Erkılınç: Kurumumuz Resmî İlan Hakedişlerinin Garantörüdür Erkılınç: Kurumumuz Resmî İlan Hakedişlerinin Garantörüdür

17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen büyük Marmara Depremi’nin üzerinden 25 yıl geçti. Depremin etkilerinin en fazla görüldüğü yerlerden biri olan Yalova’da da uzun zamandır depremin yıldönümlerinde anma törenleri gerçekleştiriliyor. Bu anma törenlerin başında ise Deprem Anıtı’ndan başlayarak Gazi Paşa Caddesi boyunca süren yürüyüş geliyor. Uzun yıllardır geleneksel olarak yapılan bu anma yürüyüşlerine ilişkin olarak geçtiğimiz günlerde önemli bir isimden açıklama gelmişti. Jeoloji Mühendisi olan ve depremde kız kardeşini kaybetmiş olan İYİ Parti Yalova İl Başkanı Osman Kendir, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda anma yürüyüşüne katılmayacağını açıklamıştı. Başkan Kendir’in yaptığı açıklamalar Yalova gündeminde geniş bir yer buldu. Yalova Gazetesi olarak İYİ Parti Yalova İl Başkanlığı’na giderek Başkan Kendir ile görüşme gerçekleştirdik. Başkan Kendir aldığı kararın nedenlerini açıklarken sorularımıza açık yüreklilikle cevap verdi.

“Bizi acılarımız birleştirmeyecekse nerede birleşeceğiz?”

Depremin yıldönümlerinde gerçekleştirilen anma törenlerinin farkındalık yaratmak için düzenlediğini ve geçmişte bu konu üzerinde yaptıkları çalışmalardan örnekler veren Başkan Kendir, “Bu iş farkındalık ise bende bunun başka bir farkındalık boyutunu yaratıyorum ve ben yürümeyeceğim diyorum. Bugün Gaziosmanpaşa Mahallesi’nde yürüyordum ve bana bir vatandaşımız “Başkanım neden yürümeyeceksin” diye soruyor. Biz de bunu görsünler istedik. Sebebi şu; Üzerinden 25 yıl geçti… Dönüp baktığımızda artık birilerinin bir takım somut adımlar atması gerekiyor. Bunlar sana ve bana dokunuyor. Yalova’nın depremselliğini dikkate aldığımızda burada bir deprem olacak ve depreme şehrimiz hazır değil… Bu hazırlıkları her yönüyle yapmamız gerekiyor. Öncesi, deprem anında ve deprem sonrasında… Ama maalesef bunların hepsi sözde kalıyor. 17 Ağustos günü geliyor. Bir takım etkinlikler var… Ben bunu farklı siyasi partilerde olan arkadaşlarımıza da söylüyorum; Belediye ayrı bir organizasyon yapıyor, Valilik farklı bir organizasyon yapıyor. Bir sefer de yürüyemiyoruz… Bizi acılarımız birleştirmeyecekse nerede birleşeceğiz?  Geçen sene yürüyüş gerçekleşti. MAG ayrı yürüdü, Valilik ve Belediye ayrı yürüdü. Oradaki etkinliklere katıldık ama yürüyüşün dönüşünde son ses müzik çalıyordu… Biz bu acıları beraber yaşamadık mı? Biz bunları ne çabuk unuttuk? Neden umursamıyoruz? Bunu birilerinin sorgulaması lazım” dedi.

“Senin oy ile ne işin var? Oy kaybedeceksen kaybet”

Yöneticilerin fotoğraf verme kaygısı olduğunu belirten Başkan Kendir, “Şimdi yirmi beş yıl geriye dönüp baktığımızda bir planlama yapsaydık bugün Yalova’nın deprem diye bir problemi kalmayacaktı. Şimdi konuları merkezinden kaçırıyoruz ve buna bir itirazımız var. Birilerine bir şeyler anlatmaktan, sıkıldık, yorulduk artık anlayın be insanlar… Hem halk anlamalı hem de yönetenler anlamalı. Yönetenler buna vakıf değil. 17 Ağustos Depremi Gölcük Yuvacık merkez üssünde oldu. Yuvacık’ın epicenterı Yalova’ya kuş uçuşu 55 kilometreydi. Bugün bir deprem olduğunda 3-5 kilometre önünde olacak. Yalova o gün etkilendiğinin en az iki katı etkilenecek. Aynı büyüklükte olacak bir depremin bugün sahil şeritlerine olacak etkisini düşünmek bile istemiyoruz. Kışa denk gelirse heyelanlar olacak, yollar kapanacak, ulaşımlar engel engellenecek. Aksa var, büyüyor, entegre oluyor. Daha da büyümeye çalışıyor. Halbuki devletin de buna farklı bakıyor olması lazım. Yani böyle riskli alanlarda yapı yapıyoruz… İyi de senin beklediğinin üstünde bir olay gerçekleştiğinde ne yapacağız? O zaman kademeli olarak riskli alanların da kademe olarak başka bir yere götürmemiz lazım. 17 Ağustos günü bu millet kimyasal korkusuyla dağlara kaçmadı mı? Bir toplantı yapıyorsunuz. Toplantının içerisinde herkes var, sonra ne yapacağız dendiğinizde bir bakıyoruz ki bir sonraki toplantıya “Tamam biz sizden aldık görüşleri bir daha siz yoksunuz” deniyor. Sonra da İRAP planı çıkıyor. Hepsi sanal… Bir tane gerçek bir şey yok Yalova’nın İRAP planında. Deprem master planı konuşan var mı? Söylersek konuşuluyor, söylemezsek kimsenin umurunda değil. Konuşanda deli damgası yiyor, hep aynı şeyleri anlatıyor diyor. Adımız deliye çıktı. Farkındalık ise ben yürümüyorum. Bu da bir farkındalık olsun istedim. Konuyu gün yüzüne çıkarmak, fotoğrafı berraklaştırmak istiyorum. Herkesin bir canı yandı… Kimisi sevgilisini kaybetti kimin kızını, kimi kardeşini, kimi arkadaşını, kimi komşusunu ama canlarımız gitti. Benim siyasete giriş amaçlarımdan biri buydu zaten. Yapıyorsunuz ama adam başka bir şey uyguluyor ve halk istemiyor diyor. Böyle yaparsam oy kaybederim diyor ya kaybet kaybet abi ne işin var senin oy ile… Sen doğruyu yap, geleceğini kurtar. Herkes kendi menfaatine düşmüş ve milletin menfaati ile ilgilenen yok” diyerek dert yandı.  

