Hakkari, Esenyurt, Mardin, Batman ve Halfeti Belediyelerine kayyımlar atanması geçtiğimiz haftalar boyunca büyük tartışmalara neden olmuştu. Muhalefet cephesinden gelen eleştirilere rağmen bu uygulama devlet tarafından devam ettiriliyor. Son olarak ise Tunceli ve Ovacık Belediyesi’ne kayyım atanması tepkileri daha da arttırdı.
Kayyım uygulamasına karşı ilimizde en fazla ses çıkaran ve birçok STK’nın çatı örgütü olan Yalova Emek ve Demokrasi Güçleri bir kez daha sokaklara çıkarak bu durumu protesto etti. 24 Kasım Pazar günü saat 17:00’de Cevdet Aydın Parkı önünde toplanan KESK Yalova İl Temsilciliği, Yalova Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Yalova Şubesi, Türkiye İşçi Partisi Yalova İl Başkanlığı ve Dem Parti Yalova İl Başkanlığından temsilciler, basın açıklamasına katılarak kayyım uygulamasına karşı durdu. Açıklamayı Dem Parti Yalova İl Yönetimi’nden Ahmet Ulucan okudu.
“Kayyım yönteminde ısrar etmek rejimin meşruiyetinin sona erdiğinin açık bir ilanı”
“Kayyım Darbeleri Halkın İradesine ve Demokrasiye Karşı Bir Tehdit Oluşturmaktadır” başlığı adı altındaki basın açıklamasını okumayan başlayan Ulucan, “AKP-MHP iktidarının, halk iradesine yönelik darbe niteliğindeki kayyım atamaları, her seçimde yenilgiye uğramasına rağmen, siyasi tükenmişliğinin açık bir göstergesi olarak devam etmektedir. Hakkari, Esenyurt, Mardin, Batman ve Halfeti'nin ardından Tunceli ve Ovacık belediyeleri de gasp edilmiştir. Bir kez daha vurguluyoruz: Kayyım atamaları, halkın iradesine yönelik açık bir darbedir. Önceki kayyım uygulamaları halk tarafından reddedilmiş, seçimlerde büyük bir yenilgiye uğramış ve halk kendi temsilcilerini seçerek iradesine sahip çıkmıştır. Ancak AKP-MHP iktidarı, halkın tercihini yok sayarak seçimle kazanamadığını kayyum darbeleriyle gasp etmeye çalışmaktadır. Bu yöntemde ısrar etmek, rejimin meşruiyetinin sona erdiğinin açık bir ilanıdır” ifadelerini kullandı.
“Vesayetle ve darbelerle mücadele ettiğini iddia edenlerin bizzat darbeci bir anlayışa dönüşmesi ibretlik”
Yerel yönetimlerin, halkın doğrudan katılım sağladığı ve demokratik iradesini yansıttığı en önemli mekanizmaları olduğunu söyleyen Ulucan, “Ancak bu yönetimlerin abluka altına alınması ve adeta karakollara dönüştürülmesi, Türkiye’deki siyasi rejimin halk iradesine olan tahammülsüzlüğünü gözler önüne sermektedir. Halkın seçme ve seçilme hakkına yönelik bu saldırılar, tüm Türkiye halklarının iradesine yönelmiş bir tehdittir. Vesayetle ve darbelerle mücadele ettiğini iddia edenlerin bizzat darbeci bir anlayışa dönüşmesi ibretliktir. Zorbalıkla iktidarını sürdürmek isteyen hiçbir yönetim bu topraklarda uzun ömürlü olmamıştır, olmayacaktır da. Türkiye halkları, bu antidemokratik girişimlere boyun eğmeyecek; halkın iradesine ve demokrasiye sahip çıkmaya devam edecektir. Her koşulda halkın iradesini ve yerel yönetimlerini savunmak, bizim temel görevlerimizdendir. Bu darbe uygulamaları sadece toplumsal barışı bozmakla kalmamış; iktidarın samimiyetine dair daha büyük şüpheler doğurmuştur.
“Boyun eğmeyeceğiz”
Yalova Emek ve Demokrasi Güçlerinin kayyım uygulamasına karşı olduğunu belirten Ulucan, “Bizler, Yalova Emek ve Demokrasi Güçleri olarak, bu gayrimeşru darbeci anlayışa karşı duracağımızı bir kez daha ilan ediyoruz. Türkiye halklarının seçme ve seçilme hakkına yönelen bu tehdide karşı, tüm demokratik kesimleri, siyasi partileri, sendikaları ve emek örgütlerini en güçlü şekilde seslerini yükseltmeye çağırıyoruz. Bu saldırılar karşısında halk iradesine sahip çıkacağız, mücadelemizi büyüteceğiz ve asla boyun eğmeyeceğiz! Eşitlik, özgürlük ve adalet için direnişi büyütüyoruz! Direne direne kazanacağız” diyerek açıklamaya son verdi.