17 Ağustos ve 19 Ağustos yan yana geldiğinde bende farklı bir acı oluşur.

Herkesin acısı var, Yalova’da o meşum geceyi yaşayan herkesin bir hikayesi var.

Ben onları anlatmayacağım.

Ben sizlere bir özel insanı anlatacağım.

Uzun zamandır gazetemde yazmıyorum.

Bazen içim acıyor.

Dayanamayacağım diye pas geçiyorum.

Geçmişteki ağır eleştirilerim, şimdilerde dava konusu oluyor çünkü.

……………

Detaylara da girmeyeceğim.

Amma…

Yalova’ya bir Ahmet Akyol geldiğinde bu kentin kültür çehresi değişmişti.

Bu satırları okuduğunda bana kızacağını da biliyorum.

Zira bu kentin hafızasına verdiğini bu kentin sahipleriyiz diyenler vermemiştir.

Övgüyü sevmez.

Gerçeklerle uğraşmıştır hep.

Yalova onunla tarihini öğrenmeye başladı.

……..

Atatürk ve Yalova dediğinde bizim amatörce bastığımız kitabını gazete ile beraber dağıtmıştık.

ATATÜRK ve YALOVA.

Ben 19 ağustostan başlayayım.

Atatürk’ün Yalova’ya gelişi olan ilk tarih.

Neler buluruz diye günlerce kimsenin bilmediği, bulamadığı, belgeler için günlerce uğraşmıştık, ikimiz.

Atatürk’ün Yalova’ya geliş günü olan tarihte Tigem arazisi içindeki köşk/müzenin yeniden dizayn edilmesi için nerelerde ne fotolar çekip ne bilgiler ortaya çıkarmıştık.

O binanın özelliklerini ortaya çıkartacağız diye ne emek vermiştik.

Her şeyi hazırlamıştık ki…..

19 ağustostan 2 gün önce 17 ağustosu yaşadık.

……

Ahmet Akyol’dan önce Yalova’da tarihçiyim diyen yoktu.

Ahmet Akyol’dan önce Yalova’da ciddi anlamda araştırmacı da yoktu.

Kimse kusura bakmasın.

Var olanlarda bunları kitaba dökecek düşünceleri yoktu.

Ahmet Akyol Yalova’ya gelmeden önce Yalova’yı çok iyi tanıyordu.

Bir çok belgeseli vardı ulusal da, TRT’de.

Yalova’daki çalışmaları kelimelerle anlatılamaz.

Hiç kimseyi kırmadan , geçmişin hatalarını bu güne taşımayan ama gerçekleri de yazan bir insan.

………

Ahmet Akyol’dan önce Bafeus muharebesini konuşan var mıydı?

Ahmet Akyol’dan önce Çobankalesini yazan var mıydı?

Ahmet Akyol’dan önce Üç kardeşleri bilen var mıydı?

Ahmet Akyol’dan önce Atatürk’ün Yalova’daki çiftliklerinin geçmişini detaylı bilen var mıydı?

Ben Ahmet Akyol ile birlikte Üvezpınar’dan sonra 4,5 saat yürüyerek Termal’e gelen içme suyu kaynağını, gelen suyun dere suyu ile ters yönde aktığını ilk kez gördüm.

Ben Ahmet Akyol ile birlikte bugün Yalova’da kültür adamı denilen adamların  kütüphanelerden çalınan Atatürk adına yazılmış uluslararası yazarların kitaplarının çalındığını gördüm.

Ben Ahmet Akyol sayesinde Yalova tarihini gördüm.

Sonra nemi oldu?

………..

Yalova’da Ahmet Akyol..

Halil İnalcık’ı gündeme getirdi

Osmanlı devletinin kuruluşunu anlattı.

Halil İnalcık hocanın Yalova’ya gelip konuşmalarını organize etti.

Ahmet Akyol, yıllarca  her platforma koşup Atatürk’ü anlattı.

Yalova’nın tarihini anlattı.

Bugün gün ışığına çıkmış bir çok konunun ilk mimarı oldu.

Yazacak o kadar çok şey var ki, kızacak bana diye yazamıyorum .

O’nun hiçbir beklentisi yoktu.

Her çağrıldığı yere koşar, her okula gider, Atatürk ve Yalova’yı anlatırdı.

…….

İçimi acıtan en acı olay..

17 ağustosta Ahmet Akyol ve sevgili eşi enkazda kalmıştı.

Çiftlikköy’de.

Çok değer verdiği kamu yöneticileri bile yaralı bacakla enkazdan çıkan Ahmet Akyol’u oracıkta bırakmıştı.

Biz mi?

Kendi derdine düşen herkes gibi O’nu hatırlamadık bile.

Aksa’nın gaz sızması tehlikesindeki çektiklerini yıllarca yazdı zaten.

…….

Ahmet Akyol çok uğraş verdi Yalova için.

Yalova’nın gelişmesi, Yalova’nın neler yapması için çok uğraştı.

Dopdolu  bir bilgi küpü.

En sevdikleri bile değerlendiremedi.

En başta da ben.

Her sıkıntıya düştüğümde yanım da idi.

Manevi ve strateji olarak hiç beni bırakmadı.

Sıkıntıya düştüğüm anlarda ne yapacağımı, nasıl hareket edeceğimi hep anlattı

bana…

………

Biliyorum bunları yazdım  diye kızacak bana.

Daha önce de yaptığım bir hatada kendimi zor affettirdim.

Aslında O affetti.

Şimdi Ahmet Akyol ne Yalova sosyal hayatın da, ne de Yalova Sokakların da yok.

Bence kırgın, dargın ve küskün.

Çok bilmişler var artık ortada….

Haaaaa…..

Sakın ha…

Yarın sabah Ahmet Akyol’u aramaya kalkmayın.

Onun bu satırlardan haberi yok.

Zaten ulaşamazsınız da….

Gazete olarak tembihliyiz.

Onun onayı olmadan kimseyle görüşmüyor.

Benimle bile….

Olsun .

Ahmet Akyol gazetemizde okurlarımızı aydınlatmaya devam  ediyor

Doğruları yazıyor.

Lafın tamamını delilere bırakıyor.

En güzel sözü de her yazısının altında..

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE…

Teşekkürler Ahmet Ağbi.

İyi ki varsın.

İyi ki seni tanıdık.

Seni Seviyoruz.

Uzun yıllar bizimle ol.