Sevgili okurlarım Mekke’nin fetih günüydü, hasret bitmiş, vuslat gerçekleşmişti.
Müminler adeta bayram sevinci yaşıyor, hep birlikte Yaradanına şükrediyordu.
Rahmet peygamberimizin sadık dostu ve Hicret arkadaşı Hz. Ebubekir ise Mekke’ye girdiğinde doğruca babasının yanına gitti.
Müslüman olmasını gönülden arzuladığı babasını Allah resulü peygamberimizin huzuruna getirdi.
Sevgili peygamberimiz yürümekte zorluk çeken bu adamı karşısında görünce Hz. Ebubekir’e şöyle dedi, “Keşke bu yaşlı adamcağızı buraya kadar yormasaydın da ben onun yanına gitseydim.”
Bu nazik davranıştan sonra Hz. Ebubekir’in babası Ebu Kühafe, Müslüman oldu.
Sevgili okurlarım başta anne ve babamız olmak üzere aile büyüklerimiz, bizi yüce Rabbimizin rızasına ulaştıran cennet anahtarımızdır.
Onlar rahmet ve mağfiret vesilesidir. Evlerimizin bereketidir.
Sevgili okurlarım onlar, bizleri bir arada tutan müstesna büyüklerimizdir. Aile efradımız ve toplumumuz onlarla daha da güçlüdür.
Sevgili okurlarım Allah’ın resulü, Tırmizi, Birr, 75’te mealen şöyle buyurmaktadır, “Bir genç bir ihtiyara hürmet ederse, Allah’ta ona yaşlılığında hürmet edecek birisini hazırlar.”
Yüce Allah hepimizi Allah’a ve resulüne iyi bir ubudiyyet eden kullarından olmamızı yapsın.
Amin.