CUMHURİYETİN 101 YILI

Cumhuriyet Bayramı  kutlamaları her yıl  bir önceki yıla göre daha büyük coşku ve  katılımla kutlanıyor.  Çevremizde  yaşanan savaş, emperyalist güçlerin ülkeleri nasıl böldüğünü, parçaladığını  gördükçe  Cumhuriyetin kazanımlarını her geçen gün daha iyi anlıyoruz.

19 Mayıs 1919 günü Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde bir grup vatanseverlerin başlattığı bağımsızlık mücadelesi 29 Ekim 1923 yılında Cumhuriyetin ilanı ile tamamlanmıştır.

CUMHURİYETİN ilanı ile sonuçlanan,  kurtuluş mücadelesini  en iyi nasıl anlatılır diye düşündüğümüzde,  bu bağımsızlık mücadelesinin en iyi anlatan eser  İstiklal Marşımızdır.

İlk iki kıtasını ezbere bildiğimiz 10 kıtadan oluşan, bir ulusun bağımsızlık savaşını anlatan ve o dönemde halkın moral ve motivasyonunu yükselten, Mehmet Akif Ersoy tarafından yazılan İSTİKLAL MARŞIMIZIN bugün tekrar hatırlamak, hatırlatmak istedim.

Cumhuriyetimizin Kuruluşunun 101 Yılı Kutlu Olsun.

İSTİKLAL MARŞI

Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak,
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül; ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal…
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım,
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım.
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım,
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
 “Medeniyet” dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın,
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk’ın,
Kim bilir, belki yarın belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri “toprak” diyerek geçme, tanı,
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı,
Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda.
Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar, ki şehadetleri dinin temeli,
Ebedî, yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecdile bin secde eder, varsa taşım,
Her cerihamdan, İlahî, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruhumücerret gibi yerden naaşım,
O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal.
Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal.