Beslenme ve diyet uzmanı Burcu Aslan Kurtulmuş, troid hastalıkları, insülin direnci ve diyabet gibi metabolik sendrom hastalıklarının beslenme ile nasıl yönetilebileceği konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Özellikle bu hastalıkların, vücutta kilo alma ve verme süreçlerini doğrudan etkilediğini belirten Aslan Kurtulmuş doğru bir beslenme programı, düzenli egzersiz ve doktor kontrolü ile hastalıkların kontrol altına alınabileceğini vurguladı.
“Kan testlerinin doğru yapılması gerekir”
Troid hastalıkları, genellikle hipotiroidi (yavaş çalışan troid) ve hipertiroidi (hızlı çalışan troid) olarak sınıflandırılmakta ve bu hormonel bozukluklar, metabolizmayı yavaşlatabilir ya da hızlandırabilir. Burcu Aslan Kurtulmuş, “Troid hastalıklarının yönetilmesinde kan testlerinin doğru yapılması gerekir. Ardından, hipotiroidi mi yoksa hipertiroidi mi olduğu belirlenmeli ve buna özel bir beslenme planı oluşturulmalıdır. Troid hastalarında sıkça karşılaşılan problemlerden biri kabızlık olup, bununla birlikte D vitamini, selenyum ve demir eksiklikleri de görülebilir. Bu eksiklikler, kilo vermeyi zorlaştırabilir. Bu sebeple, bu vitamin ve minerallerin takviyesi veya bu maddeleri içeren besinlerin düzenli olarak tüketilmesi önerilmektedir. Ayrıca, doktor kontrolünde ilaçların doğru dozda kullanılması ve hareketin artırılması önemlidir” dedi.
“Selenyum takviyesi alınmalı”
Troid hastalarının beslenmesinde selenyumun önemine de değinen Burcu Aslan Kurtulmuş, “Selenyum, troid fonksiyonlarını destekleyici bir etkiye sahiptir ve genellikle besinlerle yeterince alınamayabilir. Bu yüzden selenyum takviyesinin alınması gerekebilir. Omega-3 yağ asitleri de anti-inflamatuar etki gösterir. Omega-3 içeren besinler, özellikle haftada 2 kez balık tüketimiyle alınabilir. Balık alerjisi olan kişiler, ağır metal içermeyen diğer balık türlerini tercih edebilirler. Omega-3, ayrıca keten tohumunda da bulunur. Kadın sağlığı için keten tohumu oldukça önemlidir. Kadınlar, keten tohumunu beslenmelerine dahil edebilirler” diye konuştu. Balık alerjisi olan kişiler için ise, omega-3’ü keten tohumu gibi alternatif besinlerle almak önerildi. Ayrıca, demir eksikliğine dikkat çeken Aslan Kurtulmuş, kırmızı etin önemli bir demir kaynağı olduğunu ve eksiklik durumunda takviye alınabileceğini belirtti.
“Demir eksikliği de troid hastalarında yaygın bir sorundur”
Demir eksikliğininde yaygın bir sorun olduğunun altını çizen Kurtulmuş, "Demir eksikliği de troid hastalarında yaygın bir sorundur. Demir içeren besinler, özellikle kırmızı et, tüketilmelidir. Ancak demir seviyeleri yükselmiyorsa, doktor kontrolünde takviye alınabilir. Troid hastalarında metabolizma genellikle yavaşlar ve kilo verme süreci zorlaşır. Bu nedenle, düzenli egzersiz ve beslenme planı ile kilo verme protokolü uygulanmalıdır. Haftada minimum 150 dakika hareket edilmesi önerilmektedir” dedi.
“Karın bölgesinde yağlanma varsa insülin direnci riski artmaktadır”
İnsülin direncinin de yaygın bir sağlık sorunu olduğunu söyleyen Kurtulmuş, “Birçok kişi şeker hastalığının olmadığını, şeker tüketmediğini söylese de, karın bölgesinde yağlanma varsa insülin direnci riski artmaktadır. İnsülin direnci, açlık kan şekeriyle teşhisi konulmaz. Pira diyabet, insülin direnci için kullanılan bir terimdir. Bu durumda, insülin, kandaki şekeri depolamakta zorlanır ve fazlasını yağa çevirir. Vücutta yağa dönüşen şeker, bu süreçte kilo artışına neden olur. İnsülin direnci, açlık kan şekeri ile teşhis edilmez. Vücutta fazla şeker yağ olarak depolanır, bu da kilo alımına yol açar. İnsülin direnci tedavisinde, kan şekeri seviyesini dengeleyecek bir beslenme planı uygulanmalıdır ” diyerek karbonhidrat-protein-yağ dengesinin sağlanmasının önemini vurguladı. Ayrıca, D vitamini ve magnezyumun da bu hastalıkların tedavisinde kritik rol oynadığını belirtti. “D vitamini, hücrelerin insülini daha iyi kullanmasını sağlar. Magnezyum içeren besinler, quinoa, kabak çekirdeği ve avokado da insülin direncini kontrol etmeye yardımcı olabilir” dedi.
“Haftada en az 150 dakika egzersiz yapmak”
Troid hastaları ve insülin direnci olan kişiler için düzenli egzersizin önemini bir kez daha vurgulayan Kurtulmuş, “Haftada en az 150 dakika egzersiz yapmak, metabolizmayı hızlandırarak kilo kaybını kolaylaştırabilir. Troid hastalarında, metabolizma yavaşladığı için kilo kaybı zorlaşabilir, bu yüzden düzenli egzersiz yapmak bu süreci destekler” şeklinde açıklamalarda bulundu.