GÜNAYDIN Değerli Okurlar,
1453 yılında İstanbul’ un Türkler tarafından fethedilmesi, Türk ve dünya tarihinde çok önemli bir olaydır. 
Özellikle fetihten sonra Osmanlı Devleti’ ndeki yönetim kadrolarının nasıl değiştiği üzerinde duracağım ama önce kısaca İznik’ ten söz etmek isterim.
İznik, dört imparatorluğa başkentlik yapmış, üç medeniyetin birleştiği, kültürel ve tarihi mirasın belirgin izlerini taşıyan, çok önemli bir yerleşim yeridir.
İznik’i İznik yapan da, Çandarlı ailesidir.
Çandarlılar, Osmanlı Devleti’nin kuruluş döneminde ünlü vezirler ve din adamları yetiştiren ailedir.
Eskişehir’in Sivrihisar kasabasına bağlı (Bir başka iddiaya göre Ankara’nın Nallıhan ilçesine bağlı Çandır köyünden Cendere köyünden gelen Çandarlılar, XIV. yüzyılın başlarında Cenderi ( Candarlı, Çandarlı) olarak tanınırlardı. Ailenin atası Ali, ahi şeyhlerindendi. 
Orhan Gazi, 1340 yılında İznik’e girip burayı kısa bir süre için başkent yapınca, Çandarlı Kara Halil’i Kadı olarak atamıştı.
Çandarlı Kara Halil Paşa, Çandarlı ailesinin kurucusudur. Osmanlı Devleti’nin kuruluşunda ve örgütlenmesinde önemli rol oynamıştır. Osman Gazi’nin kayınbabası Ahi Şeyhi Edebalı’ nın akrabasıydı. Medrese eğitimi gördü. İznik Kadılığı’ na getirilişinden önceki yaşamı hakkında ayrıntılı bilgi yoktur. Orhan Gazi döneminde  ( 1324- 61) önce Bilecik, 1330’da da İznik Kadılığı’ na getirildi. Kayserili Sinaeddin Yusuf’un Vezir olmasından sonra, 1348’de Bursa’ da Kadılık yaptı. Bu görevi sırasında Osmanlı Devleti’nin askeri örgütlenmesinde önemli rol oynadı. Aşiret kuvvetleri yerine düzenli bir ordu oluşturmak isteyen Orhan Gazi, onun önerileri doğrultusunda yaya ve müsellem denen dirlikli askeri birlikler oluşturdu. 
Osmanlıların Rumeli’de giriştiği fetihler, ordudaki şer’i işlerin yürütülmesi için bağımsız bir ordu kadılığı kurulması zorunluluğunu doğurdu. I. Murad tahta çıkınca, bu amaçla oluşturduğu Kazaskerliğe (Kazasker: İlmiye sınıfının yüksek derecesinde bulunan devlet görevlisi) 1362 yılında Halil Efendi’yi atadı. Böyle ilk Osmanlı Kazaskeri olan Halil Efendi, Yeniçeri ve Acemi ocaklarının kurulmasına öncülük etti. 
Karamanlı Molla Rüstem ile birlikte ilk Osmanlı hazinesini kurdu. 1364 yılında Hayrettin Paşa unvanıyla Vezirliğe getirildi. O döneme değin ulemadan gelen vezirlerin yalnızca yönetsel ve malî işlerle ilgilenerek askerî işlere karışmamalarına karşın, askerî komutanlık olan Beylerbeylik görevini de üstlenerek yeni bir geleneği başlattı. Bu nedenle de bazı Osmanlı tarihlerinde ilk Osmanlı Veziri olarak gösterilmiştir. 
1385’te Rumeli’de fetih hareketlerine girişen Halil Paşa, Karaferye (Günümüzde Veronia), Serez (günümüzde Serrai), Selânik, Tesalya, Manastır ( Bitola) ve Ohri’yi(Ohrid) ele geçirdikten sonra Arnavutluk üzerine yürüdü. Draç Prensi Thopia’yı destekleyerek Zacinto (Zenta) Prensi II. Balşa’yı yendi. 
1386’da I. Murad’ın Karaman seferine çıkması üzerine, Rumeli Beylerbeyi olarak Rumeli’de kaldı. Ordusuyla birlikte Vardar Yenicesi’ nde bulunduğu sırada hastalandı. Serez’e götürüldü. 22 Ekim 1387 ‘de Serez’de (günümüzde Yunanistan’da Serrai) öldü. Daha sonra İznik’teki türbesine gömüldü. Halil Paşa İznik, Serez ve Gelibolu’da birer cami yaptırmıştı. 
