EĞİTİM

Psikiyatrist Dr. Uğur Zeren: “Öğrenciler İçin 3 Ay Tatil Olmaz, Olmamalı”

Psikiyatrist Dr. Uğur Zeren, 2024-2025 eğitim ve öğretim sezonunun başlamasıyla, eğitim sistemine dair çarpıcı görüş ve önerilerini paylaştı. Yalova Güçlü Okulları’nda gerçekleştirilen video çekiminde Dr. Zeren, öğrencilerin uzun tatil dönemlerinin eğitim süreçleri üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti.

Dr. Zeren, 2023-2024 eğitim ve öğretim yılının 14 Haziran’da sona erdiğini ve yeni eğitim yılının 9 Eylül’de başladığını belirtti. Bu tarihler arasındaki yaklaşık 3 aylık tatil süresinin, öğrenciler üzerinde nasıl olumsuz etkiler yaratabileceğine dair uyarılarda bulundu. “Öğrenme ve beyin gelişimi, özellikle gençlik yıllarında en hızlı şekilde gerçekleşir. Bu dönemi 3 aylık tatillerle kesmek, beyin gelişimine büyük zarar verebilir,” diyen Dr. Zeren, uzun tatillerin öğrenci gelişimini olumsuz etkileyebileceğini vurguladı.

Ebeveynlerin eğitim konusunda öğretmenler kadar donanımlı olmadığını ve bu nedenle çocukların eğitim süreçlerinin yeterince desteklenemediğini belirten Dr. Zeren, “Hiçbir çocuk sadece anne ve babaya bırakılacak kadar kıymetsiz olamaz. Eğitim, uzman kişiler tarafından yürütülmelidir. Ebeveynler, çalışan ebeveynler olarak çocuklarına yeterince zaman ayıramıyorlar ve bu durum, çocukların eğitimini olumsuz etkiliyor,” dedi.

Dr. Zeren, özellikle büyükşehirlerde yaşayan çocukların akranlarıyla yeterince vakit geçiremediklerini ve bu durumun fırsat eşitsizliğine neden olabileceğini ifade etti. “Okullarda akran öğrenmesi, öğrencilerin gelişiminde önemli bir rol oynar. Uzun tatiller, bu süreci aksatabilir ve çocuklar arasında fırsat eşitsizliğine yol açabilir,” şeklinde konuştu.

Öğrenme süreçlerindeki disiplin ve sürekliliğin önemine de dikkat çeken Dr. Zeren, “Disiplin, sadece otoriter bir kavram değil, düzenlilik ve tutarlılık gerektirir. Evdeki eğitim düzeni, okulda sağlanan disiplinle kıyaslanamaz,” dedi. Evdeki öğrenme sürecinin okul ortamındaki düzeni sağlayamadığını ve bunun öğrencilerin gelişimini engelleyebileceğini belirtti.

Dr. Zeren, eğitim sistemine yönelik çözüm önerileri de sundu. İlk olarak, okul gün sayısının 180’den en az 200 güne çıkarılması gerektiğini belirtti. Ayrıca, ders sürelerinin uzatılmasını ve teneffüs sürelerinin artırılmasını önerdi. “Teneffüs sürelerinin artırılması, çocukların derslere olan ilgisini artırabilir ve okuldan sıkılmalarını engelleyebilir,” dedi. Okul müfredatının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirten Dr. Zeren, okulların sadece akademik bilgi değil, aynı zamanda beceri edinme, işbirliği yapabilme ve sosyal gelişim gibi yönleriyle de değerlendirildiğini ifade etti.

Son olarak, günümüz teknolojisinden yararlanmanın önemini vurgulayan Dr. Zeren, “Eğitimde teknolojiyi etkin bir şekilde kullanmalıyız. Modern eğitim tekniklerinden yararlanarak, öğrencilerin ilgisini çekebilir ve daha etkili bir öğrenme ortamı oluşturabiliriz,” şeklinde konuştu. Ayrıca, öğretmenlerin influencer’ların etkili iletişim tekniklerinden faydalanabileceğini ve bu yaklaşımın eğitimde verimliliği artırabileceğini belirtti.

Dr. Zeren, eğitim sisteminde köklü değişikliklerin zaman alabileceğini ancak bu değişikliklerin toplumsal gelişim ve eğitim kalitesi açısından kritik olduğunu belirtti. Eğitimde uzun vadeli hedeflerin önemini vurgulayan Dr. Zeren, “Eğitim meyvesi en geç çıkan bir ağaçtır. Eğitimle ilgili hedeflerimiz, bugünün değil yarınların olmalı,” dedi.