“İnsanların duyguları alınmış gibi”

En büyük kırgınlığının vatandaşlara olduğunu söyleyen Başkan Kendir, “Vatandaş istese yönetici yapacak zaten. Vatandaş kendine göre adamı koyuyor ve koltuğa oturtuyor. Doğru olanı vatandaşta istemiyor. Bizim derdimiz anlaşılsın istiyorum. Sen ve ben zarar göreceğiz. Ben seni görmediğimde mutlu olmuyorum. Bana ne diyemiyorum… Zaten yöneticilerin hali ortada… Ama vatandaş umursamıyor. En büyük sıkıntı bu. Nasıl bu kadar normalleşti ve vatandaş bu işi önemsizleştirdi? Bilmiyorum. İnsanların duyguları alınmış gibi... Sokakta düşünsenize; Anne, baba ve çocuğu yürüyor. Hadi o çocuğa tokat atın… Annenin ve babanın alacağı hali düşünebiliyor musunuz? Çıldırırlar değil mi? Tamam da belki o çocuğu kaybedeceksin. Biz kız kardeşimizi kaybettiğimizde 8 yaşındaydı. Birisi başka bir şey yapsa kafayı üşütürsün” ifadelerini kullanarak vatandaşların duyarsızlığını eleştirdi. Geçtiğimiz yıl gerçekleşen anma yürüyüşünde bölgedeki mevcut kafelerin son ses müzik açtığını söyleyen Başkan Kendir, “Neredeyse canlı müzik yapacak. İlgili kurumların oraya gidip “Bak kardeşim bu bizim anma günümüz. Burada müzik açamazsın” demesi gerekmiyor mu? Böyle bir akıl yok mu? Herkes aklını yitirmiş gibi davranıyor. Bu bana normal gelmiyor. İnsanlara normal geliyor olmasını sosyologların ve psikologların açıklaması gerek. Ben açıklayamıyorum ve üzülüyorum. Yönetici arkadaşlar günü kurtarıyor ve idare ediyor. Vatandaşta halinden memnun. O zaman deprem kaderimiz mi diyeceğiz?” sorusunu sorarak eleştirilerine devam etti.

“Deprem bilenler azınlıkta kaldı”

Türkiye’de an itibariyle iki siyasi kutup olduğunu vurgulayan Başkan Kendir, “Biz bu iki kutbu kırabilir miyiz diye uğraştık. Olmadı, sınıfta kaldık. Doğru mu? Bu bir gerçek... Bir tarafın genel başkanı olan Cumhurbaşkanı çıkıyor diyor ki;  Şehirleri ovalardan dağlara taşıyacağız. Cumhurbaşkanını burada temsil eden belediye başkanı ve meclis üyeleri ovalarda yoğunluğu arttırdılar. Biz dedik ki; Geleceğimizi kurtarmak istiyorsak bu yoğunluğu yamaçlara taşımalıyız buraları artık boşaltmalıyız ve ovaları sosyal daha içeriklerle donatmalıyız. Şimdi Cumhurbaşkanını dinlemeyen önünde hazır ola geçen adamlar beni dinler mi? Dinlemez… Bu çılgınlığa bir son vermemiz lazım. Bunun sonu nereye gider? Bunun sonunda biz iyi olmayız” dedi. Depremin 25 yıl önce gerçekleştiğini hatırlatan Başkan Kendir, “Depremi kaç yaşındaki çocuk hatırlıyordur? 35 desek ve 300 binlik Yalova nüfusuna bölsek zaten 150 bini depremi bilmiyor. Kalanı da nüfus aldık, önceden nüfusumuz o değildi. Kalanın yarısı sonradan geldi. Yaşlı ve ihtiyar dediğimiz o gün yaşayan insanlar da bugün yaşamıyor. Zaten 300 bin nüfusta kalmış 30 bin… 30 bin kişinin vakıf olduğu bir olaydan bahsediyoruz. %10… Depremi bilenler bugün azınlıkta kaldı. Bilmiyorlar ve farkında değiller. Onun size nasıl etki yapacağını anlamıyorlar. 17 Ağustos depremini anlamak isteyen bir belediye, öğrencileri Hatay ve Maraş’a götürebilir. Bilmeyen çocuklara bunu hatırlatabilir” şeklinde konuştu ve 17 Ağustos’ta yürümeyecek olmalarının o günün kendileri için özel bir gün olmadığı anlamına gelmediğini söyledi ve bir takım etkinliklere katılacakları haberini verdi.

Muhabir: Göktuğ Doğukan Yüksel