Bir Kurban Bayramını daha geride bıraktık. Kurban Bayramı klasiği olarak ana haber bültenlerinde yine acemi kasapları ve yaşanan üzücü kazaları izledik. Ama aslında haber yapılması gereken konu bambaşka. Sektör can çekişiyor. Neden? Çünkü yetiştiricinin tüm ihtiyaçları ateş pahasıyken, hayvanlar para etmiyor, süt para etmiyor. Sütten yeterli geliri elde edemeyen üretici yok pahasına hayvanlarını satıyor.
Gelin konuyu birlikte değerlendirelim…
Her yıl Kurban Bayramını, büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiricileri heyecanla bekler. Günlerce süren emek ve sabır sonucunda yetiştirdikleri kurbanlık hayvanları, bayramın gelmesiyle pazarlarda satışa sunarlar. Ancak hükümetin yanlış politikaları sonucunda yemin fiyatları tavan yapmış durumda olduğu için maliyetler yüksek olduğundan yetiştirici kurbanlıklarının büyük çoğunluğunu satamaz ve elinde kalır.
Büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiricileri emeklerini, zamanlarını ve kaynaklarını hayvanlarını büyütmek için harcıyorlar. Ancak yem fiyatlarındaki artış, kazanç marjlarını iyice daralttı. Kurban Bayramı'nda beklenen satışları yapamayan yetiştiriciler, satamadıkları hayvanları mecburiyet karşısında Et ve Süt Kurumuna piyasa değerinin altında satar. Yetiştiricileri isyan ettiren aslında tam da bu nokta. Çünkü geçimlerini buradan sağlayan yetiştirici yıllardır aynı sona maruz kalıyor.
Ne acıdır ki hayvanlarını satmasalar da zarar ediyorlar, satsalar da zaman zarar ediyorlar.
Yem fiyatlarının artışı göz ardı edilecek gibi değil. Çünkü bu artış, yetiştiricilerin geçim kaynaklarını tehdit ediyor. Kurbanlık hayvanlara harcanan emeğin, yemin fiyatlarının yükselmesiyle boşa gitmesi acı bir gerçek. Sadece yem değil tüm girdi maliyetleri almış başını gitmiş durumda. Yeni vergi paketi açıklamaya hazırlanan hükümet yine yükü garibanın omuzlarına yüklemeye hazırlanıyor.
Sorun sadece yetiştiricilerle sınırlı değil. Birçok sektörde sıkıntılar hat safhada. İçinde bulunduğumuz sektörün sorunlarını yakından bildiğim için bu yönde değerlendirmelerle durumu açıklamaya gayret ediyorum.
Daha öncede bu tarz yazılar kaleme alarak dikkat çekmeye çalıştım. Ancak her yıl aynı tablo tekrarlanmakta. Bunun bir çözüm olmamasına rağmen tekrarlanmakta. Kurban Bayramı sonrasında yetiştiricilere müjde olarak elde kalan kurbanlıkların alınacağının söylenmesi bir çözüm değil, tam aksine devlet eliyle yapılan bir darbe.
Sektörün bir diğer paydaşı süt üreticilerinin de beklentileri karşılanmadığı için onların hayvanları da aynı yolla kesime gidiyor. Çünkü yetiştiricinin dayanacak gücü kalmadı. Yetiştirici zaten uğradığı haksızlık karşısında tepkili..
Peki ya sütüne gerçek değeri verilmediği için kesime giden hayvanlar sütlerini helal etmezse!