Basın metninde, “Biz KESK olarak en başından beri kamu işvereni olan hükümetin, geçtiğimiz 6 dönem boyunca yaptığı gibi bu dönem de masaya, tutmayan enflasyon hedeflerini, TÜİK sahte enflasyon rakamlarını temel alan bir maaş artış teklifi ile gelmesi durumunda üretimden gelen gücümüzü kullanacağımızı ilan ettik. Ne yazık ki hükümet bu kez bizi yanılttı. Açıkçası biz bile bu kadarını tahmin etmiyorduk.

Dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı Temmuz 2023 itibari itibari ile 38 bin TL’ye ulaşmıştır. Buna rağmen kamu işvereni 2 gün önce açıkladığı teklifi ile mevcutta 22 bin TL olan eşi çalışmayan, iki çocuklu bir en düşük kamu emekçisi maaşının tam iki yıl sonra 30 bin 425 TL olmasını vaat ediyor. Yine bugün 20 bin 350 TL olan bekar en düşük kamu emekçisi maaşının ise iki yıl sonra 28 bin 145 TL arasında olmasını vaat ediyor. Üstelik iki yıl sonrasına havale edilen bu rakamların içinde taban aylığımıza yansıtılmayan, dolayısıyla emekli aylıklarımıza yansıtılmayan ilave seyyanen ödenek tutarlarının olduğunu açıklıyor. Birileri ise çıkmış hala “hükümetin teklifini revize etmesini bekliyoruz” diye dem vuruyor. Bizleri bu kadar aşağılayan bir teklifi üç beş puan arttırarak revize temek mümkün değildir. İktidarın kendi enflasyon hedeflerinin bile altında kalan, TÜİK’in sanal rakamlarına dayalı bu teklif bizim için yok hükmündedir.

Sevgili kamu emekçileri, sevgili emekliler. Kamu işvereni olan iktidarın toplu sözleşmeye ilişkin ilk teklifini duydunuz, öğrendiniz. Yıllardır önümüze konulan bu tutmayan hedeflerin, suni TÜİK rakamlarına dayalı bir elin parmak sayısını geçmeyen yüzdelik artışların faturasını hepimiz maaşlarımızda her yıl daha fazla erime, daha fazla yoksullaşma, daha fazla güvencesiz hale getirilme ile ödedik. Ödemeye de devam ediyoruz.

Ne yazık ki bizim dışımızda, KESK dışında diğer konfederasyonlar bu tuzağa dikkat çekmedi. Görmezden geldiler. Hala görmezden gelmeye devam ediyorlar. Hepimize dayatılan bu yoksulluğa dur deme vakti gelmedi mi? Bugün ya bizleri yok sayan yoksulluk, sefalet, güvencesizlik, teklifine boyun eğeceğiz. Ya da hangi sendikaya üye olursak olalım kamu emekçisi ile emeklisi ile “hak verilmez, mücadele ile alınır” diyerek ortak sorunlarımız, taleplerimiz için mücadeleyi yükselteceğiz. Bizler sustukça, yetkimizi başkalarına teslim ettikçe başımıza nelerin geldiğini geçtiğimiz 6 toplu sözleşmede gördük. Kamu işvereni olan hükümetin sesimize kulaklarını kapatamaması, üzerinde pazarlık yapılabilecek yeni ve gerçek bir teklif sunması bizlere bağlı.

Bunun için KESK olarak hükümetin hepimize sefalet-yoksulluk ve güvencesizlik dayatan ilk teklifine karşı ilk uyarımızı yapıyoruz.” ifadelerine yer verildi.

Tuğba ALTIN/Haber

KESK, yoksulluğa DUR dedi (5)KESK, yoksulluğa DUR dedi (3)KESK, yoksulluğa DUR dedi (4)KESK, yoksulluğa DUR dedi (2)

Editör: Rümeysa Şahin