Saygıdeğer okurlarım konu Yalova Termal Kaplıcaları ve Atamız Mustafa Kemal Atatürk. İtalya’nın başkenti Roma’da yapılan şifalı sular şampiyonasında bizim suyumuz birinci gelerek tüm dünyaya bu konuda sesini duyurmayı başardı.
Bu başarının meyveleri o dönemdeki savaşlar bitince Atamızın bilgisine ulaşır. Atamız hemen bu yöremizi değerlendirmeye alıp dünyaca meşhur kaplıca konaklama ve tedavi merkezi yapar. Kendisi de günlerinin birçoğunu burada geçirir.
Hatta memleketimizin hayati kararlarının birçoğu da Yalova kaplıcalarında alınır. Yurt dışı devlet adamlarını da burada ağırlar. Kaplıcamızın bu sayede ünü tüm dünyaya yayılır. Atamız rahmetli olduktan sonra bile kaplıcamız yıllarca dillerden düşmez.
Benimde bizzat görmeme vesile olan Termal Oteli restoranının oturma düzenindeki konuklarını siz sayın okurlarıma aktarırsam mesele daha bir anlaşılacaktır sanırım. Yemek salonunun ilk masası İstanbul Belediye Başkanı Haşim İşcan ve ailesi, ikinci masa Cemal Gürsel ve ailesi, üçüncü masa İsmet İnönü ve ailesi, dördüncü masa Habeşistan İmparatoru Habip Burgiba ve ailesi, beşinci masa İran Şahı Rıza Pehlevi ve Süreyya ile diğer ünlü yazarlar ve iş adamları.
İnanmak zorda olsa Yalova Kaplıcaları yaşadı bu güzelim yılları. O günlerde Termal Oteli bitişiğindeki açık havuzun o güzelim renkli ışıkları altında, su altı gösterileri yapan su perileri müsabakası yapılırdı.
Ayrıca su topu maçı yapılarak puantaj hanesine burada yapılan maçlar sonucu değerlendirme şekillenirdi. Görevli birçok hemşire, masör, fizyoterapist konuklara su altı masajı, tazyikli su masajı yaparlardı.
En kaliteli filmleri anında Türkiye’de eşi olmayan sinema salonunda seyretme imkanına kavuştuk yaşımız itibari ile. Film başladığında tavan kısmındaki suni yıldızlar yanar bizde kendimizi açık havadaymışız gibi hissederdik.
Birisi sorsa bunların hepsi mi yitirildi dese benim vereceğim cevap aynen şöyle olur, şeker var, un var, tahinde var, ellerimizde var, birde üstelik geçmişten bu yana saydığım imkanların oluşması da söz konusu (Ama en mühim şey yok). Saygılarımla.
