Üniversite konusu elbette önemli ve kritik bir konu. Hele de Yalova gibi üniversite şehri iddiasında bulunan bir şehrin üniversitesinin kaliteli olması gerekir. İngiltere’de Times Higher Education gibi çok önemli bir enstitü burası. Dünyanın en kaliteli ve iyi eğitim veren 1000 üniversitesini açıkladı geçtiğimiz sene Ekim ya da Kasım ayları gibi. Çok ilginçtir ki Düzce Üniversitesi ilk 1000 içerisindeydi, biliyor musunuz? 800-1000’lik dilim içerisindeydi. Düzce Üniversitesi’nin kuruluş tarihinde baktığımızda Yalova Üniversitesi ile aşağı-yukarı aynı dönemlere denk geliyor. Aralarında 1-2 yıl var ya da yok. Peki Düzce Üniversitesi bunu başarırken Yalova Üniversitesi bunu niye başaramadı? Biz niye ilk 1000’lerde konuşulmuyoruz? Bırakın ilk 1000’i, Türkiye’deki en kaliteli ilk 50 üniversite içerisine niye giremiyoruz? Konu çok derin ve irdelenmesi ve konuşulması gereken, basite indirgenecek bir konu değil. Öncelikle, bizim sürekli gündeme getirdiğimiz akademik kadro konusu. Yani, bugün maalesef Yalova Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Yalova Üniversitesi’nin marka bölümlerinden birisidir. Yetersiz akademisyen sebebiyle birçok derse araştırma görevlisi arkadaşların girdiğini duyuyoruz. İşte, tıp fakültesi sürekli gündemde ama ne zaman açılacağı ve hastanenin inşasının ne zaman başlayacağı belli değil. Mühendislik fakültelerinin ve bölümlerinin maalesef akademik kadrosunun yeterli olmadığını biz zaten üniversitenin kendi internet sitesine girince görüyoruz. Peki üniversitesi nasıl zenginleştirebiliriz ve nasıl kalkındırabiliriz? Öncelikle, iyi bir yönetime ihtiyaç var. Yani, Yalova’nın gerçekten her anlamda akademik kariyeri yeterli bir yönetim kadrosuna ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Bu noktada bugüne kadar yapılan atamaların hatalı olduğunu bugüne kadar ben söyledim. Bunu da, rektör ve dekan arkadaşımızı aslen tanımadan söylüyorum. Hiçbiriyle şahsi bir bağlantım yok. Ama, olması gereken nedir? Yalova Üniversitesi’ni yöneten isimlerin mümkünse her dönem farklı üniversitelerden ve farklı akademik kimliklerden oluşan yöneticilerden oluşmasını tercih ederiz. Ben isterim ki, Yalova Üniversitesi’nde rektör olacak arkadaşın 1 sene, mümkünse bir hukukçu arkadaşımızın olması. Öbür dönem bir mühendis arkadaşımızın üniversitede rektör olması. Ya da öbür dönem, bir eğitimci arkadaşımızın üniversitede rektör olması. Ama her dönem adeta, böyle tekrara düşer gibi aynı üniversite orijinli arkadaşlarımızın ve eğitimcilerimizin üniversitede rektör olduğunu görünce Yalova Üniversitesi’nin kalkınamayacağı, büyüyemeyeceği ve yürümeyip koşamayacağı fikri bizlerde uyanıyor. Üniversite şehri olabilmek için, sadece üniversite ve akademik kadro yetmez. Şehrin üniversiteyi özümsemesi lazım. İşte Eskişehir gibi, Bursa gibi ya da Kocaeli ve Sakarya, işte Düzce. O 1000 kişilik listede, Elazığ da var biliyor musunuz? Fırat Üniversitesi, o da ilk 1000 içerisinde. Yalova’nın güçlü bir üniversitesinin ve kampüsünün olması, Yalova'nın tercih edilen bir şehir olması biraz da Yalova’yı yönetenlerle ilgili. Sadece akademik kadroya da bunu atamayız. Acaba, Yalova’yı yöneten milletvekillerimiz bu konuyu kendilerine dert ediniyorlar mı? İşte buna en güzel örnek Yalova Lisesi. Bakın 2 sene oldu ve Yalova Lisesi’nin temeli hala daha atılmadı. Yalova Lisesi orada mahsun bekliyor. Oradaki öğrenci arkadaşlarımızı diğer benzer liselere göndererek oralarda geçici eğitim almasını sağlıyoruz. Ama ne yapmalıydık? 2023-2024 eğitim sezonuna en geç yetiştirmemiz gerekiyordu. Haziran ayında yıktık, o seneyi bir atladık. 1 sene kaybımız var. Eğer Yalova Lisesi yapılmazsa, bu yaz inşaatı başlamazsa maalesef 2. bir sene hatta 3. seneye sarkan bir kayıptan söz edebiliriz. Yalova’yı yönetenlerin maalesef lise ve dengi okullarda ortaöğretimde, hatta üniversitede Yalova’nın hala bir eğitim şehri olduğunu ve tahsil şehri olduğunu özümseyemediğini görüyoruz. Küçük ve ufak kalsın Yalova ama Yalova bizim Yalova’mız olsun. Bizim avucumuzun içinde olsun. Ama biz yönetebilelim. Okul olmazsa sorun çıkmaz hani, demişti ya okullar olmasa maarif ne kolay diye. Demekki herhalde bu düşünce Yalova’yı yönetenlerin üzerine yapışmış vaziyette. Yalova Lisesi olmazsa, Yalova’yı yönetmek çok kolay. Ben böyle düşünüyorum.

Editör: Rümeysa Şahin