Türkiye Cumhuriyeti Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Şehit Gazi Birimi’nin organizasyonuyla düzenlenen "Milletin zaferi -Elimin Emeği Gözümün Nuru" projesi kapsamında Türkiye’nin dört bir yanından sanatçıların oluşturduğu eserler 15 Temmuz Pazartesi günü itibariyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Şeref Hölünde sergilenmeye başladı. Bu sergiye, Yalova’yı temsilen ilimizin Epoksi Sanatçıları Esra Seda Solak ve Vildan Şimşek’in "Yalova ve Yürüyen Köşk" isimli eseri dahil olarak serginin önemli bir parçası oldu.
Eser Nasıl Üretildi?
Doğanın eşsiz güzellikleri ile insan yaratıcılığının buluştuğu, modern sanatın sınırlarını zorlayan bu eşsiz tasarım, tamamen el işçiliği ve titizlikle üretildi. Her aşaması özenle düşünülen bu eser, Yürüyen Köşk'ün sembolik bir temsili ve derin anlamlar barındırıyor. Çınar ağacından iskeleye kadar her detay incelikle işlendi.
Deniz Efekti, epoksi sanatının ustalıkla kullanıldığı bir teknikle, dalgaların canlılığını ve denizin derin güzelliklerini yansıtan farklı mavi tonları ile hayat buldu. Sahil boyunca kırılan dalgaların gücünü ve doğanın çarpıcı zarafetini anlatan bu etki, izleyiciyi büyüleyici bir deneyime davet ediyor.
Eser, doğal unsurlarla da iç içe. Doğanın incisi zeytin ağacı ile Yalova'nın bereketli toprakları, kum, taş ve deniz kabukları ile sahilin doğal zenginliğini yansıtıyor. Çiçeklerin zarif dokusu ise tasarımın etrafını saran doğal güzellikleri vurguluyor, aynı zamanda Yalova'nın çiçek kenti kimliğine bir selam gönderiyor. Bu detaylar, doğanın eşsiz güzelliklerini ve insanın yaratıcılığının sınırlarını zorlayan modern sanatın muhteşem bir örneğini oluşturuyor.
Yürüyen Köşk (Tarihçesi)
Atatürk, 21 Ağustos 1929 tarihinde İstanbul’dan Bursa’ya gitmek üzere yola çıkar. Ertuğrul yatıyla Yalova açıklarından geçerken sahilde gördüğü ulu çınar O’nu çok etkiler. Tekneyle kıyıya çıkıp ağacın gölgesinde oturan Atatürk, çınarın yanına kendisi için küçük bir ev yapılmasını ister. Ahşap iki katlı bu ev 22 günde yapılarak 12 Eylül 1929’da tamamlanır.
1930 yılının yaz aylarında Atatürk Millet Çiftliği’ndeki köşküne gelir. Köşkün hemen yanındaki ulu çınar ağacının dallarını kesmeye çalışan bir bahçıvan ile karşılaşır. Ağacın dallarının binanın çatısına ve duvarına dayandığını öğrenen Atatürk o meşhur emrini verir: “Dal kesilmeyecek Köşk kaydırılacak!”
Bu emir üzerine 8 Ağustos 1930 tarihinde mimar ve mühendis ekipler tarafından başlatılan çalışma ile köşkün etrafı temel seviyesine kadar kazılır ve temelin altına tramvay rayları yerleştirilir. Köşk, raylar üzerinde yürütülerek 4.80 m. kadar doğuya kaydırılır. Böylece köşk yıkılmaktan, ağaç dalı da kesilmekten kurtulur. Çevre bilinçlenmesi konusunda bir ilk teşkil eden bu olaydan sonra yapının adı “Yürüyen Köşk” olur. Mustafa Kemal Atatürk, dönemin önemli Türk ve yabancı devlet adamlarını burada ağırlamış, Türkiye’nin siyasi ve toplumsal tarihine yön verecek önemli kararlarını yine bu köşkte almıştır.
2006 yılında restorasyonu yapılarak halkın ziyaretine açılan köşk bugün Yalova’nın en gözde mekanı durumundadır. Köşkü yılda yaklaşık 50 bin kişi ziyaret etmektedir.