1967 Tokmak köyü doğumlu Rahmi Çorbacı, 2 dönemdir Tokmak köyü muhtarlığını yapmakta. Muhtarlık dışında çiftçilikle meşgul olduğunu dile getiren Muhtar Çorbacı kivi, hurma, erik, kavun ve karpuz gibi meyveleri ürettiklerini ifade etti. Köyünün vatandaş portföyü ile ilgili konuşan Çorbacı, “Köyümüzdekiler 1929 yılında Bulgaristan’dan göçmüştür. Muhacir köyüdür. Köyümüz dışarıya fazla göç vermez ve içeriye de fazla göç almamıştır. Yaklaşık olarak 20-30 hane köyün yerlisi olmayan vardır, geri kalan komple kendi köylümüzdür. Genelde çiftçilikle uğraşırlar. Çoğu fabrikalardan emeklidir. Halen daha çevremizdeki bazı fabrikalarda çalışanlar var. Fabrikada çalışanların aynı zamanda kendi bağ bahçeleri de olduğu için yan gelirleri de vardır. Genelde maddi durumu ve öğrenim durumu iyidir. Okulumuzun başarı seviyesi de yüksektir. Yalova’da devamlı derece yaparız yani ilk üçe gireriz. Bazen birincilik aldığımız da olur.” ifadelerini kullandı.
Yaklaşık 1080 civarında nüfusları olduğunu dile getiren Çorbacı, köy nüfusu ile ilgili “Ben yaklaşık 10 senedir muhtarlık yapıyorum. İlk muhtarlığa başladığım zaman 1100’dü köy nüfusu. Doğanlar, büyüyenler 1080 – 1070 belki de 1050’ye düştü şu an son verileri almadım. Bunun sebebi, köyümüzdeki imar iznine Altınova Belediyesi karıştığı için, imar izni ve ev yapma izni alamıyorlar. Bu yüzden yeni evlenen kişiler, yeni evlenenler çocuklarını ya Altınova’dan ya Karamürsel’den ya da Kaytazdere’den daire alıyor veyahut kiraya çıkıyor. Bu şekilde göç veriyor yani. Normalde öyle bir göç yok yani. Dışarıdan gelen de yok yani. Yer fiyatları da yüksek olduğu için herkes de yer alamıyor. Evleri yapmak da sıkıntı oluyor.” şeklinde açıklama yaptı.
Köyünde yaşayan vatandaşların temel istekleri ile ilgili konuşan Muhtar Çorbacı, “Sağlık sorunumuz hemen hemen yok gibi. Sağlık yönünden her yere ulaşmamız mümkün. Köyümüzde Sağlık Ocağı var. Hafta içi haftanın 5 günü ebe geliyor. Haftanın 2 günü Salı ve Perşembe günleri de düzenli olarak doktor geliyor. Okulda da hiçbir problemimiz olmuyor. Öğrenci sayısı da biraz düştü ama okulumuzda öğrenci sayısı biraz düştüğü için Tokmaklılar, Altınova’da oturanlar veya Kaytazdere’de oturanlar genelde bizim okulumuzu tercih ediyor. Çünkü Altınova’da ve Kaytazdere’deki okullar çok kalabalık. Kendi okulumuz var. İlkokul ve ortaokulumuz var. İkisi de ayrıldı zaten. Yani kolej gibi okulumuz var. Bir ulaşımda sorunumuz oluyor. Altınova Belediyesi çalışıyordu bundan 5 sene öncesine kadar. Belediye maddi imkânlar yüzünden, imkânsızlıklar yüzünden kaldırıldı. Altınova’daki minibüsler geliyor, onlar da saat başı gelmiyor. Bir sabah geliyor, bir akşam geliyor. İnsanlar istiyor tabii insanların istekleri bitmiyor. Saat başı kalksın, onların da kendine göre sorunları var. Karamürsel’e gitmekte hiçbir sıkıntımız yok. Saat başı minibüsler çalışıyor, Cumartesi - Pazar düzenli çalışıyorlar. Ulaşım yönünden şöyle bir sıkıntımız var. Bu yeni yapılmış olan bölünmüş yol, D100 Karayolu yapıldığı zaman evimizin girişinden üst geçit-alt geçit herhangi bir şey yapılmadı. Sadece yaya geçidi yapıldı. Ben bu konuda bazı çalışmalar yaptım, ilk muhtar olduğumda Karayolları 1. Bölge’ye gittim. 2 sefer gittim hatta ve sağ olsunlar çok yardımcı oldular. Çünkü muhtar dedi, inşaat aşamasında olsaydı eğer çok daha kolay olacaktı. Şu an çok daha zor, dedi. Buradan Altınova’ya giderken 1 kilometre ilerden dönüyoruz. Karamürsel’e gelirken de 2 kilometre ilerden Kaytazdere ışıklardan dönüyoruz. Yani acil durumlarda bir ambulans gelirken bile zaman kaybına uğruyor. Kayıplarımız oluyor o yüzden.” ifadelerine yer verdi.
Muhabir/Göktuğ Doğukan YÜKSEL
Kameraman/Tuğba ALTIN
