Yalova Gazetesi olarak “Kısa Kısa Gündem” serimizle birlikte birbirinden farklı konularda yaptığımız haberleri siz değerli takipçilerimizle buluşturmaya devam ediyoruz. Bu serimizdeki son konuğumuz ise Yalova İl Müftüsü İlyas Yılmaztürk oldu. Daha önce üç ayların başlangıcı üzerine gazetemize konuşan İl Müftüsü İlyas Yılmaztürk bu kez de özellikle Türkiye’deki Müslümanlarca büyük önem verilen Berat Kandili hakkında bilgi verirken günün anlam ve öneminden bahsetti.
“Allah’ın rahmetinin genişliğine dikkat çekiliyor”
Berat kelimesinin “Beraat” kelimesinin Türkçeleşmiş hali olduğunu söyleyerek konuşmasına başlayan İl Müftüsü Yılmaztürk, “Sorumluluktan kurtulmak anlamına gelir. Mahkumlar beraat ettiğinde de bu terim kullanılır. O kelimenin Arapça’dan Türkçeye çevrilmiş, Türkçeleşmiş haliyle sorumluluktan kurtulmak, af olmak anlamını taşır” dedi. İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in üç aylara büyük önem verdiğini belirten İl Müftüsü İlyas Yılmaztürk, “Bu üç aylarda kandiller vardır. Kandillerin dört tanesi bu üç aylar içindedir: Regaip Kandili, Miraç Kandili, Berat Kandili ve Ramazan ayında Kadir Gecesi ile bu kandiller meselesi tamamlanmış olur. Bu itibarla Efendimiz aleyhissalatu vesselam, Şaban ayının 15. gecesinde, Allah Teâlâ’nın rahmetinin çok geniş olduğuyla ilgili ifadeler kullanmıştır. Hatta şu cümle vardır: “Kelp kabilesinin koyunlarının kılları sayısınca Allah Teâlâ insanları affedecek.” Yani milyonlarca insan affedilecek demektir. Kelb kabilesi, o dönemde koyun sürülerinin çok fazla olduğu bir kabileydi. Burada, Allah’ın rahmetinin genişliğine dikkat çekilmektedir. Dolayısıyla bu geceye teşvik vardır. Peygamberimizden bugüne kadar bu geceye yönelik teşvik edilmiştir. Ancak kandil olarak isimlendirilmesi Osmanlı döneminde başlamıştır. Minarelere kandil konduğu için bu isim verilmiştir. Ama "Mübarek Gece" kavramı, Peygamber Efendimiz zamanından beri var olan bir kavramdır. Aslında bütün olay Ramazan’da bitiyor. Kur’an-ı Kerim Ramazan ayında indirildiği için, Allah Teâlâ bu ayı 11 ayın sultanı olarak bize adeta 81 ömre bedel bir ömür olarak ifade etmektedir. Bu ay, öncesindeki kandillerle bir hazırlıktır. Örneğin, önemli bir tören ya da milli bayramlar öncesinde, öğrenciler ve askeri birlikler provada bulunurlar” şeklinde konuştu.
