Bu saatte
Özel bir anı sizlere.
Biliyorum ki hepinizde var.
Atatürk'ün sevdiği türküleri dinliyorum.
Aklıma düştü,
Rahmetli anam ve babam.
Mübadeleden gelmişler
Elmalık köyüne.
İki ayrı aile.
......
Anam Kara Hasan sülalesinden.
Babam Küçük Mümin eşrafından.
Geldikleri Selanik’ten (ayrıntıya girmiyorum)
Ellerinde tek bir tohum var.
Tütün tohumu.
Yerleşmişler Elmalık köyüne.
Zor yıllar.
Yokluk var.
Çaresizlik diz boyu.
Ama çok çalışkanlar.
......
Her aile kendilerine verilen topraklarda yırtınıyor.
Tekrar yazıyorum.
Ayrıntıya girmiyorum.
Herkes tarlalarda.
Tütün hikayesi çok dertli bir hikaye.
Fidesi, sökülmesi, toprakla buluşması.
Tarlanın hazırlanması, dikilmesi, ilk suyun verilmesi.
Hep zorluk dolu.
.......
O yıllarda bakışmışlar işte.
Babam küçük Mümin'in büyük oğlu Mustafa.
Anam Kara Hasan'ın babasını görmemiş kızı Emir.
Mustafa çalışkan.
Anam yeşil gözlü dilber.
Gönüller düşmüş birbirine.
Şİmdiki gibi değil öyle...
Uzaktan bakışmalar.
Ateş düşmüş yüreklere.
.......
Yan tarlalarda çalışıyorlar.
Tütün ekilmesi,
Sulanması, öyle kolay mı.
Genç Mustafa efkara geliyor.
Yan tarlada yeşil gözlü Emir.
Dayanamıyor.
Yüreğinden gelen sesle.
Kırmızı Gülün Ali var diye başlıyor
Çağırmaya...
Yalnız değiller ki.
Tüm tarlalarda çalışanlar anlıyor.
Mustafa'nın gönlündeki.
Öte yanda Emir'in içi içine sığmıyor.
Var mı öyle başını kaldıracak.
17 yaşında bir taze.
Ablaları var.
Başı önünde.
Sallıyor çapayı.
Onun yüreğine düşmüş ateşi çapayla topraktan alıyor.
........
Bugün benim efkarım var diyor Mustafa...
İkinciler ovası inliyor.
Bir aşk masalına tanıklık ediyor.
Tüm komşular sevecenlikle dinliyorlar.
Elleri çalıştıkları toprak gibi çatlamış ,
Yürekleri sevda dolu.
Sessizce dinliyorlar.
Bilinen ama konuşulmayan aşk hikayesini.
.......
Mustafa gönül adamı bir delikanlı.
Kimin ne derdi varsa koşan,
Kimin işi yetişmediyse ulaşan.
Tüm ailesine yetmeye çalışan.
Mustafa...
………
Mustafa,
Güzel çocuk.
Köyün okulu 3 yıllık iken
Tertemiz bitirmiş.
Yıllar zor yıllar.
3. sınıftan sonra Gacık Köyü’ndeki okula gidiliyor.
5 yılı tamamlamak için.
Göndermiyor, küçük Mümin.
Tütüne, buğdaya, tarlaya insan lazım.
Mustafa’ya hep çalışmak düşüyor.
Kardeşleri okusun diye o çalışıyor,
Ablası zora düştüğünde de yanında Mustafa, dert adamı.
Mustafa yılmıyor.
……
Yıllar geçiyor
Çalışmakla.
Dur be diyor kendine,
Çocukların ne olacak?
Dank ediyor kafasına
Babasından izin istiyor.
Ben şehre göndereceğim diyor
İzin vermiyor, küçük Mümin.
Çalışan Mustafa.
Yükü çeken Mustafa.
Nasıl izin versin ki.
O da haklı.
Ama Mustafa kafaya koymuş.
Çocuklarım ezilmesin diye.
………
Aylarca uğraşıyor,
Yalova diye…
Parası var, Mustafa’nın ama
Destekçisi yok.
Bir çıkış buluyor, sessizce,
Safranyolu’nda bir arsa derken, bir ev buluyor.
…..
Ve bir gece,
Bacanağının at arabasına
Eşyalarını yüklüyor,
Arkasında bırakıyor tüm emeklerini,
Çocuklarının geleceği adına.
Sessizce kaçıyor köyünden.
Gözleri yaşlı,
Mustafa ve Emir
Umuda yol alıyorlar.