1960’lı yıllarda Yalova’da esnaflığa başlayan rahmetli babası Oktan Çakar, 70’li yıllarda Galeri Doğan adlı plakçı dükkanını açarak elektronik sektörüne ilk adımını attı. Bu dükkan, Çakar ailesinin elektronik işine girmesinin temelini oluşturdu. 1984 yılında Çakar Elektronik işletmesi kuruldu ve Doğan Çakar, babasının izinden giderek bu sektördeki yolculuğuna başladı.
“İlk lambalı televizyon tamir ettim”
Doğan Çakar, mesleğe çırak olarak başladığını belirterek, “Rahmetli babam Oktan Çakar, aslında 1960’lı yıllarda burada esnaflığa başlamış bir insandı. İlk olarak plakçılık yapıyordu, o dönemde arabalara plak takılıyordu. Daha sonra 70’li yıllarda kendi iş yerini açtı. Benim ismim de oradan geliyor, İstanbul Caddesi’ne (eski adıyla Karamürsel Caddesi’nde) Galeri Doğan adında bir plakçı dükkanı vardı. Babam Almanya’ya gidip orada bir süre kaldıktan sonra 1984’te temelli dönüş yaptı. O dönemde biz de Almanya’da doğduk. 21 Ekim 1984’te soyadımızı taşıyan Çakar Elektronik işletmemizi eski Bursa Caddesi’nde kurduk. Deprem sonrasında şu anki yerimize geçtik ve burada devam ediyoruz. Mesleğe ilk adımımızı babamızla attık. 1984’te başlayan Çakar Elektronik macerası, bizim çıraklık dönemimiz oldu ama biz onu pek fark etmedik, devam ettik. 2002’de babamı kaybettim ve tek başıma devam etmeye çalışıyorum. İlk başta yerleri paspaslıyorduk, ancak zamanla işi öğrenmeye başladık. O dönemde lambalı televizyonlardan transtörlü televizyonlara kadar birçok teknolojiyi gördük ve deneyimledik.Teknolojinin değişimine tanıklık ettik. Şimdi tamir işinin kolay olduğu söylenebilir çünkü arızalı parçalar doğrudan değiştirilir. İlk lambalı televizyon tamir ettim” şeklinde konuştu.
“Teknolojiyi takip etmek zorundayız”
Elektronik sektörünün hızlı değişimi hakkında da konuşan Doğan Çakar, “Zorluklara gelince, çok büyük sıkıntılar yaşamadık. Genelde insani ilişkilerde ufak tefek zorluklar oluyor. Anlaşılmamak, anlatmaya çalışmak gibi. Ama işimizde teknolojiyi takip etmek zorundayız. Teknoloji işimizi kolaylaştırdı aslında” dedi.
“Ben mesleğe severek başlamadım”
Turizm ve Otelcilik bölümünü kazanmış olmasına rağmen baba mesleğini seçtiğini belirten Çakar, “Babamın mesleğe bakış açısı çok özeldi. O, 70’li yıllarda tamirci olarak Almanya’ya gitmiş ve elektroniğe aşık bir insandı. Biz de onunla beraber başladık. Ben mesleğe severek başlamadım, ama olaylar bizi buraya getirdi. 90’lı yıllarda, liseden mezun olduğumuzda, şimdiki gençler gibi kafamıza göre hareket edemiyorduk. Babam ne derse o olurdu. O da beni işine devam etmeye yönlendirdi ve biz de devam ettik” diye konuştu.
“Müşteri daima haklıdır”
Doğan Çakar, babasından aldığı en önemli öğüdün “Müşteri daima haklıdır” olduğunu söyleyerek, “ “Bu, bizim için çok önemli bir kuraldı. Hiçbir müşterimizle tartışmamız olmaz, karşılıklı sevgi ve saygı olduğu sürece iş yürüyor. Karşılıklı iyi niyet içerisinde işlerimize devam ediyoruz” dedi.
“Ölmeyecek bir meslek”
Yeni nesil gençlerin bu mesleği öğrenmeye istekli olmadığından bahseden Doğan Çakar, “Genç meslektaşlarımız yok. Bütün mesleklerde olduğu gibi alttan gelen bizim zamanımızın çırakları artık yok. Yetişmiyor çünkü. Eskiden akrabalarımız, dostlarımız, çocuklarını bize getirip meslek öğretirlerdi. Şimdi ise gençler daha çok bilgisayar başında ya da kafelerde vakit geçiriyorlar. Keşke yapsalar rahmetli babamın söylediği gibi ölmeyecek bir meslek. Teknoloji olduğu süre içerisinde ölecek bir meslek değil. İnşallah bu mesleğin değerini anlarlar bir gün. Onlarda bir meslek sahibi olurlar” ifadelerini yer verdi.