüm için harekete geçin.  Diğer illere örnek olun. Zaten hiçbir sorun kalmayacaktır. Bugün Yalova’da başı boş köpek sayısı az değil. Sahipli olanların tehlikeli olanları da ağızlık takılmadan sokağa  çıkarılıyorlar.

Bu parantezden sonra, Kadıköy Belediyesinin yeni açtığı köylü pazarı için tebrik etmek istiyorum.

İstenildiğinde, yerel yönetimler, kooperatifler, ziraat odası el birliği ile  üreticiden tüketiciye ulaşımı  kolaylaştırılabilir. Her geçen gün alım gücü düşen emekli, düşük gelirli vatandaşlarımıza özellikle gıda alımı konusunda destek olabilirler.

Bizler yerelde mücadele etmeye başlayalım. Örnek olalım. Buna kimse sessiz  kalamaz. Tarım politikaları da geliştirilir, değişir

Yalnız şikayet etmek ile, yanlış yapılanları söylemek, eleştirmek ile hiçbir sonuç alınmayacağı bugüne kadar görülmüştür.

Haydi yerel yönetimler, kooperatifler, muhalefet partilerinin yöneticileri, sivil toplum örgütleri. Yapıcı eleştiriler, çözüm öneri  ve uygulamaları ile ülke vatandaşlarına, ekonomiye, özellikle düşük gelirlilere ve emeklilerimize  destek olacak atılımları yapalım.