2 Temmuz 1993 yılında Sivas’ta meydana gelen olaylar sonrası 35 vatandaşımız hayatını kaybetti. Yaşanan katliam sonrası her yıl 2 Temmuz tarihinde yurt genelinde anma programları düzenleniyor. Günün anlam ve önemini anlatmak için Cem Vakfı Yalova Şube Başkanı Tekin Doğan ve Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Yalova Şube Başkanı Fahrettin Koca, Yalova Gazetesi İnternetten Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Duygu Saral ve muhabirimiz Göktuğ Doğukan Yüksel’in sorularını yanıtladı.

“O anı yaşayan bizim canlarımız da vardı”

Madımakta olayları yaşayan insanlarla karşılaştınız mı sorusu üzerine Koca, “ Evet karşılaştık. O anı yaşayan bizim canlarımızda vardı. Çok korkunç bir ortam. Dördüncüsü düzenlenen Pir Sultan Abdal şenliklerine hazırlıklı bir şekilde gitmişlerdi. Kültür Bakanlığı ile birlikte düzenlenen bir etkinlikti. O gün orada Kültür Bakanlığı’nın düzenlediği bir etkinlikte insanların diri diri yanması gerçekten bugün hala içimizi korkutuyor. İstihbaratlara göre bunun hazırlığı günler önce yapılmış. Çevre şehirlerden çevre illerden oraya insanlar taşınmış. Bu, bile bile gelen bir olaydı. Bizi üzen asıl şeyde budur. Bunun için içimiz hala yanıyor” dedi. Cem Vakfı Yalova Şube Başkanı Doğan ise “ Bugün 30. Yılı, 29 yıldır hep aynı şeyler konuluyor. Tabi ki bizim Cem Vakfının da orada şubesi var. Hacı Bektaş Veli Vakfının da şubesi var. Yan yana gelip istişarelerde bulunduk. Olayın vahameti konusunda herkes ortak. Çok kötü bir durumdu yaşanılanlar. Bu yüzyılda bunların konuşuluyor olması da kötü bir durum. Devlet erkânında davanın zaman aşımına uğradığı dönemde “çok şükür bu da zaman aşımına uğradı” gibi bir ifade kullanıldı. Bunun dışında sanıkların avukatlığını yapan insanların mecliste ödüllendirilmesi, temsil hakkı verilmesi gibi bir durum yaşandı” ifadelerini kullandı.

“Aziz Nesin bahane olarak kullanılıyor ”

Yaşanan olaylarda Aziz Nesin’in suçlanmasına karşı çıkan Koca, “ Ben ona katılmıyorum. Aziz Nesin bir bireydir. Oturduğu yer vardır, adresi bellidir. Eğer bir suç işlemişse bu devletin mahkemeleri vardır, hukuku vardır. Çıkar yargılarsınız. Bu bir topluma yapılmış, altyapısı çalışılmış bir eylemdir. Bireysel değildir, ben buna katılmıyorum” dedi. Doğan, “İşin siyasetle ilgili yok ama kısa dönem önce bir seçim çalışması esnasında Alevi kökenli bir siyasi parti liderinin teşebbüse maruz kalması, kaçırılıp bir eve yerleştiği esnada civardaki topluluktan “yakın orayı” diye bir söylemle karşılaştık. Sivas gibi bir olay yaşanmış olmasına rağmen hala “yakın o evi, o evdekini yok edin” gibi bir söylemle karşılaştık. Aziz Nesin yaşanılan olay için bir bahane olarak kullanıyor” şeklinde konuştu.

“Can almanın zaman aşımı olmaz”

Davanın zaman aşımına uğramasını eleştiren Koca, “Zaman aşımı diye bir şey yok. Siz bir can alacaksınız ve bu zaman aşımına uğrayacak. Böyle bir şey yok. O zaman yaşadığımız dünyada herkes kendi adaletini kendi sağlamaz mı, bu etik olur mu? Bence can almanın zaman aşımı olmaz. Biz olaylardan bir vurulduk, zaman aşımıyla iki vurulduk. Bizi inciten şeyler bunlar oldu” ifadelerini kullanırken Doğan, “ Çorum katliamı, Maraş katliamı, Sivas katliamı, Başbağlar vb. birçok katliam önü kesilmeyen, karşılığında bedel ödetmediğinizde bu suça iştirak eden insanlara bu şekilde katliamlara devam ediyorlar. Bu ülkeyi yöneten insanında “çok şükür otelin dışındakilere bir şey olmadı” dediğinde tedirginliğin başladığı kısım orada. Toplumun da bu cümleye karşı kullanacağı duygu, hissi siz düşünün” dedi.

Muhabir/Duygu Saral

Kameraman/Göktuğ Doğukan Yüksel

Editör: Rümeysa Şahin