Elliott Dalga Analizine Giriş başlıklı makalede hakkında genel bir bilgi vermiş olduğum Ralph Nelson Elliott (1871-1948)’un hayatında dikkatimi çeken husus, böyle bir kuramı geliştirirken Elliott’un 60 yaşlarında ve uzun bir hayat tecrübesine sahip oluşudur. Bu yaşına kadar muhasebecilik, yöneticilik yapmış, çok sayıda iş değiştirmiş, en son uğraştığı restoranlar ve büfelerin muhasebeleri ile ilgili bir kitap da yazmıştır. Bu tecrübelerden sonra ilgilenmeye başladığı borsada da yeni bir şeyler bulmuştur. 60 yaşından 77 yaşında ölünceye kadar bulmuş olduğu, keşfetmiş olduğu şeylerin peşinden gitmesi, bir çocuk heyecanı içinde koşturması gerçekten takdir edilmeyi hak etmektedir.
    Diğer taraftan fibonacci sayılarının bulunuşu, bu piyasada kullanılması serüveni de vardır. Elliott öncesi teknik analizler dow teorisi, gartley patern veya kelebek patern gibi temel olarak üçlü sayıma dayanmaktadır. Ancak bu inceleme şekli Elliott sonrası da tekrar gündeme gelmiş ve fraktal yapıları ortaya çıkaran ve Elliott’tan 60 yıl sonra konuyu inceleyen Mandelbrot’un sayımlarında kendini göstermiştir. Tuncer Şengöz Mandelbrot’un çalışmalarına ilişkin, “matematikçinin 3 yukarı – 3 aşağı, daha sonra tekrar 3 yukarı modeli gerçekçi değildir, burada matematikçi Mandelbrot’un doğru gözlemleyip yanlış modellediği piyasa hareketinin daha doğru tarifi ile karşılaşıyoruz: Ralph Nelson Elliott’ın matematikçiden 60 sene önce oluşturduğu Dalga Prensibi” diyerek kanaatini belirtmektedir.
    Bugüne kadar gerek fibonacci çalışmaları gerekse de Elliott Dalga Analizi çok incelenmiş ve geliştirilmiştir. Peki bu çalışmalara “geliştirme” denebilir mi? Kanımca geliştirme demek eksiklerin tamamlanması ve mükemmele doğru yol alınması anlamına gelinmektedir. Bugüne kadar bu konular üzerinde çalışanların gittikçe çok daha mükemmel sayımlar yapmaları, piyasanın çıkış ve inişlerini daha keskin ve belirgin bir surette tespit edebiliyor olmaları gerekirdi. Halbuki sonuçta böyle bir keskinlik ve isabet oranı bulunmamaktadır. Fakat çok miktarda yapılan yanlış sayımlar veya yanlış tahminler bulunmaktadır. Buna bugün Elliott Dalga Sayımı’nın dünyadaki gurusu denebilecek Robert Prechter da dahildir. Belki Tuncer Şengöz hoca da yaptığı çalışmalarda çok sayıda yanılgılarla karşılaşmıştır.
    Kanımca burada dikkat edilmesi gereken husus, bu Elliott Dalga Sayımları ve fibonacci oranlarının kullanımı tam bilinemeyecek bir gizem midir, yoksa hareketli ve değişken dünyaya bir şekil vermeye çalışmanın bir yöntemi midir, onun ortaya konması gerekmektedir. Görülen o ki, bu ancak bir yöntemdir, ama doğruya daha yakın duran, isabet oranı daha yüksek, piyasa işleyiş mantığına daha fazla uygun olan, tanımlanabilen, açıklanabilen bir yöntemdir.
    Varılmak istenen hedef nedir? Tabii ki kar etmektir. Piyasanın yönünü ve dönüm zamanlarını bularak bundan faydalanmaktır. Elliottçular daimi olarak doğruları bulsalar ve bunları basın yayın vasıtasıyla açıklasalar, piyasa da bu söylenenlere göre inişler ve çıkışlar gerçekleştirse ne kadar neşeli olurdu. Peki o zaman, büyük yatırımcılar, yatırım şirketleri ve aracılar nasıl kazanacaklardı? Gerçekte piyasa onların ellerinde bir oyuncak değil mi? İstedikleri şekilde piyasaları indiren ve çıkaran onlar değil mi? Bunun gibi durumları ve ayrıca beklenmeyen durumları ifade edebilecek teknik analiz yaklaşımı, herkesin işine geldiğinden dolayı, Elliott Dalga Sayımı ve Fibonacci analizidir. Tabii ki piyasa yapıcılar da bu sayım ve oranları kullanarak karlarını en fazlaya çıkarmaya çalışmaktadırlar. Buna ilave olarak diğer analiz metodlarının ve bütün basın yayın yöntemlerinin aktif olarak piyasa yapıcılar tarafından kullanıldığını da kabul etmek gerekiyor.
    Buradaki gerçek soru ise şudur:
    Peki bütün bu bilinen hususlardan biz nasıl yararlanacağız?
    Soru: Her tahmin doğru çıkar mı?
    Cevap: Şüphesiz hayır. Bu nedenle stratejileri iki yönlü olarak belirlemek gerekmektedir. Önemli olan isabet oranının yüksekliğidir. Kritik zaman ve fiyat hedeflerine yaklaşıldığı zamanlar risk azaltılmalıdır. Genel olarak da riski az marjı geniş tutmak daha isabetli olur.
    Soru: Piyasa yapıcılar isabetli tahminlerde bulunan bazı uzmanları okuyarak beklentinin tersine piyasayı oluşturabilirler mi?
    Cevap: Şüphesiz, oluşturabilirler. Sadece bazı uzmanların değil, konuya ilişkin çalışma yapan kim olursa olsun, teknik analiz yapan, indikatör, expert vs. üreten herkes için geçerlidir.
 
Sami Erdener