CHP Özgür Özel ile DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, CHP Genel Merkezi'nde bir araya geldi. Babacan ve heyetini CHP Kültür ve Turizm Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülşah Deniz Atalar karşıladı. Yaklaşık 1 saat 30 dakika saat süren görüşmede enflasyon, sığınmacı sorunu ve yeni anayasa konularının ana gündem maddeleri olduğu öğrenildi.
Özel, görüşmenin son derece verimli geçtiğini ifade ederek, daha önce sürdürülen iyi ilişkileri teyit eden ve bundan sonrası için de Türkiye'nin yararına olan her türlü konuda iş birliği yapılabileceğini gösteren bir toplantı olduğunu kaydetti.
“Enflasyon, sığınmacı sorunu ve yeni anayasa görüşmemizin gündem maddeleri oldu”
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ise görüşmede enflasyon, sığınmacı sorunu ve yeni anayasa konularının görüşüldüğünü dile getirerek, “Enflasyon, ekonomik sıkıntıların geniş kesimlere daha fazla yayılması ve sosyal ayağı olmayan bir ekonomik modelin son bir yılda uygulanmaya çalışılması gündemimizin ilk maddesi oldu. İkinci önemli gündem maddemiz ise sığınmacı sorunu ve bu bağlamda Suriye idi. Bu sorunun çözümüyle alakalı genel başkanın Suriye rejimi ile temas programı ve Esad'la görüşme planı son derece kıymetli. Türkiye'de sadece iktidarın değil, ana muhalefet partisinin de Suriye ile bir normalleşme iradesini ortaya koyması, bizim dış politikamız ve bölgemizin ilerideki istikrarı, barışı ve huzuru açısından son derece kıymetli. Suriye konusunda geniş kapsamlı bir değerlendirme yaptık. Suriye sorununun çözümünün Türkiye'deki sığınmacı sorununun çözümü için de önemli bir perspektif olduğunu teyit ettik. Üçüncü önemli gündem maddesi ise TBMM Başkanı Kurtulmuş'un başlattığı yeni anayasa arayışı oldu. Dün Meclis Başkanı ile beraber bir toplantı gerçekleştirdik. Yeni anayasanın ana sütunlarının ne olması gerektiğini kendisine ilettik. Bugüne kadar anayasa ile ilgili yapılan çalışmaları kendisine emanet ettik. Anayasa çalışalım ama anayasayı bir üst hukuk normu olarak kabul eden ve anayasayı bağlayıcı bir hukuk normu olarak bilen ve anayasaya bağlı bir iktidarın öncelikle Türkiye'de olmasının yarınlarıyla alakalı önemli olacağını kendisine ifade ettik. Yeni anayasa ile alakalı önümüzdeki süreçte de DEVA ve CHP arasında bir diyaloğun olmasının kıymetli olacağını beraberce değerlendirdik” ifadelerini kullandı.
İki genel başkan açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı.
“Emeklilerimize verilen artışlar TÜİK enflasyonunun bile altında”
Bir gazetecinin en düşük emekli maaşına yapılan zammı sorması üzerine Babacan, “Milletin bildiği, yaşadığı gerçek enflasyonu örtmeye çalışan bir yönetim anlayışı var. TÜİK'in yönetimi derhal değiştirilmeli ve TÜİK'e mutlaka bir dış denetim mekanizması kurulmalı. Bu sağlanmadan açıklanan enflasyon rakamlarına güven olmaz. Açıklanan enflasyon rakamlarına güven olmadığı sürece Merkez Bankasının hangi enflasyonla mücadele ettiği hususunda kendisini anlatması zor olur. Son 5-6 yıldır çok büyük bir haksızlık var. Sabit gelirli, Türk lirası cinsinden para kazanan herkes mağdur olmuş durumda. Bırakın gerçek enflasyonu, TÜİK enflasyonu karşısında dahi büyük bir mağduriyet var. Emeklilerimize verilen artışlar ortalamada baktığınızda TÜİK enflasyonunun bile altında kalmış durumda” cevabını verdi.
“En düşük emekli maaşının 12 bin 500 liraya çıkarılması, geçinemeyen emeklilerle dalga geçmektir”
Özel ise emeklilere yapılan zamla ilgili, “Biz en düşük maaşın asgari ücretin altında olmaması gerektiğini savunuyoruz. Bugün gelinen noktada en düşük emekli maaşının 12 bin 500 liraya çıkarılması, geçinemeyen emeklilerle dalga geçmektir. Bugün asgari ücret düzeyine çıkarılmayan her rakam emeklinin cebinden bir şeyler almaktır” dedi.
