“Türkiye kırmızı çizgide”
Konu ile ilgili açıklama yapan Başkan Kandemir, “Yalova Kent Konseyi o ilin sorunlarının dile getirilmesi noktasında o halkın duygularını, düşüncelerini bir an önce hayata geçirmesi noktasında önemli bir yer. Bu konuda tabii ki şu anda dünyaya baktığımızda Türkiye'de ve dünyada su kıtlığı yaşayacak olan ülkeler arasında biz kırmızı çizgideyiz. Hatta Yalovamız bunun daha da üstünde. Böyle olunca hem Türkiyemiz için tehlike çanları çalıyor, hem de ilimizle ilgili kaygılanıyoruz. Suyla ilgili teferruatlı bilgisi olan ve daha önce şu anda da il genel meclis üyemiz aynı zamanda yürütme kurulu üyemiz İdris Durmuş bey, Yalova kentin sorunlarını dile getirme noktasında su sorunu da bence bir numaraya gelecek. Bununla ilgili bir şeyler yapmamız lazım dedi. Ben de çok makul ve mantıklı olduğunu söyledim” şeklinde konuştu.
“Yalova aslında su kaynakları açısından fakir bir il değil”
Yalova İl Genel Meclis Başkan Vekili İdris Durmuş, “Başkanımızın da söylediği gibi Kent Konseyi sahasına giren en önemli konulardan bir tanesi de su. Su şehri diyoruz. Yalova aslında su kaynakları açısından fakir bir il değil. Biz burada suyun doğuşundan, suyun tipik kullanımına kadar suyun etkin ve verimli kullanım konusuna biraz daha eğilmemiz gerektiği görüyoruz. 2024 yılı yazının da bayağı bir kurak geçeceği küresel ısınmanın getirdiği etki de işte malumunuz kaynağından kullanımına kadar etkinlik, verimlilik önemli. Bu konuyla alakalı başkanımızla görüştü. Geçmiş dönemlerde de suyla alakalı çalışmalar yapıldı ama Yalova büyüyor. Şöyle, herhangi bir konu yetersizlikten değil. Maliyet konusu önemli. Dolayısıyla teknoloji gelişiyor. İklimleri değişiyor. Biz bu değişimin karşılığında yeni duruma göre yön alabilmeyi ve duruşumuzu ona göre sergilememiz lazım. Geçmişteki çalıştayda çok güzel sonuçlar alındı. Şu anda mesela ana isale hattının yapımını belediye başkanımız yürütüyor çok ciddi bir maliyet. Oradaki çalıştaylarımızda çıkan en büyük sonuçlardan bir tanesi kayıp bir kaçağın fazla olduğuydu. Barajlar diyelim ki 200 milyon metreküp su çıkıyor. 50 milyon metreküp bir kullanım oluşuyor. Aradaki 50 milyon metreküpün %50 kayıtlı kaçak. Bu tabii ki ciddi bir tespitti. Ve onun üzerine ilgili kurumlar var. Zaten genel kurulda 200’ü aşkın kurum ve kuruluş var, STK var. Bu konunun tarafları olan yeni kuruluşları da var. Onlarda işin içerisinde olduğu zaman ortak akılla Kent Konseyi ile çıkan sonuçlarla ciddi adım atıyoruz. En büyük sonucu bu oldu. Tabii ki ilin en büyük bir numarası valiliktir. O valilik işin içinde olduğu vakit ne iş yaparsanız yapın o işin daha hızlı daha verimli olması noktasında iyi sonuçlar çıkıyor. Vali Hanım'a bu olayı konuyu ilettiğimizde o da çok etkin bir şekilde bunun olması noktasında bize destek verdi. Hatta bir bu konuyla ilgili değil. Bundan sonraki süreçte Kent Konseyi’nde Yalova'yla ilgili hangi konu olursa olsun valilik olarak bizden de bir kişinin orada olması noktasında biz de hay hay dedik. Şimdi burada birinci derece sorunuzun cevabı Yalova Valiliği, Yalova Belediyesi, Yalova Üniversitesi, Yalova İl Özel İdaresi, Termal, Çınarcık, Armutlu, Çiftlikköy, Altınova Belediyesi, Yalova İl Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü, Yalova İl Sağlık Müdürlüğü, Yalova İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Yalova İl İşletme Müdürlüğü, Devlet Su İşleri 13. Şube Müdürlüğü, Yalova Ticaret ve Sanayi Odası, Yalova Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği, YASKİ yani Yalova Atıksu ve Kanalizasyon, Yeşilsu Körfez Birliği, TEMA Marmara Kalkınma Ajansı, Yalova Makine OSB, Avrasya OSB yani paydaşlarımız birlikte. Çünkü bunun hazırlık süreci var. Şu anda arkadaşlarımız çalışmalara devam ediyorlar. Hatta kurumları ziyarete başladılar. Kasımın sonu veya Aralık'ın başı şeklinde düşünüyoruz.
