Yalova Ulusal Belgesel Film Festivali’nin “Yalova Kültürel Miras ve Belgesel Film” kategorisindeki finalistlerden biri olan ve izleyiciler tarafından büyük bir beğeni kazanan “Kocadere 1921”, festival sona ermesine rağmen farklı yerlerdeki gösterimlerine devam ediyor. İstiklal savaşı döneminde geçen ve Kocadere Köyü’ndeki halka karşı Rum çetelerin gerçekleştirdiği katliamının anlatıldığı belgesel filmi son olarak Yalova Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet 3. Sınıf öğrencileri “Sosyal Hizmetlerde İletişim ve Halkla İlişkiler” dersinde izlemişlerdi. Derse giren Yalova Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sema Sağlık’ın yeniden daveti üzerine Yalova Üniversitesi kampüsüne giden filmin yönetmeni Sezgin Altınel, Sosyal Hizmet 3. Sınıf’ın İkinci Öğretimine konuk oldu ve ortaya çıkardığı eseri öğrencilerle birlikte izledi.
Film gösterimi sona erdikten sonra söz alan Yönetmen Altınel, filmin çıkış hikayesini anlattı ve tarihsel sorumluluğa dikkat çekerken, öğrencilerin merak ettiği soruları cevaplandırdı.
“Kocadere’yi Yunan toprağı haline getirmek istediler”
Yalova’da doğup büyüdüğünü ve Yalova tarihine dair bir şeyler yapmak istediğini söyleyerek sözlerine başlayan Yönetmen Altınel, “Biz bu olayı Kocadere üzerinden anlattık ama o dönem Yalova genelinde maalesef bu tarz katliamlar gerçekleşmiş. Biliyorsunuz bizim önümüze sözde Ermeni Soykırımı gibi iddialar konuluyor. Bize de o dönem soykırım hareketinin yapıldığını göstermek istedik” dedi. Gerçekleştirilen katliamın amacından bahseden Altınel, “Köydeki Rum ve Türk nüfus dengesini bozarak, Rumların fazlalık olduğunu göstermek istediler ve köyü Yunan toprağı haline getirmeyi amaçladılar. Bu katliamalar o dönemde var olan uluslararası komisyonun gözünün önünde gerçekleşiyor. Şu anda Gazze’de yapılanlara ses çıkarılmadığı gibi o dönemde yapılanlara da ses edilmiyor” şeklinde konuştu. Olayın olduğu dönem 1. ve 2. İnönü Savaşlarının gerçekleştiği zamanla paralel olduğu bilgisini veren Altınel, “Bu yüzden köyde kendini savunabilecek kimse kalmıyor. Ağırlıklı olarak yaşlılar, kadınlar, çocuklar ve bebekler var. Fiilen bir mücadele var ama silah çok kısıtlı. Biz de bu yüzden bu olayı anlatmak istedik ve tarihimize bir nokta bırakmayı amaçladık” ifadelerini kullandı.
“Öğrenciler, askeri sosyal hizmetin ne kadar kapsamlı bir alan olduğunu daha iyi anladı”
Sınıfındaki film gösterimine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sema Sağlık, “Öğrencilerimiz, “Kocadere 1921” filmiyle askeri kültürün sosyal hizmet ile ilişkisini öğrenirken, askeri sosyal hizmetin yaklaşım ve modellerini de keşfetme fırsatı buldu. Ayrıca, askeri sosyal hizmet uzmanlarının rol ve işlevleri, askerler ve ailelerine yönelik sosyal hizmet uygulamaları, şehit asker aileleri ve gazilere yönelik hizmetler ele alındı” dedi. Doç. Dr. Sağlık, askerlerde fiziksel ve ruhsal yaralanmaların yanı sıra rehabilitasyon süreçlerinden bahsederek, “Askerler ve ailelerine hizmet veren kuruluşlar ile sosyal haklar konusunu da derinlemesine konuştuk. Bu bilgilendirici sunum sayesinde öğrenciler, askeri sosyal hizmetin ne kadar kapsamlı ve çok yönlü bir alan olduğunu daha iyi anladı” şeklinde konuştu.