“Soruşturmanın sonunda kimin vebali olduğu ortaya çıkacak ve hesap verecek”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İzmir'de 2 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan elektrik akımı olayına yönelik “Vebali olanlar çıkıp bir kez olsun milletten özür dilemedi” sözlerinin sorulması üzerine Özel, “Ben İzmir'deki olay yaşandığı anda üç telefon açtım. Telefonlarından ilki İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımızaydı, ‘Soruşturmada savcılıkla tam bir iş birliği yapın' dedim. Belediyenin de sorumluluk alanında olan bir mazgal var ve orada kusur bizdeyse ortaya çıkacak. Kusurun sahipleri hesap verecekler. Biz de tekrarlanmaması için hangi tedbir alınacaksa bunun arkasında duracağız. Soruşturma açılmış, soruşturma sürüyor. Dikkatle takip ediyoruz ve savcılıkla tam bir iş birliği halindeyiz. Soruşturmanın sonunda kimin vebali olduğu ortaya çıkacak ve hesap verecek. Eğer suç bizdeyse biz çıkar üzerimize düşen sorumluluğu yerine getiririz” diye konuştu.
Özgür Özel: ''CHP'li belediyeler bunu yapmayacak''
“Bu kanun teklifinde, 2028 yılına barınak yapma yükümlülüğünü erteliyor. Bu şu demek: ‘Para yok. Sorumluluk sizde. Yetki sizde. Hayvanlar sokakta. Katledin onları.’ CHP’li belediyeler bunu yapmayacak elbet. Ama bunu yapacak birçok belediye başkanı çıkacak. Muğlak ifadeler var. Kamu güvenliği tehdit altındaysa diyor. Birisine göre bir tek köpek bile kamu güvenliğini tehdit ediyor olabilir. Bunun tarifi nedir? Kamu güvenliğinin tehdit altında olup olmadığına kim karar verecek. Engelli hayvanların doğrudan itlafının önünü açan çok kötü kullanılmaya müsait bir ifade var. Bu yüzden biz buna karşı, hayvan hakları yasasında CHP grubu kırmızı alarmdadır. En üst düzey kırmızı alarmdadır. Çok özel ve sağlık sorunlarına dayalı ve birinci derece akrabaların sağlık sorunlarına dayalı mazeretler hariç, grubumuz Meclis’te mücadelesini sürdürecektir. Kırmızı alarm halindeyiz. Bu yasanın yasalaşmaması, çoğunluk gücüyle yasalaşıyorsa da tarih önünde biz sorumluluklarımızı yerine getirmek üzere gereğini yapacağız.
''Soyadı konusunda karar kadınlarındır''
Bir diğer hassasiyet duyduğumuz konu da düzenlemesi gündemde olan kadınların dilediği soyismini kullanabilmesi konusundaki düzenlemedir. Anayasa Mahkemesi (AYM), kadına kendinin ilk soyadını, eşinin soyadını ya da bunları birlikte kullanmak konusunda özgürlük alanını tayin etmiş, bu konuda Meclis’i görevlendirmiştir. Şimdi dönüp yeniden kadına ya kendi soyadını ya da eşinin soyadını ya da önceki soyadıyla eşinin soyadını kullanma gibi bir dayatma getirmektedir. Bu konuda karar kadınlarındır. CHP’nin de bu konudaki tutumu kadın haklarından ve bu alanda örgütlü olan derneklerin ve bu konuda mücadele eden kadınların kararlılığının arkasındayız. Bu konuda da kırmızı alarm durumundayız."
Babacan, her ise konuyla ilgili olarak , “Meclis’te şu an sokak hayvanlarına yönelik komisyonda teklif görüşülmeye başlandı. Muhalefetin itirazlarının gölgesinde görüşülüyor şu dakikalarda. Sizin muhalefet olarak hangi adımlarınız olacak? Hangi argümanlar öne sürülecek” sorusuna yanıt olarak:
“Nasıl yanlış kararlarla, ihmallerle tek elden yönetim yanlışlarıyla ülkede enflasyon patladıysa Türkiye'de sokak hayvanlarının sayısında da bir patlama söz konusu. Meclis’e bir tasarı gelmiş durumda. Arkadaşlarımız bunu çok yakından takip ediyorlar. Burada bir yandan sokaklarımızı daha güvenli hale getirirken bir yandan da hayvan hakları konusunda vicdani duruşumuzu asla kaybetmeden çözüm bulmak gerekiyor. Çok detaylı bir konu. Kolay bir konu değil. Çünkü problem büyümüş durumda. Önce ‘Problemi niye bu kadar büyüttün? Niye hiçbir şey yapmadın’ diye iktidara sormak lazım. Bir de bu yasada bir şunun takipçisi olacağız: İktidar bu işi yerel yönetimlere havale edip ‘Bundan sonra bu sorun benim değil. Yerel yönetimin, belediyelerin sorunudur’ diyebilir. İktidarın hem planlama, düzenleme görevi vardır hem de yerel yönetimleri denetleme görevi vardır. ‘Bu belediyenin işi, bana ne’ diyemez. İçişleri Bakanlığı üzerinden belediyeleri denetlemesi gerekir. Onun için bu yasal düzenlemede iktidarın sorumluğuğu başkalarına ciro etmesine izin vermeden akılcı bir çözüm için ne gerekiyorsa bizim milletvekillerimiz konunun çok yakından takipçisi olacaklar.”