İlk olarak 1992 yılında Birleşmiş Milletler kararı ile kutlanmaya başlanan 3 Aralık Dünya Engelliler Günü için Tüm Türkiye ve Yalova’da birçok etkinlik gerçekleştirilerek farkındalık yaratılmaya çalışılıyor. Ülkemizde yaşayan engellilerin yaşamlarının iyileştirilmesi için uzun zamandır çaba harcayan Türkiye Spastik Engelliler Federasyonu Başkanı Murat Arslanhan gazetemizin “Kısa Kısa” gündem serisine konuk oldu. Federasyonun faaliyetlerini Yalova üzerinden yürüten Başkan Arslanhan, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’ne dair sorularımızı samimi bir şekilde cevaplandırdı.
“Farkında olup, farklı olun”
3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nün farkındalık yaratma açısından önemli ve verimli bir olduğunu belirten Başkan Arslanhan, “10-16 Mayıs Engelliler Haftası, Cerebral Palsy Günü, Beyaz Baston Günü ve İşitme Engelliler günü gibi çeşitli etkinlikler yapılıyor. Bizim beklentimiz daha yüksek ama toplumda ufak ufak ilerliyoruz. Siyasi, kurumsal ve toplumsal anlamda bir farkındalık oluşuyor. Ancak hedeften biraz uzak kalıyoruz…. Birkaç senedir federasyonumuzun altını çizerek yaptığı bir şey var; Siyasilerden, kurum yöneticilerimizden ve toplumu oluşturan unsurlardan bu farkındalık günlerine ilişkin olarak beklentimizi açıklıyoruz. Evet, belki bu farkındalık gününde engelliler için çeşitli söylemler dile getirildi ama bu dakikaya kadar kendi ve onların hayatlarında neyi değiştirdiniz? Yaptığınız çalışmalarla engellilerin yaşamına ne gibi katkılar sundunuz? Biz bunların beklentisi içerisindeyiz. Farkındalık gününde ne yaptıklarından ziyade farkındalık gününden sonra ne yaptıklarını ortaya koymaları lazım. Yani, “farkında olup, farklı olmaları gerekiyor” Daha henüz o aşamaya geçemedik ama inşallah ilerleyen süreçte toplumsal olarak bu seviyeye geliriz” şeklinde konuştu.
“Engelli bireyler göz kontağıyla bilgisayar kullanabiliyor ve annesine seslenebiliyor”
Türkiye Spastik Engelliler Federasyonu’nun engelliler adına yaptığı çalışmalardan bahseden Başkan Arslanhan, “Federasyon olarak özellikle yasa ve mevzuat düzenlemelerinde rol alıyoruz. Asıl olarak da ulusal mevzuatlarda değişiklikler için çalışmalıyız. Mesela özel eğitim hizmetlerinin değişmesinde ve bakım yasasının çıkmasında çok etkin rol aldık. Bunlar, engelliler ve ailelerine çok ciddi şekilde dokunan şeyler. Mesela “Koçum Babam” adını verdiğimiz projemiz hem ulusal düzeyde yankı buldu hem de TRT tarafından belgesel dizi haline getirildi. Burada engelli bireyin annesinin üzerindeki yükü alıp babayı da sürece dahil edebilmeyi amaçlamıştık. Bununla ilgili çalışmamız Yalova’da, diğer illerde ve bakanlık nezdinde devam ediyor ve bundan dolayı da gurur duyuyoruz. İkinci olarak da spastik engellilerinin ve omurilik felçlilerinin destek teknolojilerine çok ihtiyacı var. Bu alanda çalışan Ergoterapistler Türkiye genelinde yeni tanınıyor. Biz bunun biraz daha tetiklenmesi gerektiği kanaatindeyiz. Örneğin ellerini kullanamayan engelli bireylerin göz kontağıyla bilgisayarı kullanabilmesi aile içinde iletişimde çok önemli bir noktaya geldi. Düşünsenize; Konuşma engelli bulunan bir spastik engelli, bilgisayar yardımıyla annesine seslenebiliyor. Bugüne kadar bunu yaşayamıyorlardı. Biz bunu bir tık daha yükseltip mesleki eğitimde başarılı olmaları için uğraşıyoruz” dedi.
