Yalova Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Hasan Karataş ile yaptığımız görüşmeler devam ediyor. Başkan Karataş ilk olarak Yalova’daki balıkçıları yakından ilgilendiren müsilaj tehlikesi ve küçük ölçekli balıkçıların yaşadığı sorunlara ilişkin açıklamalarda bulunmuştu. Başkan Karataş son olarak ise Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun geçtiğimiz günlerde kamuoyuna yaptığı açıklamada, Denizcilik Genel Müdürlüğü’nün gerçekleştirdiği çalışma sonrası Marmara Denizi’nde bekleyen gemilerin Yalova’daki 1 ve 2 numaralı demirleme sahasına yönlendirileceğine ilişkin ifadeleri üzerine Yalova’daki balıkçıların mağdur olacağı bilgisini verdi.
“Yalova'da küçük ölçekli balıkçılar için bu durum sürdürülemez”
Bakan Uraloğlu’nun Denizcilik Genel Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmaya ilişkin verdiği bilgiler hakkında konuşan Başkan Karataş, “Bakanımızın yapmış olduğu açıklamaya göre Ambarlı önlerinde, yani İstanbul önlerindeki avlanan balıkçılarımıza gerçekten bir av sahası açmış olacak ama bu durumdan dolayı Yalova sahası kısıtlanmış olacak. Zaten küçük ölçekli balıkçılar, dar alanda balıkçılık yapıyor. Burada 30-40 tane gemi varsa ve bu sayıyı 150-200 gemiye çıkarırlarsa, Yalova'da küçük ölçekli balıkçılar için bu durum sürdürülemez” dedi. Alınan kararın İstanbul’daki birliklerin baskısıyla alınmış olabileceğine dikkat çeken Başkan Karataş, “Boğaz çıkışındaki balık sirkülasyonu, Yalova bölgesine göre çok daha fazla olur. Bu alınan karar büyük ölçekli balıkçıların isteği… Küçük ölçekli balıkçılarla ilgili yok. Tabi büyük ölçekli balıkçılar olmazsa fakir ve fukara balık yiyemez. Bu da bir gerçektir” ifadelerini kullandı.
“Çok sınırlı bir alanımız kaldı”
Yeni uygulamaya karşı Yalova’daki balıkçıların harekete geçip geçmeyeceğine ilişkin konuşan Başkan Karataş, “Biz kendi aramızda henüz konuşmadık. Zaten defalarca dilekçemiz var. Tarım ve Orman Bakanlığı’na ve Tarım İl Müdürlüğü’ne yazışmalarımız oldu. "Demirleme sahası bizim en güzel avlanma alanımıza yapıldı. Yer değişimi yapalım, şu alanı alalım, bu alanı alalım" diye taleplerimizde bulunduk ama bir sonuç alamadık. Küçük ölçekli balıkçılarımızın avlanma alanı olarak, Atatürk’ün köşkü ile Aksa Fabrikası arasındaki alan bizim için en ideal alan. Ancak buralar yasak. Bir çözüm önerdik; hatta dedik ki, “Hiç olmazsa yüzer ağlarla balık tutalım.” Yüzer ağ dediğimde, gemi buraya demirlemiş. Geminin altına üstüne ağ atıp çekiyoruz. Gemi geldiğinde zaten ağımızı toplayıp çıkacağız. Ama buna da bir sonuç alamadık. Yalova’daki balıkçıların alanı gittikçe kısıtlanıyor. Çiftlikler, demirleme sahası, liman önleri, askeri alanlar derken çok sınırlı bir alanımız kaldı” diyerek dert yandı ve sözlerine son verdi.