Yalova Gazetesi “Nasıl Oldun?” serisine başladı. Yalova’nın en önemli simaları, Yalova Gazetesi İnternetten Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Duygu Saral ile görüşme gerçekleştirdikten sonra röportajlarımız hafta sonları Yalova Gazetesi internet sitesinde yayımlanacak. Duygu Saral, Yalova’nın sevilen sanatçısı “Hakhan” ile görüşme gerçekleştirdi. Hakhan şarkıcılığa başlama kararından sanat kariyerine kadar birçok sorumuzu içtenlikle yanıtladı.
“İlkokula giderken ben şarkıcı olacağımı biliyordum”
Yalova, 1985 doğumlu olduğunu söyleyen Hakhan, 19 yıldır aktif sahne yaptığını, bunun 11 yılında birçok sanatçıya vokal olduğunu belirtti. İlk sahneye çıkışının 2004 yılında olduğunu ifade eden Hakhan “ İlkokula giderken de ben şarkıcı olacağımı biliyordum. Bence bu içgüdüsel bir şey. Ben kendimi bildim bileli şarkı söyleyeceğim, sahneye çıkacağım diyordum. Sülalede 10 torunuz. Torunların bir tanesi “doktor olacağım”, “ben öğretmen olacağım” dediğin de ben şarkıcı olacağım diyordum. Üniversite yıllarına geldiğimde ailem illa ki normal bir üniversite bölümü bitirmemi, bunun bileğimde bir altın bilezik olacağını söyledi. Eğer ki bu işte başarılı olmazsam kendi işimi yapabileceğimi, maaşım belli, tatilim belli olsun istediler ama ben iki üniversite bitirdim. Diplomaları babama getirdikten sonra dedim ki ben artık bildiğim işi yapmaya gidiyorum. Kocaeli’nde okudum ben, o zaman da fuar alanında çok fazla bar vardı. Orada ufak ufak solistlerin altında ön program yapmaya başlamıştım. Yalova’ya döndükten sonra bu işi yapmak istediğimi belirtsem de beni basın sektörüne yönlendirdiler. Gündüz bir basın kuruluşunda… Söylemem de sakınca yok sanırım. Yalova Gazetesinde, şu anda röportaj yaptığımız gazetede muhabir olarak başlattılar. Ben 2004’ten 2011 yılına kadar hem gazete hem de gece de yer aldım” ifadelerini kullandı.
“Feribotta Mine Koşan ile karşılaştım hayatım değişti”
Hayatındaki dönüm noktasından bahseden Hakhan, “ İlkokula gidiyordum. Mine Koşan’ın “Eledim Eledim” şarkısı var. Onun klibi çıkmıştı Kral TV’de hiç unutmuyorum. İlkokula giden bir çocuk o klipten ne anlayabilir de ağlayabilir? Ben o klip çıktığında ağlamaya başlıyordum, etkiliyordu beni. Oradan Mine Koşan ismi benim aklımda kaldı, seneler geçti. Ben liseye geldim. Burada İDO’da feribota binerken birden kürkle biri koştu, geçti. Baktım Mine Koşan. İlk orada gördüm. Belki de bu bir ilahı işaret benim ilkokulda ağlamam, önümden Mine Koşan’ın geçmesi. Üstünden birkaç ay sonra da Yalova’da sahnesi oldu Mine Hanımın. Bende basın da çalıştığım için Mine Hanımın sahnesine gittim. Sizin gibi röportaj yaparken bu hikayeyi ona anlattım. Bana “bir şarkı söylesene” dedi. Bir tane şarkı söyledim ona. “Benim vokalim olur musun” dedi. Böylelikle ben ufak ufak sahne yaparken bir anda kendimi Mine Koşan’ın vokali buldum” dedi.
“Hakhan yasaktan dolayı doğan bir isim”
Sahne isminin neden Hakhan sorusu üzerine “Aslında ismim Hakan. Basın da çalıştığım zaman basın yasasına göre benim ikinci bir iş yapmam yasaktı. Sahne aslında yasaktı benim için. Ben adımın değişmesini istemiyordum. Öyle bir şey istemediğim için ben ne yapabilirim diye düşünürken dedim ki buraya bir tane “H” koysam zaten telaffuz edilemez. Hakhan öyle doğdu, yasaktan dolayı doğan bir isim. Ama daha sonra herkes çok merak etti. Anlamını sordular. Araştırdık biz de. Haktan gelen, Allahtan gelen demekmiş. Benim ilk afişlerimde yüzümün yarısı karanlıktır. Ona göre bir ışıkla çekmişlerdir. Yarısı aydınlıktır. Çünkü ben olduğumun beli olmaması, ceza yememem için isim de böyle oldu, fişlerde karanlık oldu” şeklinde konuştu.
Özel Haber
Muhabir/Duygu Saral
Kameraman/Göktuğ Doğukan Yüksel