“Toplu taşıma olmadan engelliler yaşama katılamaz”
Destek teknolojilerinin engellilerin evinde, toplumsal yaşamında ve iş yaşamında hayatlarını kolaylaştıran bir şey olduğuna dikkat çeken Başkan Arslanhan, “Devletimizin bu destek teknolojilerine katkıda bulunmalı ve katkı paylarını yükseltmesi gerekiyor. Çünkü biz bir yere kadar gidebiliyoruz, bundan sonrası ise devlet babanın yükümlülüğünde” ifadelerini kullandı. Batı denilen Avrupa ülkelerine giderek oradaki uygulamaları yakından incelediğini dikkat çeken Başkan Arslanhan, “Maddi olarak bizden iyi düzeydeler ve madden bazı şeyleri çözmüşler ama teferruatla incelediğimiz zaman ülkemizin kötü olmadığını görüyoruz. Bazı şeylerde sıkıntılar var ama bazı şeyler de bakışımız, kanunlarımız ve mevzuatımız çok iyi. Sadece uygulamalarda problemler yaşıyoruz ve onları da çözersek bu konuda iyi bir düzeye geleceğimize inanıyorum” şeklinde konuştu. Yalova’da yaşayan engelli bireyler ve ailelerinin ülke geneline bakıldığı zaman şanslı durumda olduğunu ancak eksik noktalarında çok olduğunu belirten Başkan Arslanhan, “Yapmamız gereken birçok şey var. Çünkü bu kardeşlerimiz ve ailelerinin birçok ihtiyacı var. Bunların hepsinin karşılanması için mücadele etmemiz lazım. Yalova’da en önemli eksikliklerden biri olan toplu taşımanın, bir an önce engellilere uygun hale gelmesi gerekiyor. İşitme engelli için görsel olması, görme engelli için ses sisteminin konması ve bedensel engelliler içinde asansör aparatlarının olması lazım. Bunlar sağlanamadığı zaman ciddi anlamda eksiklik ortaya çıkıyor. Bunu biz neden önemsiyoruz? Eğitim bu işin temelinde… Eğitimi ne kadar kaliteli hale getirirseniz o kadar da engelli hayata tutunuyor. Ama eğitim alabilmeleri için toplu taşımadan faydalanması lazım. Ya da istihdama dahil ettiğiniz zaman da tolu taşımayı kullanması gerekiyor. Toplu taşıma bu şehirde yaşam sürdürmenin ana faktörlerinden bir tanesi. İnşallah önümüzdeki dönem Yalova Belediyesi, Yalova Minibüsçüler Odası ve Yalova Valiliği hep birlikte bu işe bir çözüp bulup bu dönüşüm gerçekleşir diye umut ediyorum” dedi.
“Engelliler için ÖTV muafiyetlerinin kaldırılma girişimini şiddetle reddediyoruz”
Yalova’da engellilerin istihdamına yönelik çalışmalar yaptıklarını açıklayan ve engelli ailelerine seslenen Başkan Arslanhan, istihdama yönelik çok fazla çalışmalar gerçekleştirdiklerini ve hibelerden faydalanmak istediklerini söyleyerek kendileriyle temaslar kurulmasından büyük memnuniyet duyacağını söyledi. 3 Aralık Engelliler Günü’ne dair mesajını federasyon başkanı ve konfederasyon başkan yardımcısı olarak iletmek istediğini belirten Başkan Arslanhan, “Engellilerin yaşam kalitesini yükselten ve destek teknolojisi olan ortez ve protez gibi materyaller var. Ne yazık ki engelliler bunları alamıyor ve ekonomik sıkıntılardan dolayı alım gücü yetmiyor. SUT mevzuatından kaynaklı olarak katkı payları çok düşük kalmaya başladı. Örnek veriyorum bir ortez ya da protez 200 bin lira ise katkı payı 3 bin lira… Yani aradaki farkı engellinin vermesi gerekiyor. Bu kadar uçurum olduğu için engellilerimiz bu materyalleri, akülü tekerlekli sandalyeler ve işitme cihazlarını alamaz oldu. Bu da yaşam kalitelerini düşürdü. Çünkü cihaz eskidi ya da bozuldu. Alamadığı zaman sosyal hayatla olan irtibatı kesiliyor. Bir an önce bu katkı paylarının toparlanmasının yanayız ve devletimize girişimlerde bulunuyoruz. İkinci olarak Özel Tüketim Vergisi’nin engellilerden alını alınmamasına ilişkin tartışmalar var. Biz bunları şiddetle reddediyoruz. Kesinlikle engelli araçları için yurt dışından veya Türkiye’den olsun var olan bu muafiyetten engelliler faydalanmalı ve kalkmamalı. Bu ÖTV tartışmasının ortadan kalkmasını ve her engel grubunun da ÖTV muafiyetinden faydalanmasını istiyoruz” şeklinde konuştu. Engelliler ile ilgili sınavların bir takvime bağlandığını ancak atamalar için herhangi bir takvimin olmadığından dert yanan Başkan Arslanhan, “Sınav yapıldıktan sonra bekliyoruz ki biri bir karar alsın da atama gerçekleşsin. Sınavı kazanmış olan engelli bir umutla ne zaman atama olacağını bekliyor. Artık bunun da bir takvim düzenine bağlanması lazım. Örneğin her senenin Mart ayında atamalar gerçekleşecek denirse insanlar plan ve programını ona göre yapar. Bu belirsizlik insanları ciddi sıkıntıya sokuyor” ifadelerini kullandı. Engelliler için artık bir dönemin bittiğini söyleyen Başkan Arslanhan, “Artık engelliler eğitim alabiliyor ama eğitimin sonucunu biz görmek istiyoruz. Mesleki eğitim sonrası kaç tane engelliyi bir yere yerleştirebiliyor ve meslek sahibi yapabiliyoruz? Kaç tane engelliyi akademik düzeyde yetiştirebiliyoruz? Artık biz bunların da verilerini görmek istiyoruz” diyerek açıklamalarına son verdi.