Bir keşmekeşlik, bir düzensizlik!

Birçok olumsuz kelimeyle, birçok olumsuz cümle kurabilirsiniz. En önemlisi ise kurumlar arasında bir koordinasyon, bir yazışma olup olmadığıdır.

İl koordinasyon kurulu diye bir kurul ve toplantı yapıyorlar. O toplantılar neden yapılır, o toplantılarda neler konuşulur, diyesi geliyor insanın.

Yalova Lisesinin bahçesine imar veriliyor, gençlik merkezi kurulacakmış, diye. Yalova’da lise kampüsü oluşturulma düşüncesi var. Yalova lisesi ve çevresinde farklı projeler var. Bu tür oluşumların konut alanlar dışına çıkartılarak hem kent merkezindeki yoğunluğun azaltılması, hem de insanlar yaşam alanlarının daha genişletilmesi ve rahatlatılması varken hele hele organik ulaşımdan söz edilen bir Yalova konuşulurken bu talep ve bu talebe evet diyenler hangi düşüncelerin doğru olduğunu Yalova kamuoyuna anlatamazlar.

Yok yer Milli Eğitimin değilmiş, yok proje için para gelmişmiş, bunlar fasaryadır. Kent merkezindeki boş alanları çoğaltıp, doğasını bozduğumuz Yalova’yı yeniden kazanmaya çalışırken bu tür talepler ve uygulamalar pek mantıklı gelmiyor insana.

Konut alanları içinde kalmış eğitim, sağlık ve spor alanlarının kenarlara alınma düşüncesi her yerde hakim iken Yalova’da neden farklı düşünülüyor, anlaşılır gibi değil.

Birbiriyle çelişen uygulama ve kararlar için geçmişte bahanemiz siyaset idi. Merkezi iktidar ve yerel iktidar birbiriyle anlaşmıyor, herkes kafasına göre takılıyor deniliyordu.

Peki ya şimdi?

O sıkıntıda ortadan kalktığına göre neden önceden oturup konuşulmuyor, neden her kurum kendi istediğini yapmaya çalışıyor. Bu kararı verenler her kimler ise, yapılan doğrumudur diye niye kimseye danışılma ihtiyacı duymuyorlar.

Çevremizdeki metropollerde olağanüstü gelişmeler yaşanırken, Marmara Bölgesi'nin en güzel en küçük ilinin planlamasını neden yapamıyoruz.

Bu nasıl bir ilkellik, bu nasıl bir bencillik, bu nasıl bir beceriksizliktir.

Yap-boz ve ben yaptım oldu dayatmacılığından bu ilin siyasileri ve bürokratları neden vazgeçmez. Neden kimse kalıcı ve gelecekte de uzun yıllar kullanılacak bir eser bırakmanın peşinde koşmaz.