Yalova Gazetesi, 17 Ağustos 1999’da Marmara Bölgesi’nde gerçekleşen büyük depremin 24. Yıldönümü üzerine “Deprem Özel” serini başlattı. Programımıza 98 saat göçük altında kalıp yaşama tutunan Yüksel Er, Depremde kız kardeşini kaybetmiş İYİ Parti İl Başkanı Osman Kendir’in ardından Yalova Mahalle Afet Gönüllüleri Derneği(MAG-DER) Başkanı Sabri Karaçam’ı konuk aldık. Yalova Gazetesi İnternetten Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Duygu Saral, deprem ile alakalı merak edilen konuları MAG-DER Başkanı Karaçam’a sordu.

“100 binlerce arama kurtarma ekibi gerekiyor”

MAG-DER’in açılımının Mahalle Afet Gönüllüleri olduğunu söyleyen Sabri Karaçam, “Biz mahalle bazlı bir örgütlenmeyiz. Dünya’da, Türkiye’de, depremlerde ilk sahaya çıkan insanlar… 92 Erzincan, 99 Marmara depreminde insanlar çıktı. Komşusuna, eşine, dostun yardım etti. Ama bilinçsizce… Biz bu mahalleliye eğitimini verdik, ekipmanını sağlıyoruz ve olası bir depremde çıkıyor kendi mahallesinde kurtarma işlemlerine başlıyor. Ta ki profesyonel ekipler gelene kadar. Beklenen Marmara depreminde İstanbul’da 30 bin, 50 bin yani bir sürü bina yıkılacak. En az 30 bin binanın yıkıldığını düşünelim. Periyodik nöbetleşe çalışarak düşünürsek 100 binlerce arama kurtarma ekibi gerekiyor. Onun için bu zor günlerde mahalleli en azından kendi çıkıp ilk müdahaleyi yapması çok önemli. Yalova Mahalle Afet Gönüllüleri, mahalle düzeyinde kurulmuş… Yalova genelinde 15 tane konteynırımız var. Bu konteynırlarda arama kurtarma ve herhangi bir enkaza girerken giyebileceğimiz ekipmanlar duruyor. Olası bir depremde gidiyoruz, enkazlar da çalışmaları yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Çabuk unutuyoruz”

2002 yılında Yalova’da kurulduklarını ifade eden Karaçam, “Bahçelievler, Mustafa Kemal Paşa Mahallesinde eğitimlere başladık. 2002 yılından beri kurtarma eğitimlerine devam ediyoruz. Ben bu konuda çok üzüntü içerisindeyim. Maraş depreminden sonra eğitim açtık. İlk toplantı için çağırı yaptık. İnsanlar akın akın gelmeye başladı. O salona sığmadık. Eğitimin 1. Günü Raif Dinçkök’e geçtik. Ondan sonra bir eğitim yaptık, 50-60 kişilik bir grup için. İnanın eğitime 15-20 kişilik bir katılım oldu. Çabuk unutuyoruz. Biz bunu istemiyoruz. Amacımız depremi insanlara hatırlatmak değil. Bizim amacımız, o depremde neler yaşandığı bilindiği zaman insanlar en azından eğitim alır, kurtarmacı olabilir. Ama vatandaşlarımız kısa sürede unutabiliyor. Olası Marmara depremine hazırlanmak için ben hep şunu söylüyorum; Devletlerin bu tür felaketlerde tek başına değil, vatandaşın içinde olarak mücadele etmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

“AFAD’da bir ilgisizlik var”

Diğer kuruluşlarla ilişkilerinden bahseden Karaçam, “AFAD bu işin organize kısmında görev yapan kamu kuruluşu. Biz tabi ki AFAD ile çalışıyoruz ama son dönemlerde bu AFAD’da da bir ilgisizlik var. Yalova bazında yaşadığımız bir konuydu. Biz mülki amir olarak AFAD’ı biliyoruz. AFAD ile sürekli iş birliği içerisindeyiz. Bireylerin farklı durumları olabiliyor. STK’lara karşı davranış şekilleri değişebiliyor. AFAD’ın yasal görevi şu; Olası depremlerde, olası afetlerde organize kısmını yapmak. İtfaiyeyi örgütlemek, sağlık personelini örgütlemek, bizim gibi sivil toplum örgütlerini örgütlemek. Ama söylediğim gibi öyle bir noktaya geliyorsun ki sanki kendini itilmiş hissediyorsun. Bizim buradaki amacımız bir dernek var, ismimiz olsun değil” dedi.

Koçak, Klinik Psikolojiyi Anlatıyor Koçak, Klinik Psikolojiyi Anlatıyor

“Son eğitim ile beraber 500’ün üzerinde gönüllümüz var”

MAG-DER’in çalışmaları hakkında bilgi veren Karaçam, “Bizim son eğitimimizle beraber 500’ün üzerinde gönüllümüz var. Biz bu işin gerçekten bilincindeyiz. Örneğin Maraş’a gittik. Buradan giderken su, meyve suyu, ekmek, zeytin ve peynirimizi aldık. Oraya gittiğimizde kriz merkezinden beklentimiz yok. Niye? Herkes bir şey derdinde. Biz inanın üç gün boyunca peynir, ekmek ve su. Sabah ve akşam. Bunu söylerken kendimizi acındırmak amaçlı değil. Bu bizim işimiz. O an ki imkanımız buysa peynir ekmeğimizi yeriz. Maraş’ta çalışma sistemi şuydu; Bir grup kurmuşlar, ihbarlar geliyordu. Bize görev veriyorlardı. Sesli ve sessiz arama yapıyoruz. Ses geliyorsa nereden geldiğini tespit edip, ona göre çalışmaları başlatıyoruz, vatandaşa ulaşmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

Uzman/MAG-DER Başkanı Sabri Karaçam

Muhabir/Duygu Saral

Editör: Rümeysa Şahin