“Süreklilik arz eden bir dini hayatımız olsun”
Müslümanlarca kutlanan kandillerin Ramazan ayı için bir prova niteliği taşıdığını vurgulayan İl Müftüsü Yılmaztürk, “Ramazan ayını karşılamadan önce, son olarak Allah’a yalvararak affedilmiş bir şekilde Ramazan’a gireriz. Bu, bir nevi günahlardan arınma anlamına gelir. Beraat etme, sorumluluktan kurtulma, yükümüzden kurtulma ve temiz bir kalple Ramazan’a başlamaktır” ifadelerini kullandı. Berat Kandili’nin diğer Müslüman ülkelerde de kutlanıp kutlanmadığına dair soruya cevap veren İl Müftüsü Yılmaztürk “Farklı şekillerde kutlamalar vardır. Aynen bizim gibi hatta bizden daha fazla Afrika’daki bazı ülkelerde kutlamalar yapılır. Türkiye’de kendi milletimize özgü bir kutlama şekli vardır. Ancak bazı ülkelerde bu geceleri her geceyi aynı kabul eden anlayışlar da vardır. İşte aslında bizim itiraz ettiğimiz şey budur. Biz diyoruz ki: "Bir gece olayı yapmayalım, her zaman düzgün olalım. Her zaman Allah’a yalvaralım, her zaman yakaralım. Hakkına riayet edelim, insanlık onurunu ayakta tutalım. Yani şöyle inişli çıkışlı bir dini hayatımız olmasın, süreklilik arz eden bir dini hayatımız olsun. Biz bunun gayreti içerisindeyiz. Buna itiraz edenler de var. Mesela, bu gece kandil akşamı camileri dolduruyoruz ama ertesi akşam camideki cemaat, bir önceki akşamın onda biri kadar oluyor. Biz diyoruz ki, ibadet hayatı sürekli olsun. Çünkü ölümlü insanlarız, dünyadan ne zaman ayrılacağımızı bilmiyoruz. Dünya bir imtihan sahnesidir ve bu sahnede biz imtihan oluyoruz” dedi.
“Günahlara bulaşmayalım, kul hakkına girmeyelim”
İnsanlığın dünyada yaşarken bir imtihan için olduğunu hatırlatan İl Müftüsü Yılmaztürk, “Bu sahneyi iyi değerlendirmeliyiz. Verilen süreyi iyi kullanmalıyız. Bu anlamda, bu özel akşamlara gösterdiğimiz hassasiyeti diğer zamanlarda da gösterelim. Ramazan’daki hassasiyetimizi, bayram gelince bozmamaya çalışalım. Yeniden günahlara bulaşmayalım, kul hakkına girmeyelim. İnsan haklarına girmeden ibadetlerimizi yaparak ömrümüzü sürdürelim. Sürdürülebilir bir dini hayatı, tıpkı bedeni hayatımız gibi sürdürmeliyiz. Nasıl her gün ortalama aynı şekilde besleniyorsak, manevi olarak da her gün aynı düzeyde beslenmeye gayret etmeliyiz” şeklinde konuştu. Konuşmasının sonunda Yalova halkına mesajlar veren İl Müftüsü Yılmaztürk, “Saygıdeğer Yalovalılar, Allah’ın selamı üzerinize olsun. Cenab-ı Hak yar ve yardımcımız olsun. Manevi hayatımızı sürdürmeye devam edelim, gevşeklik göstermeyelim. Vademiz dolabilir ve o anda hazırlıklı olalım. Göç ederken elimizde bir bohçamız, valizimiz olsun. Çünkü biz ölürken aslında uyanıyoruz. Dünyada rüya gördüğümüzde rüyada olduğumuzu bilmeyiz, uyanınca anlarız. Ölünce de, dünyanın bir rüya gibi olduğunu anlayabiliriz. Ölünce uyandığımızda pişman olmayalım, "Keşke şunları yapsaydım" demeyelim. Şimdiden yapmamız gerekenleri yapalım. Nereye boşluk bıraktıysak, herkes kendini bilir. Maddi görevlerimizi yerine getirdiğimiz gibi, manevi görevlerimizi de yerine getirelim. Devletimize ve milletimize karşı görevlerimizi yerine getiriyoruz. Her insan mesela vatan borcunu ödemek için askere gider. İşte vatan borcunu ödediğimiz gibi, Allah’a karşı olan borçlarımızı ve kullara karşı borçlarımızı ödeyerek bu dünyadan göçebilmenin gayreti içerisinde olalım. Bütün halkımızın kandilini tebrik ediyor, huzurlu bir şekilde Ramazan’a girmelerini yüce Rabbimden niyaz ediyorum. Allah’a emanet olun” diyerek sözlerine son verdi.