Asgari ücrettin belirlenmesinde son haftaya girdik. Yaklaşık 7,5 milyon çalışanın gözü kulağı açıklanacak rakamda. Peki asgari ücret ne kadar olmalı?

Asgari ücret, bir ülkenin ekonomik yapısını ve sosyal dengelerini yansıtan en önemli göstergelerden biridir. Hem çalışanların temel yaşam ihtiyaçlarını karşılayabilmesi hem de işverenlerin maliyetlerini sürdürülebilir düzeyde tutabilmesi açısından dengeli bir seviyede belirlenmesi gerekir. Ancak bu dengeyi sağlamak, birçok faktörün göz önüne alınmasını gerektirir.

Öncelikle asgari ücretin temel amacı, çalışanların insanca yaşayabilecekleri bir gelire sahip olmalarını sağlamaktır. Bu nedenle, belirlenirken çalışanların barınma, beslenme, sağlık, eğitim, ulaşım gibi temel ihtiyaçlarını karşılayıp karşılamadığına bakılmalıdır. Bir kişinin ve ailesinin onurlu bir yaşam sürebilmesi için gerekli olan miktar, ekonomik koşullara göre değişiklik gösterir. Örneğin, bizim ülkemizdeki gibi enflasyon oranlarının yüksek olduğu bir yerde, asgari ücretin bu artışa paralel bir şekilde yükseltilmesi gerekir. Aksi takdirde çalışanların alım gücü düşer ve geçim sıkıntısı artar.

Diğer yandan, asgari ücretin işverenler üzerindeki etkisi de göz ardı edilmemelidir. Ücretlerin artması, işverenler için maliyetlerin yükselmesi anlamına gelir. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler, yüksek asgari ücretlerle başa çıkmakta zorlanabilir. Bu durum, işsizliğin artmasına veya kayıt dışı istihdamın yaygınlaşmasına yol açabilir. Dolayısıyla, asgari ücretin hem çalışanları hem de işverenleri koruyan bir düzeyde belirlenmesi elzemdir.

Bir başka önemli faktör, asgari ücretin bölgesel farklılıkları dikkate almasıdır. Büyük şehirlerde yaşam maliyetleri kırsal bölgelere göre çok daha yüksek olabilir. Bu nedenle, tek bir asgari ücret yerine bölgesel asgari ücret uygulamaları gündeme getirilebilir. Ayrıca, aile büyüklüğü, çocuk sayısı gibi kriterler de asgari ücretin hesaplanmasında dikkate alınabilir.

Sonuç olarak, asgari ücretin ne kadar olması gerektiği sorusu, tek bir yanıtı olmayan karmaşık bir konudur. Ancak temel prensip, hem çalışanların insanca bir yaşam sürmesini sağlayacak hem de işverenlerin rekabet gücünü koruyacak bir dengeyi yakalamaktır. Bu dengeyi sağlamak, sosyal tarafların, yani hükümet, işveren ve işçi sendikalarının bir araya gelerek ortak akılla hareket etmesini gerektirir. Adil bir asgari ücret, yalnızca çalışanların yaşam kalitesini artırmakla kalmaz, aynı zamanda toplumsal huzurun ve ekonomik istikrarın da teminatı olur.

Bu hafta içerisinde asgari ücret belirlenmiş olacak. Umut ediyorum ki asgari ücret her kesimi mutlu edecek bir rakam olarak belirlenir.