Birçok takımda oynayarak başarılara imza atan ve kariyerine antrenör olarak devam eden Faruk Beşok, hayatı ile ilgili şunları kaydetti: "İzmir doğumluyum. Evliyim. 26 yaşında Efe adında bir oğlum ve 21 yaşında Alara adında bir kızım var. Onlar da benim gibi profesyonel hayatı seçtiler. Efe basketbolu, Alara da voleybolu tercih etti."
"En önemli antrenman maçtır"
Beşok, Türk basketbolunun son yıllarda yaşadığı düşüşün nedenleri ise şöyle açıkladı: "Birinci en büyük etken bizim ligimizin lokomotif takımları Fenerbahçe EuroLeague'te oynuyor. Türkiye Basketbol Ligi'nde 5 yabancı kuralı var ama EuroLeague'de böyle bir kural yok. 8- 9 oyuncuyla oynayabiliyorlar. Milli Takım da oynaması gereken mail oyuncularımız bir kere burada süre alamıyorlar. Oyuncunun en önemli yeri sahada basketbol oynamaktır. Ne kadar antrenman yapsa da en önemli antrenman maçtır. Oyuncular, kendilerini geliştirebilme ve form tutabilmeleri için gereken süreleri bence alamıyorlar. İkinci etken FIBA ile NBA takvimlerinin birbirine denk gelememesi. Genelde milli maçlar yaz döneminde oynanıyor. NBA oyuncuları da yaz dönemlerinde kendi performanslarını artırmaları ve takımlara katılma dönemlerinde hazır olmaları gerektiği için bu dönemlerde milli takımı tercih edemiyorlar. Sonuçta bu da büyük bir sıkıntı yaratıyor. Üçüncü en büyük etken ise de bu yaz başımıza gelen devşirme oyuncuların sıkıntısı. Bu 3 etken birleşincede büyük sıkıntılar yaşanıyor ve bu durum milli takıma yansıyor" ifadelerini kullandı.
Devşirme oyuncu konusu ile ilgili de açıklamalarda bulunan Faruk Beşok, "Sadece biz yapmıyoruz. Artık Avrupa'da basketbol ekolleri dediğimiz Sırbistan, Yunanistan bile oyuncu devşirmesi yapıyor. Bence bu konuyu artık çok irdelememek gerekiyor. Kural haline geldi. Her ülke kendini eksik hissettiği yerde bir tane oyuncuyu takımına dahil etmek istiyor. Bizde de böyle bir durum vardı ama bu yaz yaşanılan olaylar milli takıma çok kötü yansıdı" dedi.
"Süper Lig, Avrupa'nın en kaliteli liglerinden biri"
Sonuçta bizim ligimizde 5 yabancıyla oynanıyor. Şunu da açıkça söylemek gerekiyor. Süper Lig bana göre İspanya Ligi' nden sonra Avrupa'nın en kaliteli liglerinden biri. Hem bütçesel anlamda hemde buraya gelen yabancı oyuncunun kalitesi anlamında.
Örneğin Amerika'da sistem şöyle ilerliyor. Oyuncular üniversiteye gidiyor, eğitimlerini alıyorlar. Üniversiteden mezun olduklarında 22 ya da 23 yaşında oluyorlar. NBA profesyonelliğine geldikleri yaşlar genelde 22 ile 23. Ekstrem oyuncuları geçiyorum. Üniversite öncesi giden oyuncular da var ama bir ya da iki oyuncu oluyor. Biz ne yapıyoruz? 17 ile 18 yaşında ki çocukları Avrupa'nın en kaliteli liglerinden birinde 18 yaşında sahaya atmaya çalışıyoruz. Amerikalı yaşdaşlarıyla 4 yaş önce çarpışma moduna sokmaya çalışıyoruz. Fizik olarak hazırlıklı olmuyorlar ve basketbol anlamında da eksikleri çok oluyor. Süper Lig takımlarına geldiklerinde 5 yabancı ile karşılaşıyorlar ki Efes Pilsen ve Fenerbahçe 8-9 yabancı ile oynuyor. Çok ciddi zorluklar yaşıyorlar. Oyuncuların gelişimi sahada oynamalarıdır, sahada kalmalarıdır. Bu duruma yalnızca kulüpleri ya da federasyonun aldığı kararları dahil etmemek lazım. Türk oyuncular da bazen Efes Pilsen, Fenerbahçe veya diğer kulüplerden ciddi teklifler alıyor. Bu tekliflerde onlara cazip geliyor. Oynamaktansa oturmayı da tercih ediyorlar" diye konuştu.