Yalova aslında su zengini ama her bir damlanın kıymetini bilmek lazım. Bu şekilde yaklaşıldığı zaman israf etmeden, yerinde tüketildiği zaman ve herkes bu sorumluluğu üstlenmeli. Ama israfın sonunda elbette ki ciddi kayıplarımız oluşabiliyor. Bunda bireysel olaraktan üstümüze düşen bir ton şey var. Örnek veriyorum. Mesela teknolojik aparatlar var. Musluğunuzun ucuna onu taktığınız zaman suyun basıncı daha fazla artıyor. Ev hanımları için söyleyeyim daha kolaylıkla bulaşık yıkayabiliyorsunuz küçücük bir alet ama su israfını ciddi bir şekilde engelliyor. Tarımda kimisi vahşi sulama dediğimiz konu var. Üretim yapılan bitkiye, sebzeye ve ondan sonra meyveye zarar veriyor. Suyu açıyorsun. Olduğu gibi kendi kendine gidiyor. Vahşi sulamayla çıkmışsa toprağınızda ezildiği ile kalıyor. Topraktaki bir ton verimli olan alüminyum şeyleri gidiyor hem de fazla veriyorsunuz. İşte bunun yerine statü kapalı sulama denilen bir şey var. Bu konuda Tarım Müdürlüğümüzün ciddi çalışmaları var. Tarım Bakanlığımızın vermiş olduğu destekler var, hibeler var. Bu yol alırsa kapalı sulama yoluyla istediğiniz zaman istediğiniz miktarda ve istediğiniz oranda su verme imkanınız olacak. Yani yirmiye yakın suyla alakalı kurum ve kuruluş var. Bunun daha etkin ve verimli olması için bilinçli kapalı süreci tek bir yönetimden, tek bir organizasyonla suya, işte suyla alakalı yatırımların yanında, ondan sonra nihailik geçiciye kadar bir yerden geçmesini vereceğiniz de her nesile maliyet azalışı olacaktır. Hem de etkin ve verimli olarak da Yalova'nın çok uzun süre susuz kalmamasını sağlamasında etkili olacaktır diye düşünüyorum. Yalova'da artan bir nüfus var” ifadelerine yer verdi.
“Halkımız bilinçlendirilecek”
Durmuş, “Bununla ilgili eğitimler verilecek. Bu da bir merak konusu. Açıkçası tarımla ilgili olan kısımdan bahsediyorum sadece. 2014’te ki yapılan su çalıştayının İdris Bey kardeşim değindi. Sonuçları itibariyle çok yüzeysel geçecek. Aslında orada alınan 29 tane sonuç bildirgesinde şey de var. Fakat bunların içerisinde bu alınan kararın uygulanabilir noktasında işte bir tanesinden bahsettik. İkincisi kuyular açıldı. Bizim aldığımız ve yaptığımız çalışmalar sonuç odaklı. Bunların arasında Yalova'nın o anda su sorununu çözecek, sorunların hepsini uyguladık. Ve su sorunu çözüldü. İdris Bey kardeşimin söylediği gibi ama zaman akıyor. Hem ilimiz büyük bir göç alıyor. Aslında kaynaklarımız var. Etkin ve verimli kullanma noktasında sıkıntı var. Bununla ilgili bütün paydaşları bir araya getirmemiz ve bu alacağımız sonuçlar doğrultusunda Yalova adına bir noktada buluşmamız gerekiyor. Kendi köyüne belediyeler su veremiyor. Artık bu bu toplantının sonunda bu durumun ortadan kalkması lazım. Bir noktada suyun yönetimi olması lazım. Yalova, suyu yönetebilir noktasında Yalova Valiliği bu çıkan sonuçlardan belirli şeyler çıkaracak. Bütün belediyelere, bütün kurumlara şunlar yapılmalı diye bir talimat gönderecek. O talimat doğrultusunda bu sefer hepimiz güzel bir yaşam sürdüreceğiz. Bunun için biz zaten hemen anında bir çalışma yapalım. Bir yol haritası belirleyelim. Bu yol haritasına göre de bütün Yalova'nın il, ilçedeki kurum kuruluşları belediyeleri, STK'lar yerel yönetimler, muhtarlar herkes bir Yalova'nın bir şeyi olsun, bakacak bir haritası olsun, yol haritası olsun, ona göre hareket etsin derdindeyiz. Bununla ilgili sonuç olmayan hiçbir şeyi bu zamana kadar yapmadı 2014’te. Bu çalışmalar yenilikçi adımlar içeriyor. Çağımızın gerektiği şekilde yapılması gerekenleri yapıyoruz. Bizim Kent Konseyi olarak derdimiz yaşanabilir güzel bir kentin nasıl olması gerektiğini bunu kısa, orta ve uzun vadede de düşünmemiz lazım.
