Sayısalda bu konuda sorun olmaz. Ama konu sosyal ya da siyasal anlam da taşımaya başladığında sonuçlar farklılık göstermeye başlar.
DP logosu altında yerel seçime giripte AKP karşısında en güçlü aday sinerjisini yakalayan ve Yalova Belediye Başkanı seçilen Yakup Koçal’ın koltuğa oturduğu günden bu yana hangi partiye geçeceği konuşuldu. Sonuç bugün ortada. Milliyetçi ve muhafazakar seçmeni çoğunlukta olan Koçal başarısının altında sol oyların oranı üç aşağı beş yukarı matematiksel olarak zaten dillendiriliyor. Yakup Koçal’ın AKP’ye geçmesiyle, toplanan rakamların sosyal ve siyasal çerçevede değerlendirilerek nereye çıkacağı ya da nereye ineceği şimdinin merak konusu.
Başkan Koçal’ın yaşam mantalitesinin muhafazakâr kesim tarafından kabul gördüğü çıplak gerçek. Sol oyların kendisine AKP karşıtlığı nedeniyle geldiği de ortada. Önemli olan milliyetçi tabandan alınan oyların son durumunun ne olacağıdır. Yönetim anlayışı ya da ekibindeki bazı isimlerin anlaşılamaması ve eleştiriliyor olması, Yalova’nın sorunlarına getirdiği farklı ve radikal çözümlerin ciddi eleştiriliyor olması, Yalova seçmenine ya da Yakup Koçal seçmenine nasıl ve ne kadar yansıyacak onu bilmenin tek yolu da sandık olacaktır.
İddia ediyorum ki bunu bilmek için yapılacak hiçbir anket doğru sonuç vermeyecektir. Nedeni çok basittir. Yakup Koçal belediye başkanıdır. Sempatiktir ve gücü elinde tutmayı iyi beceren yerel siyasetçilerdendir. En iyisidir desek abartılı kaçmayacaktır diye düşünürüm. Yalova Belediyesi ya da Yakup Koçal ile direk yada en direk ilişki içinde olan insanlar dışarıda Koçal ve AKP aleyhinde hiçbir gösteri, gösteriş yada eylem, söylem içinde olmazlar.
Hele birde bu işsizlik yapısı içinde şu veya bu şekilde ekmeğini belediyeye bağlı kazananlar aleyhte ortaya çıkmazlar.
Peki, sandık başındaki kararları ne olacaktır, oran ne olacaktır?
Yakup Koçal, ekibinin içinde ya da ekibin etrafında yer alan yakın halkalarda yer alan insanlar Koçal’a kızgın, kırgın olsalar bile mevcut durumun değişmesi sonucunda kendi konumlarını riske edecek bir eyleme kalkışacaklarına inanmıyorum. Aynı durum AKP içinde yer alan isimler ile AKP seçmeninde de farklı olmayacaktır.
Ülke genelindeki siyasi könjüktürün hızla ve AKP aleyhinde bir yapıya bürünmesi bugün için çokta mümkün görünmemektedir. Bunda yazılı ve görsel medyanın katkısı da ortadadır.
Genelde var olan korku imparatorluğu yerelde ‘konumun korunması’na dönüşmektedir ki bunda başkanın ya da belediye yönetiminin bundan sonra yapacağı çalışmalarda etken olacaktır.
Başkan Koçal’ın yaptığı çalışmalar olsun, AKP’nin genel anlayışından kaynaklanan ve Türk seçmeninin hoşuna giden çalışmalar seçim tarihi yaklaştıkça daha da etkin hal alacaktır.
Ciddi olarak seçime endekslenecek olan diğer partiler adaylarını seçim takvimine uyacak şekilde belirleme yolu seçtiklerinde bu durum başkan Koçal ve AKP lehine işleyecektir.
Şimdi; herkesin aklına gelen ise AKP, Başkan Yakup Koçal’ı aday yapacak mı, sorusudur.
Bu sorunun cevabını da bu yazıya eklersem yazı çok uzayacak, onu da bir sonraki yazıma bırakayım.