Bu hafta sizlere kentli olabilmek kavramını açıklamak istedim.Neden mi diye sorarsanız dünya nufü nun %55’i kentlerde yaşıyor dersem beni daha iyi anlıyacağınızı düşünüyorum.Yeni kentli olabilmek geçen yüzyılın sonlarında bir gelişim projesiydi.Oysa günümüzde kentin belli bölgelerinde ve belli sos yo ekonomik koşullar içinde yer almak ayrıcalıklı ama kent sınırları içinde yaşam maalesef ayrıcalık vaat etmiyor.
Tarihsel süreçlere göz attığımızda 1950’li yılllarda 751 milyon civarında küresel kentli var iken 2018 yılına geldiğimiz zaman 4.2 milyara yükselmiş.Sürekli olarak artan bir ivme göze çarpıyor.
Artan bir nüfus beraberinde çarpık bir kentleşmeyi beraberinde getiriyor.Boşalan köyler üretimden uzaklaşmaya başladı.Kimse artık köylerde yaşamamayı tercih edince şehirlerde kültüründen tam olarak kopamayan insanlar yerleşmeye başladı.Yaşamlarını,geleneklerini,kültürlerini bırakarak kentli olma yolunda ilerlemeye başladılar.
Kendi yaşadığım memleketim olan Yalova ‘ya baktığınız zaman ülkemizin mozaik yapısnı görebilirsiniz. En çok nüfusa kayıtlı olarak Erzurumlular çoğunluktada olsa farklı şehirlerden insanlar ilimize göç etmişler.Bakıyorsunuz memleket dernekleri olarak oldukça yüksek bir orana sahibiz.Kentli olabilmenin ilk adımı memleket derneklerinde yer alabilmek ve çevre edinmek açısından oldukça kıymetli yerler.
Zaman böyle ilermedi.Bölgesel savaşlar,etnik çatışmalar insanları başka bölgelere göçe mecbur bıraktı.Dünyada birlikte yaşamanın kolay yolunu seçmeyip savaş tercih edilince göç dalgası berabe-rinde uluslararası bir nitelik kazanarak yeni kentliler olarak birlikte yaşamaya başladık.
Çok uzağa bakmaya gerek yok kendi yaşadığım binada yönetici olmamadan dolayı yakınen komşu-larımı tanıma şansını yakaladım.Farklı ülkelerden insanlarla birlikte yaşamaya çalışıyoruz.Düşünün bir binada bir Fransız,2 Dubai’li,2 Iraklı yaşadığını ve toplam olarak 12 haneden oluşuyor desem ne anlarsınız.Hemen hemen yarısının yabancı olduğu bir binada bile kentli olmak kavramını nasıl izah edersiniz desem bana ne cevap verebilirsiniz.Zor bir soru oldu.
Bazen haber dinleme zamanımız olunca yurdun bazı bölgelerinde artan yabancı nüfus toplumda huzursuzluğa hatta çatışma ortamına doğru sürüklediğini duyarsınız.Böyle haberler kentli olabilmek denen olgunun giderek bulanıklaşmasına neden oldu.Karmaşık bir yapı çözülmesi gereken bir çok so-runuda beraberinde getirdi.
Yeni bir kültür derken antikültür gerçeğinide bizlere göstermiş oldu.
Kentli olabilmek bütün herkesin ortak paydada buluştuğu değerlerin öncelikli olduğu günlerde buluşmak arzuzuyla yazımı burada son verirken herkese sağlıklı ve huzurlu günler dilerim.Haftaya yeni gündemlerde buluşmak arzusuyla…