1973 yılında Yalova’da doğan Jale Uzun, eğitim hayatını tamamladıktan sonra bir dönem yurtdışında çalıştığını belirtti. İlk dönemi olan mahalle muhtarlığıyla ilgili vatandaşların kendisine olan yaklaşımlarından bahseden Muhtar Uzun, “Vatandaşlarımızın yaklaşımı çok güzeldi, çok sevindiler. Bir kadın muhtarın olmasına çok mutlu oldular zaten. Bizim buradaki vatandaşlarımızın eğitim düzeyi oldukça yüksek. Bu konuda bir sıkıntı yaşamadım.” şeklinde konuştu.
Mahallesinin vatandaş portföyü ile ilgili konuşan Muhtar Uzun, “Şöyle diyeyim, burası 1935’te Mavrova’dan göç eden vatandaşlardan oluşmakta. Tarımla geçinmekteyiz. Çoğunluğu tarım yapmakta. Kivi, hurma ve erik yetiştirmekteyiz. Diğer kısmı da fabrika ve tersanelerde çalışmakta. Nüfusumuz çoğunluğu göçmenler ve Kırım Türk Tatarlarıyla yaşamaktayız. Çok fazla göç eden bir bölge değil burası. Biraz izole bir topluluk. Tabii depremden sonra konutlar bölgemiz oluşturuldu. Orası tamamen göç bölgesi, bu kısmı mahallemize çok fazla yansıtmamaya çalışıyoruz. Zaten müstakil evlerimiz olduğu için kiraya verme durumumuz fazla yok. Yeni evler yapılma durumu fazla yok. Bu sebepten dolayı fazla göç almıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Mahallesinin nüfusuyla ilgili konuşan Jale Uzun, “Yaklaşık 1380 civarı mahallemizin nüfusu. Dediğim gibi alanımız çok küçük. Gençlerimiz göç vermekte. Çalışma hayatından dolayı ya da yaşam ortamı bulamadıklarından dolayı Altınova’ya ve çevre illere göç gerçekleşmekte.” ifadelerini kullandı.
Mahallesindeki problemlerle ilgili konuşan Muhtar Uzun, “ Su problemimiz yok. Ulaşım problemimiz ise yeterli olmayan minibüs seferleri diyebiliriz. Yoksa ulaşımımız oldukça iyi, bir problemimiz yok bu konuda. Minibüs seferlerimiz arttırılıyor ama yine de vatandaşlarımız her halükarda daha fazla istiyorlar.” dedi.
Mahallesindeki temel eksikliklerden bahseden Muhtar Uzun, bu durumla ilgili “Telefon operatörlerinde sorun yaşıyoruz. Telefonlarımız çok iyi çekmiyor. Bu konuda Türk Telekom’la bir görüşmemiz olmuştu. Biraz iyileştirme yapıldı ama artan nüfus ve operatörlerin yetersizliğinden dolayı yine karşı karşıyayız. Bunun düzeltilmesini isterim.” ifadelerini kullandı.
Mahallesindeki güvenlik durumu ile ilgili, “Güvenliğimiz oldukça iyi, birbirini tanıyan vatandaşlarımızdan oluşmakta. Bu sebepten fazla suç oranı yaşanmamakta. Hırsızlık yaşanabiliyor, o da dış çevreden gelen sorunlar. Kendi içimizde herhangi bir sorun yaşamıyoruz.” dedi.
Mahallesinde kentsel dönüşüme uğraması gereken eski ve hasarlı binaların olmadığını dile getiren Muhtar Uzun, “Burada daha çok apartman sisteminden ziyade müstakil ev sistemi var. Vatandaşlar kendi evleriyle oldukça ilgili, çok fazla risk içeren bina bulunmamakta. 2 ya da en fazla 3 kata müsaade ediliyor. 3 katın üzerinde binamız bulunmamakta.” dedi.
Mahallesinde Darülharpçıların yer almadığı aktaran Muhtar Jale Uzun, konuyla ilgili “Yok, hayır. Şu ana dek hiç böyle bir şeyle karşılaşmadık. Umarım da karşılaşmayız. Kız çocuklarımızın hepsi okula gönderiliyor, özellikle de okumaları için teşvik ediliyor. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğimiz de bulunmakta. Bu sebepten dolayı kız çocuklarımızı da daha iyi desteklemekteyiz.” ifadelerine yer verdi.
Mahallesinde fazla turistik alanların bulunmadığına dikkat çeken Muhtar Uzun, “Çok büyük bir alandan oluşmuyoruz. Fazla turistik alanımız yok. Küçük kafemiz var. Gelip gezecekleri doğamız var. Onun dışında çok fazla aktivitemiz yok. Ufak bir göç müzemiz bulunmakta. Bunu ziyaret edebilirler.” dedi.
Muhtar Jale Uzun muhtar mahallenin neyidir sorusuna, “Muhtar mahallenin bir yüzüdür, güzelliğidir. Halka devlet arasında bir bağdır. İnsanların derdini dinleyen, ortak olan bir büyüğüdür.” cevabını verdi.
Mahallesindeki tarımsal üretim ile ilgili yetkililere mesaj gönderen Muhtar Uzun, konuşmasını “Yetkililere şunu iletmek istiyorum. Kiviye olan talebin azalması ve maliyetlerin artmasından dolayı çiftçilerimiz dar bir boğaza girmiştir. Konuyla ilgili, Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Mehmet Hasdemir ve Yalova İl Tarım Müdürümüz Suat Parıldar’ın çalışmaları olduğunu bilmekteyiz. Umarım bunların bize çok iyi bir geri dönüşü olacağını düşünmekteyim. Buna bir çözüm bulunması gerekmekte. Türkiye’nin %40’ına yakın kivi üretimi Subaşı’ndan oluşmakta. Bu konuda bir yardım talebimiz var.” cümlesiyle bitirdi.
Tuğba ALTIN/Haber
