Merhaba saygıdeğer okurlarım;
Geçtiğimiz günlerde her yıl tekrarlanan dostlar yemeği tanıdık simaları tekrar bir araya getirdi. Her yıl olduğu gibi gecenin sponsoru olan Sefa Tüzünataç ve İbrahim Kahraman, gecenin güzel geçmesi adına hiçbir fedakarlıktan kaçmamaya gösterdikleri titizliği dikkatlerden kaçmadı.
Şahsım adına her ikisini de tebrik ederim. Gecenin açılış konuşmasını yapan Sefa Tüzünataç kısa ve öz konuşması ile başlayan gece 50’li, 60’lı hatta 70’li yaşlarda olan katılımcıların geceye damga vurması inanın görülmeye değerdi.
Çoktandır bir araya gelemeyen katılımcıların masa masa dolaşıp hasret gidermesi yanında, uzun yıllar görüşmemiş gibi birbirlerine sarılmaları da görülmeye değerdi.
Servis elemanlarının nezaketi, mutfak personelinin tadı damaklarda kalan birçok yiyecekleri de görülmeye değerdi.
Müzik hocalarımızın kulağa hoş gelen nağmeleri de dinlemeye değerdi. Ayrıca aramızdan ayrılan rahmetle andığımız, arkadaşlarımız ile kardeşlerimizin slayt gösterisi tüm katılımcıların derin bir ah çekip hüzünlenmesine vesile olduysa, ölümlerinde ne kadar kolay ve hızlı olması şaşkınlığı da bir başka izlenim oldu.
Tabi bu slayt gösterisi bilhassa beni geçmiş yıllarda kaleme aldığım yazılarımı akla getirdi. O dönemlerde yapmış olduğum araştırmalarımda gördüm ki genç yaşta aramızdan ayrılan dostlarımızın birçoğu alkolün tüketilmesinde olması, lazım gelen şartların dışına çıkılarak, vücudun her organına verdiği zararı hesap edemeyen kişilerden oluştuğu tespitim inanın çok acı oldu.
Slayt gösterisinde de gözlemlediğimiz canlarımızın da alkolün verdiği zararla aramızdan ayrılmaları tespitinin slayt gösterisinin içinde olduğunu idrak etmemiz bence daha doğru olacaktır.
Yaşamamızda tavır ve davranışımızın kültürü varsa, alkol tüketiminin de kendine mahsus bir kültürü var.
Bir haneden 3 kardeşin aramızdan ayrılması gibi örneğin söz konusu olduğunu bence unutmayalım.
Saygılarımla.