KENT KONSEYLERİ SİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜDÜR.

Kent konseyleri, bir kentin yerel yönetimine yurttaşların katılımını teşvik eden, belediye meclisine kent kararı alabilecek önerge verme hak ve yetkisine sahip, sivil toplum örgütlerini esas alan demokratik bir üst sivil toplum oluşumudur.

                Gönüllülük  ilkesi ile çalışan kent konseyi genel kurullarını, üye kurumlar ve sivil toplum örgüt delegeleri kendi aralarında seçerler.

                Kent konseylerine, belediyeler bütçelerinde ödenek ayırmak suretiyle ayni ve nakdi yardım yapar ve destek sağlarlar. Bu nedenle kent konseylerinin mali özerklikleri yoktur.

                Kent konseyi yönetmeliğine göre kent konseyi genel kurulunca oluşturulan görüşler, belediye meclisinin ilk toplantısında değerlendirildikten sonra belediye tarafından kent konseyine bildirilmesi ve uygun araçlarla kamuoyuna duyurulması gerekir.

                Kent konseyleri oluşumu ve yasal süreçlerine baktığımızda yerinden yönetim açısından eksiklikleri de olsa amaçlarına yönelik çalışma yapmaları halinde önemli bir kuruluştur.  Ancak dünya ve ülkemiz merkezden, tek  elden yönetime giderken, kent konseylerinin kuruluş amaçlarına uygun hizmet yapmaları kanımca pek mümkün değildir. Özellikle de mali özerkliği olmadığı sürece.

                Kent konseyleri konusu bu günlerde gündemimizde, halkın genelinin gündeminde olmasa da belki de bir avuç kentin kaderini belirlediğini düşünen siyasetçinin, belediye yöneticilerinin ve sivil toplum üyelerinin gündemindedir.

                Gönüllülük esasına dayanan kent konseyine bu kadar yoğun ilgiyi bir değerlendirmek gerekir.

                Yaşanan kent konseyi genel kurulları seçimleri,  dışarıdan baktığımda geçmiş  tüm yereldeki seçimlerin rövanşı, gelecek  seçimlerin ise provası gibi görünüyor. Kentin kaderini belirlediklerini düşünenlerin  mücadelesinden öteye bir amaç taşıdığını ise düşünemiyorum,

                Gerçekten kentin sorunlarını düşünen bir konsey oluşturmak istense idi, Barodan, Mali Müşavirler Odasından, şehir planlaması yapan mühendislerden, depremi yaşayan ve tekrar yaşama ihtimali olan ilimizde yer bilimleri konusunda uzman kişilerden gibi, bu konseyin yürütme kuruluna dolayısıyla kente faydası olabilecekler için daha çok çaba sarf edilir, seçilmeleri için mücadele edilirdi.

                Daha önce bu konseyin seçimlerine, Yalova SMMM odasının  yönetim kurulu başkanı olarak katılan biri olarak söylüyorum. Kent konseyi seçimleri, öz eleştiri yapmak gerekirse benim ve yönetim kurulumuzun hiç ilgilisini çekmedi, aday olan hiç kimse de Mali müşavirler odamızdan  yürütme kuruluna bir temsilci  talebinde de bulunmadı. Yalnız yürütme kuruluna  girecek adaylar destek talep ettiler.

                Günlük hayatımızda yaşadıklarımız zorluklar ve çözümsüzlükler gösteriyor ki, bugün yöneten, yönetmeye aday olanların gerçekte hizmet etmekten çok, bir statü, siyaset  veya rant elde etmekten öteye bir amaçları olmadıklarıdır. Bu nedenledir ki siyasete, siyasilere güven her geçen gün azalmaktadır. İlgisiz kalan kesim ise çabalamanın boşuna olduğunu, düzeltilme şansının olmadığını düşünen sessiz çoğunluktur. Bu bakış açısı değişir mi? Kısa vadede pek mümkün görünmüyor.

                Kent konseyine dönersek, seçilenlere önerim, kent konseyini oluşturan üye kurum, kuruluşların, üyelerini oluşturan kurumların katkıları ile faaliyetlerini sürdürmeleri, belediyelere ve ekonomik gücü olan kurum ve kuruluşlara bağımlı olmadan  mali özerkliğini kazanmalarıdır. Yönetmelikte belirtilen görüşlerinin takipçisi olmaları ve görüş ve önerilerini kamuoyu ile paylaşmalarıdır.

Kentin sorunlarını görmek için bakmak yeterli değil, hiçbir şey yapmadan şikayet etmek hiç değildir.  Kentin sorunları tespit etmek, ilgilileri uyarmak yerine getirilmediğinde kamuoyu ile paylaşmak gerekir ki, bu da Kent konseyinin  asli görevidir.

Kent konseyine seçilen tüm kurum temsilcilerini tebrik eder, başarılar dilerim.