Şöyle, su tabii önceliğimiz. Yani yoldan daha fazla. önceki konu çünkü su, su tabii şeyden doğumdan ölüme kadar her zaman hayatımızda olması gereken bir konu. Biz burada bu sandıklarımıza gerekli bütün yardımlarda bulunuyoruz. Ama ekipman suyunu mesela köyün içerisindeki ulaşımı, altyapı vesairesi bütün şeylerde varız. Yani yatırım açısından bize gelen konuları değerlendirmeye çalışıyoruz. Mesela İlyas köyümüz bu konuyu çok basit ve güzel şekilde çözmüş. Oradaki muhtarımız kullanma suyu ve içme suyunu tam değerlendirerek, ondan sonra bedelini de alıyor yani. Biraz da şu var. Yani iş detayı vatandaşlarımıza bir şey değil. Bu konuda bedel ödemek tabii zordur.Bir bedel ödendiği zaman o zaman insanlar evlerindeki musluk işte su damlatıyor mu? Damlatmıyor mu diye bakmaya ondan sonra başlıyoruz. Hem bedelini bedelini yavaş yavaş köylerimizde almaya başladık. Şimdi ilimizde pilot köyümüzde akıllı sayaç konulması yönünde karar alındı. İl Genel Meclisi’nde bu karar doğrultusunda sayaçları özel idare bütçesinde yani köye hizmet götürmeyi kanalıyla sayaçları alıp ve bunu köylerimize takmaktayız. Suyun etkin ve verimli kullanışında ciddi etkisi oldu. Ayrıca suyun su motorlarıyla sondajdan çekilmesin diye elektrik konusunda da yardımcı olmaya çalışıyoruz. Nihai tarafında da şunun değerlendirilmesi lazım. Bitkilerde de çalışılmaya başlandı. Altınova'nın bir tane köyünde. Güneş enerjisiyle su motoru çalıştırıcı sistem üzerinde arkadaşlarımız çalışmaya başladılar. Yavaş yavaş güneş enerjisinden elektrik sağlayarak motorlarından suyu vatandaşlara vermeye çalışıyoruz. Burada yağmur hasadı çok önemli. Çünkü ciddi şekilde bir yağmur alınınca o yağmur hasadıyla çevreye dost olacak ve biriken sular işletmelerde kullanılacak. O günkü teknolojiyle yağmur sularının bir deposu vardı. Bütün yağmur suları o depoya yayıldı. Şimdi de yavaş yavaş da yeni yapılacak olan binalarda özellikle güneş enerjisinden elektrik elde edilmesi gibi. Yağmur hasadının da oluşması tabii önemli. Ki bunun elbette ki zamanla teknolojidende faydalanarak fiyatı da azalacaktır. Arkadaşlarımız Kent Konseyi'mizin düşündüğü bu çalıştayla alakalı , ön bir taslak çalışması yaptılar. Su seferberliği, bir satıcı belgesi ve eylem planı. Bu beş altı sayfada şu anda en büyük çalışma oldu. Hızlı bir şekilde genç arkadaşlarımız hazırladılar. Bu tabii bizim için kılavuz olmuş olacak. Devamında da içerisinde yasal yükümlülükler var. Bu yapılacak olan çalıştay ile birlikte inşallah güzel bir yol haritası çıkacak” dedi.
