“İlk maçımda milli takıma çağrıldım”
Boluspor, Kocaelispor, Fenerbahçe gibi takımlarda sergilediği performansıyla dikkatleri çeken şimdilerde Yalovaspor’un deneyimli çalıştırıcısı Faruk Yiğit, uzun yıllar Orhangazi’ de ikamet etmesinin ardından 1985’te Yalovaspor’a transfer olmasıyla birlikte futbol kariyerinin başladığını anlattı. ‘Yalovasporla Faruk Yiğit oldum’ diyen başarılı teknik adam, “1985’te profesyonel yaşantım başladı. Yalovasporla beraber tabii ki o zamanlar Yalova’da Kaymakamlık Turnuvası vardı. Kaymakamlık Turnuvası’ndan beni Yalovaspor’a aldılar. Oynadığım 3-4 maçta çok beğendiler ve ondan sonra bana profesyonel imza attırdılar. 1989 yılında namağlup şampiyon olduk üçüncü ligde. O sene federasyon tarafından yılın en iyi forvet oyuncusu seçildim. Yalovaspor’da namağlup yaptık ve o senede şampiyon olduğumuz dönemde beni seyreden kulüpler içerisinde Süper Lig takımlarından Boluspor’a transfer oldu. Boluspor'da 2 yıl oynadıktan sonra ilk maçımda Galatasaray’a karşı oynuyoruz. O zaman milli takımın başında Piontek hocamız vardı. İlk maçımda milli takıma çağırıldım. Bu da benim için ayrı bir gurur. Çünkü her futbolcuya böyle nasip olmuyor. 4 büyüğün istediği dönemlerde bile Boluspor’da onlara gidecekken ben tercihimi Kocaelispor’dan yana kullandım. Kocaelispor’da 6.5 sene futbol oynadım. 6.5 sene sonra Fenerbahçe’ye transfer oldum. 35 yaşında futbola veda ettim” ifadelerini kullandı.
Hızı ve çevikliği ile 1990’lı yılların en çok konuşulan futbolcusu Faruk Yiğit, Fenerbahçe ile yollarının kesişme hikayesini ise şöyle anlatıyor: “Kocaeli'de devre arasına girdik, Aralık’ın 20’siydi. Almanya'ya tatile gidecektik eşimle beraber. O gece Ali Şen ile Sefa Sirmen anlaşmış. Fenerbahçe kulübünün ikinci başkanı Vefa Küçük beni aradı. Hatta televizyonlar altyazı geçiyormuş. Biz arabadaydık. Sefa Sirmen arayıp yarın Fenerbahçe Kulübünde seni bekliyorlar dedi. Devre arası tatilini bıraktım, Fenerbahçe ile görüşmelere başladık. Transferimizde ilk gün anlaşamadık, ikinci gün anlaştık. İmzayı attık ve Fenerbahçeli olduk” dedi.
Büyük bir takımda oynamanın avantajlarından ve dezavantajlarından bahseden Yiğit, Anadolu takımlarında bireyselliğin ön plana çıktığını ama 4 büyük takımda herkesin birer yıldız olduğunu söyledi.
“Buralardan çok fazla sporcu çıkmıyor”
Süper Lig’e daha erken yaşta gitmesi ile çok daha farklı bir boyutta olacağını dile getiren Yiğit, “Yalovaspor’a geldiğimde 18 yaşındaydım. Burada 4 sene top oynadım. Buradaki 4 sene içerisinde daha erken gidebilseydim. 22 yaşımda değil de 17-18’li yaşlarımda o Süper Lig’i yaşamış olsaydım çok daha farklı bir boyutta olacağına emindim. İnsanlar seni daha çabuk tanıyor. Ben Orhangazi’den geldim. Yalovaspor’lu oldum. Yalovaspor’dan bir yerlere geldim. Çünkü buralardan çok fazla sporcu çıkmıyor. Buradaki şartlar belli şeylere göre oluyor. bu takım Yalovaspor üçüncü ligde, ikinci ligde şampiyonluğa oynayacak. Yalova'nın çocukları öyle bir yerlere gelecek. Ya da Yalova'nın hep bir yerde olması lazım. Buradan daha avantajlı bir yere gidebilmesi için gördüğünüz gibi Yalovaspor şu an Süper Amatör’den bir an önce yukarılara çıkarmaya çalışıyoruz. Çünkü Yalova’nın milli takımı burası. Gençlerin önünün açılabilmesi için bu takımı bir an önce profesyonel lige getirmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Ay-yıldızlı formayı giymenin her futbolcunun hayali olduğunu söyleyen Yiğit, “ İnanın her futbolcunun istediği önce ideali olduğu büyük takımda oynamak, sonra da milli takımda oynamaktır. Her futbolcunun amacı budur. Biz bunlara nail olduk. Bu duygu çok farklı bir duygu, anlatılmaz” dedi.
