GÜNAYDIN Değerli Okurlar,

Bu bir genel yazıdır! Herhangi bir kişi, kurum ya da kuruluş hedef alınmamıştır.

Vazife, görev ve görevden güdülen maksadın ifadesidir ve ancak maksada uygun hedeflerin aşama aşama elde edilmesiyle başarılır!

Herhangi bir kişi, seçimle oluşabilecek bir makama talip olduğunda görevinin ne olduğunu bilmek, ona göre hazırlanmak; görevini (makama oturduğu andan itibaren) bilgi birikimli ve bilinçli bir şekilde yapmak zorundadır.

Makamın gerektirdiği görev sorumluluğu önemlidir!

Makam ve mevki, sızlanma yeri değildir, olamaz, olmamalıdır! Bir göreve talip olan her kimse, görevin zorluklarını, mevcut uygulamanın olumlu ya da olumsuz yönlerini araştırmış ve ona göre hareket tarzlarını oluşturarak göreve talip olmuş olması gerekir.

Yönetici, lider olmak zorundadır!

Liderliğin göstergesi moral, disiplin, birlik ruhu ve ehliyet/ liyakattir.

Yönetim, beşerî ve maddî kaynakların gayeyi en iyi gerçekleştirecek şekilde kullanılması sanatıdır.

İyi bir yönetimin hedefi olanak yaratmak ve mevcut olanakları etkin bir şekilde kullanmak olmalıdır!

Etkin bir liderlik misyonu ve vizyonu olmadan yönetimde uyum ve başarı sağlanamaz!

Yönetimin kaynakları beşerî, maddî, malî ve hukukîdir.

Elbette bunların ne olduğu çok iyi bilinmeli üzerinde önceden çalışılmalı ve göreve hazır olarak başlanmalıdır!

İyi bir yönetim kanuna uygun olmalı, asgarî masraf içermeli, amme menfaatine hizmet etmeli ve sosyal şartları karşılamalıdır.

Talip olduğu göreve hazırlanmamış, ekibini kurmamış, ekibini daha görevine başlamadan önce görevlerine hazırlamamış bir liderin başarılı olması beklenemez.

Tekemmül etmiş/ gelişerek olgunlaşmış ekip çalışması başlangıçta çok önemlidir. Bunun için de anlayış birliği, uyuşma, görev tanzimi, organizasyon ve zamanın ayarlanması şarttır!

Kervan yola çıkmadan düzenlenir, yola koyulduktan sonra değil! “İstim arkadan gelsin!” denmez!s

Günü birlik önlemlerle geleceğin alt yapısı oluşturulması mümkün değildir!

Uygulanacak plân ve projeler göreve talip olunduğu zaman hazırlanmalı ve görev başladığı zaman ise her şey (finansman, kadro ve plânlama programı vb) hazır olmalıdır!

Hamaset söylemleri ile göreve hazırlanılmaz ve görev yürütülemez!

Sonuçta;

İyi işler büyük miraslardır. İnsanların ne yaptığına bakılınca ne yapabileceklerine hükmederiz.

Meslek hayatındaki büyük gelişme, insanın enerjisinin geldiği yeri belirler!

Vazifeyi en mükemmele yakın bir şekilde yapmayı başaran kimse neslinin en mümtaz kimseleriyle aynı seviyede bulunmaya hak kazanmış olur.

Samuel Smiles’ ın vazife anlayışından esinlenerek son bir değerlendirme ile yazıyı sonlandırmak isterim:

Görev bittikten veya öldükten sonra hayırla anılmak kişinin kendi elindedir.

Bunun için kişi kendini yetiştirmeli, bir disiplin altında yaşamalı ve (makamın getirdiği nimetlere kapılmadan) nefsine hâkim olmayı başarmalıdır.

Ve her şeyden önce kişi, insan karakterini şeref ve itibarını teşkil eden vazifenin ifasında doğru ve dürüst olmalıdır!

Atatürk der ki:

“ Millete efendilik yoktur, hizmet etmek vardır. “

Gününüz aydınlık ve esenlik dolu olsun!