Kalyoncu, “Pazarcı esnafımızın en büyük sıkıntısı kayıt dışı. Kayıt dışı derken ilaç satan, kuruyemiş satan, mobilya satan firmaların önünde ve bir çok yerde irili ufaklı sebze meyve kasaları ve tezgahları görebilirsiniz. Pazarcı esnafımız vergisini, işgaliye bedelini ödüyor ama kayıt dışı ürün satanlardan dolayı zor durumda kalıyor” dedi.
Yalova Seyyar Pazarcılar Esnaf Odası Başkanı Orhan Seyfi Kalyoncu, esnafın yaşadığı sıkıntıları, kayıt dışı problemini, ekonomik zorlukları ve 2025 yılından beklentilerini Yalova Gazetesine anlattı. Kalyoncu, “Bizim pazarcı esnafı olarak kaderimiz belediye başkanlarının iki dudağı arasında. Pazaryerlerimize ihracatı kış aylarında Antalya’dan yapıyoruz, mallar oradan geliyor. Yeşilliklerin bir kısmını köylerimizden temin ediyoruz ancak kışın esas ürünleri Antalya’dan alıp da çalıştığımız için hava şartları soğuk olduğunda bu fiyatlara da yansıyor. Rakamlar astronomik, maliyetlerde yüksek olduğu için sıkıntı yaşıyoruz.
Bunun dışında pazarcı esnafımızın en büyük sıkıntısı kayıt dışı. Kayıt dışı derken ilaç satan, kuruyemiş satan, mobilya satan firmaların önünde ve bir çok yerde irili ufaklı sebze meyve kasaları ve tezgahları görebilirsiniz. Bizi en çok etkileyenlerden bir diğeri de büyük zincir marketlerin önünde veya manavların önünde mini hal gibi kaldırımları işgal edipte satış yapan, insert uygulayan marketler var onlar bizi baltalıyor maalesef.
Bizim vergimiz var bir sürü ödemelerimiz var buna rağmen esnafımız güzel, ürünler güzel her gün taze günlük olarak mal geliyor pazara. Pazaryerleri belediyelerin aynası gibidir. Burada da işgaliyesi olsun vergisi olsun, esnafımıza yansıması pek olumlu değil ve pazarcı esnafımız gerçekten zor durumda. Pandemi atlattık, Cumhurbaşkanlığı seçimi atlattık, belediye başkanlığı seçimi atlattık esnaf adeta bir boşlukta gibi kaldı. İnşallah bundan sonraki süreçte daha iyi olacağına inanmak istiyoruz ama 2025 yılının da bizim açımızdan pek iyi geçeceğini düşünmüyorum çünkü maliyetler çok yükseldi.
Antalya’da ihracat var ihracatçı paraya bakmıyor niye bakmıyor onun için önemli değil. Bugün baktığınızda en ufak mal 80 lira, 100 lira. Girdisi zaten 40 lira, 50 lira malın. Bunun maliyeti var, çürüğü çarığı var. Pazara alışverişe gelip de mağdur olan eli boş çıkan ben kimseyi görmedim. Esnaflarımız ellerinden geldiğince vatandaşlarımıza yardımcı olmaya çalışıyor, kimseyi eli boş göndermek istemiyor” dedi.
‘Sadece esnaf değil, vatandaşta zor durumda’
Ekonomik olarak sadece esnafımız değil vatandaşımızda zor durumda, eskiden 3 kilo 5 kilo alan vatandaş şimdi o miktarda ürün alamıyor ifadelerini kullanan Yalova Seyyar Pazarcılar Esnaf Odası Başkanı Orhan Seyfi Kalyoncu, “Neredeyse sayıyla ürün alıyorlar. Biz eskiden 3 bin lira ile 5 bin lira ile hale giderdik bir kamyon mal alırdık ve cebimize para bile kalırdı. Şimdi söylemesi ayıp 80 bin lira, 100 bin lira ile gidiyoruz çok ürün alamıyoruz ve paranın da bir kıymeti kalmıyor. Kayıt dışı esnafın haricinde dernekler, kooperatifler, tüzel kişiler belediyelere bağış adı altında bağış yapıyorlar ve sosyete pazarı gibi pazarlar açıyorlar bu da bizim esnafımızı etkiliyor. Neden etkiliyor tüzel kişi normalde kanuna bakarsak kooperatifler, dernekler, tüzel kişiler pazaryeri kuramaz ama belediyelerimiz maalesef bunlara göz yumuyorlar.
Belediyeye belirli bir miktar bağışta bulunuyorlar belediyede belli bir süre karşılığında onlara yer temin ediyor ve yanlış yapıyorlar. Yalova’da da böyle bir Pazar kurulma durumu söz konusuydu mahkeme kararıyla buna izin vermedik. Çiftlikköy’de var o devam ediyor birde dernekler vasıtasıyla kurulan festivaller, kermesler bence küçük esnafımızı baltalıyor. Sosyete pazarında ne olduğu belli olmayan, kalitesiz, merdiven altı, faturasız ürünler satılıyor. Kermeslerde de her yörenin kendine göre ürünleri satılıyor ama bence o ürünler o yörenin gerçek ürünlerini hak etmiyor, kaliteli ürünler değil. 2025 yılının esnafımız açısından daha iyi olmasını istiyoruz ama zor gibi görünüyor. Çünkü gir maliyetleri yüksek, nakliyesi yüksek, işçi giderleri yüksek. Bugün biz pazarda çalıştıracak işçi bulamıyoruz çünkü verdiğimiz paraları beğenmiyorlar.
Eskiden işçiler 2-3 ton mal satardı şimdi 200 kilo 300 kilo malı zor satıyor. Bizim pazarcılık mesleği zor meslek, yazın sıcağın altında, kışın yağmurun karın altında mücadele ediyoruz. Alın teri, göz nuru emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Bizim oda olarak bir yaptırım gücümüz yok. Pazaryerleri belediyelere ait olduğu için bütün işletme hakkı belediye bünyesinde kurulan şirkette oluyor. Belediyelerimizle bir uyum içerisinde çalışmak zorundayız, esnafımız için. Ancak kayıt dışı esnaf denetiminde sıkıntı yaşıyoruz buna çözüm bulunmasını istiyoruz. Bizde bu şartlar altında pazarcı esnafı olarak mücadele etmeye çalışıyoruz. Küçük esnaftan beklenti büyük ama en çok mağdur edilende küçük esnafımız” şeklinde konuştu.