Sergen Yalçın ile unutamadığı bir anısını da paylaşan Yiğit konuşmasını şöyle sürdürdü: “Fenerbahçe’de beraber oynuyoruz. O zamanlar at yarışı hastalığı vardı. Sergen’de çok vardı. Son yarışı seyredemedik. Löw kadroyu açıklayacaktı. O gün ilk 11’de yokuz. Tabii bizim aklımızda son yarış var. İkimizin kuponu da 5’te 5 gidiyor. Toplantı bitti sonra Şükrü Saraçoğlu Stadı’na gittik. İkinci yarı ikimizi de oyuna koydu Löw. 2 tane ben attım, bir tane Sergen attı. 3-0 maçı galip aldık.”
“Hedeflerini kendin koyacaksın”
Gençlere önemli tavsiyelerde de bulunan başarılı teknik adam “Yalovaspor’un hocasıyım. Şu an elimde 2005 ve 2006’lı genç çocuklar var. Onlara tek tavsiyem şu, iyi futbolcular kolay çıkmıyor, iyi futbolcular nasıl çıkıyor? çalışarak. Futbolun kaprislerinden uzak durarak. Şu an bende birkaç tane genç oyuncu var, inşallah seneye bunlar yavaş yavaş A Milii Takım’da oynamaya başlayacak.
Her zaman söylüyorum, futbolda gelişim denen bir olay var. Sen bu sene ne kadar geliştin, kendini kontrol ediyor musun? Çünkü gelişime açıksan bir yerlere gelebiliyorsun. Gelişimin kısıtlıysa ondan sonrası olmuyor. Biz de önemli olan budur. Ben neyi doğru yaptım? Ben futbol oynadığım zaman Yalovaspor'da kendi hedeflerim vardı. Burada para kovalamadım.
Yalovaspor'da başarı istedim. Yalovaspor'da emek harcadım. Çünkü bu hedefime ulaşmam için benim koşmamsa koşmam, çabukluksa çabukluk, kuvvetse kuvvet, dayanıklılıksa, dayanıklılık, hızsa hız, bunları arttırmam gerekiyordu. Çünkü yukarılara kaldırabilmem için bunları yapmam lazım diyor ve ben de bunu doğru yaptım. Çünkü hedefini kendin koyacaksın, hedefimi koymadığın zaman hedefsiz oyuncuları işte o yüzden hiçbir şey olmuyor. Hedeflerini kendin koyacaksın. Benim için en doğrusu futboldu. Çünkü yeteneklerimi biliyordum, eksiklerimi de biliyordum. Bunların ikisini toparlayıp hedeflerimi koydum. Doğru olduğu en sonunda ortaya çıktı” ifadelerine yer verdi.
“Yalovaspor’u gerçek yerine getirmemiz gerekiyor”
Yiğit, 6’da 6 yaparak liderlik koltuğuna oturan Yalovaspor ile ilgili de şunları aktardı: “Şimdi biz sezon başı şunu düşündük, tecrübeli oyuncularımızla genç oyuncularımızı karıştıralım. Eğer ki doğru karıştırırsak doğru bir şey çıkarsa bizi kimse tutamaz dedik. Çünkü elimizdeki tecrübeli oyuncular; Ferit gibi, Orhan, Mustafa, Erdem, Okan, Gencel, Cenkay ve Sefa gibi bunların karışımına bir de 5-6 tane de genç koydu. Hazırlık maçlarında bir baktık ki doğru yoldayız. Şimdi biz oyundan kime alsak, kimi soksak öteki arkadaşını aratmıyor. Süper Amatör’de olduğumuz için bütün Yalova takımlarıyla oynuyoruz ve hepsine saygı duyuyoruz. Onlarda sorun yok. Ama biz Yalovaspor’u bir an önce gerçek yerine getirmemiz gerekiyor. İsmail Kaya’sında Belediye Başkanımız Mustafa Tutuk ile beraber bir ekip çalışması yapıyoruz. Yalovaspor’un son 10 yıldır altyapısı yoktu. Şu an 4 tane grupta altyapıda da savaş vermeye başladık. Eğer bir kulüp altyapıdan oyuncu yetiştirmezse üst tarafa o kulüplerin işi zorlaşır. En az senede 3-4 tane oyuncu yukarıya çıkarmak zorundayız. Bunun için de iyi bir ekip olduk. Belki bazıları siyasi bilmem ne gibi düşünceler olabiliyor ama amaç Yalovaspor ise ötekiler, teferruattır.”
HABER/ RÜMEYSA ŞAHİN
KAMERAMAN/ GÖKTUĞ DOĞUKAN YÜKSEL