Kandemir, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Uygulama önemli. Bizim şu andaki o yağan yağmur sularının her evde, her işletmede kullanılma noktası bizim dirençli kentler çalıştayında akıllı kentin başlıklarından bir tanesiydi. Yani bu çok çok önemli. Güneş enerjisiyle oradaki elektrik sorunu ortadan kaldırmamız lazım. Şimdi bir sürü bu paydaşlarımız yeni fikirler getirecek. Dirençli kentlerde olduğu gibi bu çalıştayımızın da hem ilimiz için hem bilgimiz hem de ülkemiz için bir önderlik yapacağına inanıyorum. Çok ciddi bir şekilde çalışacağız. Bütün kurumlar o ilin daha güzel su konusunda ne yapabiliriz ve çıkaracağımıza da inanıyorum. Çünkü güzel bir birliktelik var. Yalova ufak il olduğu için şanslıyız. İnsanların bilinçlenmesi gerekiyor. Çünkü hani bu kuruluşlar toplantısı bir araya gelse bile insanlara bu bilinci aşılamadıktan sonra önemi kalmıyor. Valilik alınan bütün kararları tüm birimlere ulaştırdıktan sonra bunlar da uyguladıktan sonra o uygulanan sonuçları anlatmak çok çok rahat olacaktır. Tabii bunun takipçisi olacağız. Bununla ilgili biz bütün kurum ve kuruluşlarda Milli Eğitim'de bizim kent konseyinin içerisinde paydaşlarımızdan bir tanesi. Okullardan. Ama bir şeyi yapmanız gerekiyor. Bir bak şu kararı aldık. Uygulamaya başlandı. Artık sizler de evlerde bunu yapın Için en azından alınan kararların o ilçelerde, belediyelerde olsun, STK'larda olsun, bütün her yerde uygulanması gerekiyor. Bununla ilgili ben Yalova, STK olarak her zaman söylüyorum güçlü bir kenttir ve duyarlı bir kenttir. Biz bunları uygulanması noktasında insanların duyurulması, bilinçlenme noktasında da güzel şeyler yapacağımıza inanıyorum.”
Su havzalarının önemine değinen Durmuş şunları kaydetti: “Su havzalarının da korunması önemli. Yeni imar alanların açılmasında sonra baraj havzasının da korunması tabii ki birinci önceliklidir. Bu şekilde yaklaşmak lazım. Çünkü bir bir barajın yapılması on yılı, on beş yılı alan bir süre. Mevcuttaki barajın tabii ki korunması en önemli konulardan bir tanesi. Farklı bir konu ise küresel ısınmadan dolayı ani su ve seller de oluyor. Şimdi kış aylarına tabii yaklaşıyoruz yavaş yavaş. Bütün ısı deri yataklarını ondan sonra su taşkını olabilecek olan yerlerin ciddi şekilde de geçirilmesi gerektiğini kamuoyuna tabii ki sunmak istiyorum. Çünkü küçücük bir su taşkınında yabancı maddelerden dolayı tıkanmalar oluşuyor. Tıkanma olduğu zaman da otomatikman da sel ciddi kayıplara sebebiyet veriyor. Bunu da şimdiden ilgili yerel yönetimlerin kimin üzerinde ne sorumluluk varsa bütün arkadaşlarımızın o gözle bakması lazım. Yalova'nın içerisinden geçen derelere baktığımız zaman her sene suyun daha fazla olduğunu görüyoruz. Öğrencilerin su konusundaki duyarlılıkları önemli. Biz onlara verdiğimiz zaman onlar da tabii geleceğin büyükleri olacak ve daha da etkili olacaklarını düşünüyorum. Bir de işin acı tarafı da var. Maalesef köy çeşmelerinden suların aktığını görüyoruz. Çeşmeyi kapatacak bir şey yok.
2024 yılında inşallah kuraklıkla sıkıntıların olmadığı, ondan sonra hem hem içme suyu, hem kullanma suyu, hem mesela tarımsal sulamada da inşallah güzel günler olacağımıza inanmaktayım.”
“Amacımız daha yaşanılabilir bir kent oluşturmak”
Kandemir, “Bununla ilgili tabii ki ben de özellikle muhtar olmam nedeniyle ilimizde bazı köylerimizde sorunlar yaşadık.
İşte hem dünyadaki iklim değişikliği, hem ülkemizdeki hem de elimizdeki bu sorunlar bu yaptığımız çalışmanın çok çok önemli duruma getirdi. Onun önlemini alacağız. Bizler eğer ilin kent konseyi, il genel meclisi, belediyeleri, valilik ile bunları mutlaka çözmemiz lazım.
Önümüzdeki sene bu gibi sorunların hiçbirinin yaşanmaması konusunda ne gerekiyorsa yapmak ve daha yaşanılabilir bir kent oluşturmak” diyerek sözlerini tamamladı.