Semt77 Yalovaspor ile tanışma hikayesinden de bahseden başarılı antrenör Faruk Beşok şunları dile getirdi: "Geçtiğimiz yaz Genel Menajerimiz Murat Dönmez benimle temasa geçti ve benimle çalışmak istediklerini iletti. Yıllardır bu liglerde antrenörlük yapıyorum. Çalışmadığımız dönemlerde de takip ediyoruz. Son yıllarda özellikle Orbay Tuna'nın büyük desteğiyle Semt77 büyük bir çıkış içerisinde. Şehir olarak kulüp olarak doğru yapılanma içerisinde ilerliyorlar. Bu yaz itibariyle kendileri ile tanışma imkanı da bulduk. Kulübün neler istediği, şehrin neler istediği bana aksettirildi. Ben de onlara neler katabileceğimi anlattım. Anlaştık ve şu ana kadar doğru yolda gittiğimize inanıyoruz. Doğru bir kadro kurduk. Başkanımız her türlü imkanı bize sunuyor. Elimizden geldiğince bu ortamı da bozmamak için uğraşıyoruz. Uzun bir sezon inşallah sonuna da iyi getirmek için elimizden geleni yapacağız."
"Yalova, keyif alarak yaşadığım bir yer"
Yalova'nın butik bir şehir olduğunu söyleyen Beşok, "Ben deniz insanıyım ve Urla 'da yaşıyorum. Urla, herkesin bildiği severek geldiği ve tatil yaptığı bir ilçemiz. Yalova'yı da çok benzetiyorum. Yalova il ama butik bir şehir. Şehri çok küçük, merkezi çok küçük. İstediğiniz her şeye çok kolay ulaşabiliyorsunuz. Yürüyerek neredeyse bütün işlerinizi halledebiliyorsunuz. Bu yönden çok keyifli bir yer. İnsanları sevecen her yere gittiğinizde iletişimi kurabiliyorsunuz. Güzel restoranları, kafeleri çok. Keyif alarak yaşadığım bir yer diyebilirim.
"En büyük eksiklik salon"
Yalova basketbolunda ki en büyük eksikliğin salon olduğunun altını çizen Beşok, "Yalova'da ki en büyük eksikliklerden birisi de salon. Bunun bir kere arttırılması gerekiyor. Süper Ligi gören bir basketbol takımı var ama voleybol, tekerlekli sandalye ya da diğer spor dalları da bu salona girmek zorunda kalıyor. Altyapıları bu salonda göremiyoruz. Çünkü profesyonel takımlardan dolayı salon da antrenman yapacak saat kalmıyor. İnsanları sahalara çekebilmek için iyi salonlar vermemiz lazım ki onları motive etmemiz lazım. Gençler özellikle onlarda koşarak salonlara gelsinler ve basketbolcu olmak ya da voleybolcu olmak için çalışacak imkanları olsun" dedi.
"Hedefimiz Süper Lig"
Sezonu çok iyi bir başlangıç yaptıklarını vurgulayan Beşok, "Tek mağlubiyetimizi rakibimiz Sigortam.net' ten aldık. O maçı kaybettiğimiz için gerçekten çok üzgünüz. Kötü oynamamıza rağmen kazanabileceğimiz bir maçtı. Önümüzde daha 24 tane maç var. Bu 24 maç içerisinde elimizden geldiğince maç kaybetmemeye çalışacağız. Hedefimiz Süper Lig'e direkt çıkmak. Bir aksilik olmazsa da o hedef üzerinde devam etmek istiyoruz" diyerek sözlerini noktaladı.
Muhabir/ Rümeysa Şahin
Kameraman/ Göktuğ Doğukan Yüksel