Çandarlı Ali Paşa, Kara Halil Hayrettin Paşa’nın büyük oğludur. Babasının Vezirliği sırasında Kazasker oldu; 1381’de Vezirliğe yükseldi. I. Murad’ın Karaman seferine komutan olarak katıldı. Karamanlıların 1387’de yenildiği Konya Savaşı’nda büyük başarı gösteren Kara Timurtaş Paşa Vezirlik rütbesiyle ödüllendirilince, Ali Paşa’ya da Sadrazamlık unvanı verildi. 
1388’de Balkan seferine çıkan Çandarlı Ali Paşa, Pravadi, Şumnu, Tırnova, Silistre, Rusçuk ve Niğbolu kalelerini ele geçirdi. 
1389’da yapılan I. Kosova Savaşı’nda ölen I. Murad’ın yerine I. Bayezid’in (Yıldırım)  tahta çıkmasında etkili oldu ve Sadrazamlığını onun döneminde de sürdürdü.  
Çandarlı Ali Paşa, 1391 – 1402’deki İstanbul kuşatmalarına da katıldı. Haçlı ordusunun 1396’da Niğbolu’da bozguna uğramasından sonra Roma/ Bizans yönetimi barış önerince, İstanbul’da bir Müslüman- Türk mahallesi kurulması, bir cami yaptırılması ve bir Kadı görevlendirilmesi koşullarıyla İmparator VII. Ionnes ile anlaştı. Doğu Anadolu’da baş gösteren Timur tehlikesi karşısında saldırı yerine savunma önerisini I. Bayezid kabul etmedi. 
Ali Paşa, Timur ordusunun Anadolu içlerine ilerledikçe yıpranacağı, zayıf düşen bu orduyu yenmenin de daha kolay olacağı düşüncesindeydi. 
Yıldırım Bayezid, 28 Temmuz 1402’deki Ankara Savaşı’nda Timur’a yenildi ve esir düştü. Bunun üzerine Çandarlı Ali Paşa ile öbür komutanlar Bursa’ya çekildiler. Timur, Bursa üzerine de yürüyünce Ali Paşa, devlet hazinesini korumaya alarak Edirne’ye çekildi. Burada Süleyman Çelebi’yi Padişah ilân etti. Dağılan güçleri topladıktan sonra Süleyman Çelebi’yle birlikte Anadolu’ya geçti ve Ankara’ya kadar olan yerleri yeniden Osmanlı yönetimine kattı. Bu sırada Yıldırım Bayezid’in oğulları arasında kıyasıya bir iktidar savaşı başlamıştı. Çandarlı Ali Paşa, 19 Aralık 1406’da ölünceye değin Süleyman Çelebi’nin Veziri olarak kaldı. 
Çandarlı Ali Paşa, Fetret Devri’ ndeki saltanat kavgaları sırasında Osmanlı Devleti’ni toparlamaya çalışarak, kendi ölümüne kadar, Süleyman Çelebi’nin öbür şehzadelere karşı üstünlük sağlamasında önemli rol oynadı. Ali Paşa, kadıların dava ücretlerini belirli ilkelere bağlayan bir yasa hazırladı, vergi ve yönetim alanlarında düzenlemeler yaptı,  vezirlikle komutanlık görevlerini birleştirdi. 
Çandarlı İbrahim Paşa, Halil Hayrettin Paşa’nın küçük oğlu, Ali Paşa’nın kardeşiydi. Medrese öğrenimini tamamlayarak Kadı oldu. I. Bayezid (Yıldırım) döneminde (1389- 1402) Bursa Kadılığı yaptı. 1402’de Bayezid’in Timur’la savaşa girmesine askerî ve coğrafî nedenlerle karşı çıktıysa da onu bu kararından caydıramadı. Bir vakfiyede 1405’te de Bursa Kadısı olarak görünen Çandarlı İbrahim Paşa, I. Bayezid’in ölümünden sonra Edirne’de hükümdarlığını ilân eden Süleyman Çelebi’ye (Emir Süleyman) Kadı ya da Kazasker oldu. 1411’de Süleyman Çelebi’nin yerine geçen kardeşi Musa Çelebi ona Vezirlik verdi ve yıllık vergi istemek üzere Konstantinopolis’e (İstanbul) gönderdi. Ama İbrahim Paşa geri dönmeyerek Bursa’da hüküm süren Çelebi Mehmed’in ( I. Mehmed)  yanına gitti. I. Mehmed’in Fetret Devri’ne son vererek devleti tek yönetim altında birleştirmesinin (1413) ardından Kazaskeriğe atandı, daha sonra da Vezir oldu. Bayezid Paşa Sadrazam olunca İbrahim Paşa da 1420’de 2’ nci Vezirliğe yükseltildi.   
Bu günlük bu kadar, gelecek yazımızda kaldığımız yerden devam edecek ve Çandarlı’ dan sonra Osmanlı devlet düzeninin aldığı şekli göreceğiz.
Gününüz aydınlık ve esenlik dolu olsun.