Cumhuriyetimizin Kuruluşu’nun 100 .yılı.
Kutlu Olsun.
Ne mutlu Türküm diyene..
…………
19 Mayıs 1919’da Samsun’da başlayan kurtuluş savaşı mücadelesinin 4 yıllık destansı yaşananları sonrasında yepyeni bir ülke yepyeni bir anlayışla kurulmuştu. Kolay olmadı elbet kurulurken ve yönetim şekli Cumhuriyet olarak belirlenirken karşı çıkanlar, kabul etmeyenler vardı.
Paramparça olmuş, sınırları kalmamış, düşman çizmeleri altında ezilen topraklardan vatan, ayağında çarık bulunmayan, okumak yazmak nedir bilmeyen, yıllar süren savaşlardan yılmış insanlardan yurttaş yaratmak kolay olmadı.
Hele de yeni ismiyle bu vatanın sınırlarını kabul ettirmek, ağızlarından salyalar akan iştahları kabarmış, ırz, namus, can ve mal güvenliğini tanımayan, insanlıktan nasibini kaybetmiş sömürgecilere ve onların içerdeki işbirlikçilerine rağmen bu başarıları masa başında da kazanan vatanseverlerin yaptıklarını kabul etmek ise hiç kolay olmadı.
………..
Yokluğun sözlüklerde karşılığının olmadığı günlerde hem dağılan Osmanlı İmparatorluğunun borçlarını ödemek, hem bu ülkenin üzerine çökmüş tefecileri hazinenin başından kovmak hiç kolay olmadı.
Elinde avucunda hiçbir şey kalmamış, üretim için başlangıç, çalışmak için gücü tükenmiş vatanseverleri tekrar ayağa kaldırmak, 15 yılda ülkenin her köşesinde çalışan , üreten, gelişen ,kalkınan, tarımı ayağa kaldıran, sanayide devrim yapan insanları yetiştirmek hiç kolay olmadı.
………
Başlarında 100 yılın lideri olarak tüm dünyanın kabul ettiği dahi bir askeri zeka yanında, ülkenin kalkınması için neler yapılacağını da planlamış Mustafa Kemal Atatürk ve tüm silah arkadaşlarını rahmetle, minnetle bir kez daha anıyor, onlarla birlikte bu toprakların vatan olması için canlarını vermiş şehitlerimize rahmet diliyorum.
……….
Tüm bu mücadeleyi görmezden gelen, Cumhuriyetin kazanımlarıyla bir yerlere gelmiş tüm acıları unutmuş, har vurup harman savuran mirasyediler gibi düşünenleri bir kez daha düşünmeye gidecek başka bir vatanımız olmadığını hatırlamaya davet ediyorum.
Yaşasın Cumhuriyet.
Ne mutlu TÜRKÜM diyene….