Merhaba saygıdeğer okurlarım;
Yozgat ilinin merkezinden yapılan bir kamuoyu röportajına herkesin şaşkınlıkla izlediği konuşmacının bilgi dağarcığı, iç ve dış siyasete hakim oluşu, herkes gibi benimde nazari dikkatimi çekti.
Memleketimizin resmini ayakta da olsa, dakikalarca nefes dahi almayı unutarak çekmesi, değme hatiplere taş çıkartır biçimdeydi.
Adı, sanı belli bile olmayan, belli ki birçok memleket dolaşmış, okumuş, araştırmacı kimliği yanında, yöresine, toprağına aşık, heyecanlı, sanki Türk milletine verdiği mesajlarla kapalı kapılar arkasında nelerin konuşulduğunu, neler tasarlandığını açık açık halkına iletmeye çalışan bir vatandaşımızdı konuşmacı.
Açıklamalarındaki en etkili başlık, bazı devletlerin istediklerini yerine getirmediğin taktirde bir arpa boyu dahi yol ilerleyemezsin oldu. Konuyu biraz daha açarak birçok devlet dahi olmayan arapların parası neden acaba İngiliz sterlininden daha kıymetli, petrolden başka pazarı olmayan buna benzer devletler İngiltere’den daha mı büyük yoksa sömürge altında oldukları için paralarının kıymetli olması onların işine mi geliyor.
Koca bir imparatorluk geçmişi olan Rusya’nın parası İngilizlerden neden daha düşük, çünkü Rusya sömürülen bir devlet değil. Türkiye neden parası ve enflasyonu bir türlü düzelmeyen devletler arasından çıkamaz, çünkü çıkartmazlar.
Aslında istedikleri şartlar yerine gelmez. Türkiye hükümeti geçmişi ve mazisi olan devlet oluşumunu devletim diyen topluluklardan başka bir oluşumunda ve yapısındadır.
Onun içindir ki yüzyıllar boyu diz çöktürmeye çalışanlar bir türlü başarılı olamadılar. Savaşarak elde etmek istedikleri vatanımızı, şimdilerde kapitalizm ve alım gücü zorlukları yaratarak çökertmeye çalışıyorlar.
Dilediklerini ve istediklerini elde etmek için içeriden ve dışarıdan oluşturdukları vatan hainleri ile hummalı çalışma içindeler, hatta panikteler.
Hiç ummadıkları silah sanayimizin yeni yeni buluşlarla dünyaya mesaj niteliği vermesi, bağımsızlığın devamı görüntüsü onlar adına geç kalınmış projeler yumağı olmuş, tedirginlik içindeler.
Hala umutları devam etse de, PKK ve uzantılarına yönelik sokağa çıkma yasağı ve elektrikler kesilip karanlıkta kalmaları an meselesidir. Şahsım adına siyasete yönelik teferruatlı yazılar yazmam benim yapıma uygun ama Yozgat’tan yollanan, hislerime tercüman seslenişi bana şöyle bir çağrışım yaptı.
Birlik ve beraberliğin tam zamanı, memleketimiz için tamamıyla bir bütün olma zamanı, patatesi, soğanı, eti gündem oluşturarak kendi kendimize zarar vermeyelim.
Atatürk cumhurbaşkanı seçilince milletvekillerinden 20 istekte bulunmuş ve onay almış. Aldığı onaylardan birisi her evden askerlere çorap ve iç çamaşırı toplama emri vermiş. Halk elindeki eldivenleri, ayağındaki çorapları hatta iç giysilerini orduya vererek aslında büyük bir ihtiyaç giderilmiş.
Bu günün o günden pek farkı olmadığı, düşmanın niyetinin belirgin hale geldiği, bağımsızlığımızın güçlü ve birlik ve beraberlik içinde olması, patates, soğan, et ihtiyacından gündem yaratmak bizim ecdadımıza ve şu anki pozisyonumuza yakışmaz. Zaman birlik beraberlik zamanı diyor Yozgat’lı hemşehrim.