Merkez üssü Kahramanmaraş (Pazarcık) olan saat gece 04.17’de ilk olarak 7,4 olarak duyurulan ve daha sonrasında revize edilen bilgi 7,7 olan depremde başta hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarını kaybedenlere başsağlığı ve deprem kazazedelerimizede tez zamanda sağlık ve sıhhat diliyorum… Umuyorum ki bu zor durumun akabinde artık daha fazla can kaybı olmaz ve tüm bu depremlerin akabinde daha fazla can kaybı yaşamadan yaralarımızı sarmaya başlayabiliriz.
Üzerinde bulunduğumuz coğrafya üzerinde biliyoruz ki artık deprem bizim için kaçınılmaz olmuş vaziyette fakat kesinlikle can kaybı bizim için zorunlu bir durum değil.
Her ne kadar deprem önlenebilecek türden bir doğa olayı olmasa da biz insanlar olarak önlemlerimizi çok daha erken safhalarda almayı başarabilirsek, depremin bize yaşatacağı acıları en aza indirgemiş oluruz.
Bugünkü yazımda depremi daha yakından tanıyıp korunabilmek adına neler yapabileceğimizi, ne tür önlemler alabileceğimize dair bazı şeyleri sizlerle paylaşmak istiyorum.
Deprem, “yerkabuğundaki kırılmalar dolayısıyla anlık olarak meydana gelen ve dalgalar halinde gerçekleşen, etkisi olduğu yerleri bu dalgalarla sarsan doğa olayıdır.”
Yerkabuğunun oluşturucusu olan levhaların yaptığı hareketler depreme sebep olur örneğin; levhaların birbirilerini sıkıştırması, birbirilerinin üstüne çıkması yahut altına girmesi yönlü hareketler depreme sebebiyet veren yegane gerekçelerdir.
Depremin sonucunda ise yine gerekli önlemler alınmazsa insanoğluna ve çevresine birçok zarar gelmektedir. Her ne kadar depremin anlık bir olay olduğundan bahsetsek de depremin akabinde olan olayların zararını daha uzun vadede yaşamaktayız. AFAD’ın da belirttiği gibi; “depremdeki ölümlerin önemli kısmını bulunduğu binaların içinden kaçmaya çalışan insanların enkaz altında kalması” oluşturmaktadır.
Tüm bu depremlerde oluşan birçok farklı etkileşim olmuştur, artçı sarsıntıların sebebiyet verdiği heyelan ve çığlara da rastlamaktayız ve bu olaylar gibi mevcut yanardağların sarsıntılarla faaliyete geçmesi insanlara zorluk çıkarmıştır her ne kadar doğasal bu olaylara müdahale etmek bizler için zordur fakat deprem etkisindeki elektrik hatlarının, doğalgaz boru hatlarının gördüğü zarar sonrası çıkardığı yangınlar da başta olmak üzere zararı en aza indirgemek için yapabileceğimiz o kadar çok şey var ki…
Artık bunca zor depremi yaşamış bir ülke olarak farkında olmalıyız ki bize zarar veren durum deprem değil tedbirsizlik olmuştur ve biz gereken yere gereken tedbirleri almadığımız müddetçe bu zararları her depremde yaşamakla mükellef olacağız.
Depreme yönelik alınması gereken önlemler ise:
1-) İçerisinde yaşanılması düşünen binanın yapılacağı bölge özenle seçilmelidir örneğin kayma ihtimali yüksek olan yerler, ovalık bölgeler tercih edilmemelidir.
2-) Yapılar depreme dayanıklı şekilde inşa edilmiş olup İnşaat Yönetmeliğine uygun yol izlenerek kuvvetli ve dayanıklılığı yüksek yapılar oluşturulmalıdır.
3-) Aşırı derecede kar yağışı alan yerlere bina yapılmamalıdır.
4-) Depreme yakalandığınız ortamdaki eşyalara dikkat edilmeli özellikle sabitlenmemiş dolaplardan ve raflardan kesin suretle uzak kalınmalı.
5-) Patlayıcı, yanıcı özelliğe sahip olan maddeler sabitlenmiş olup kırılmayacak şekilde muhafaza edilmelidir.
6-) Gaz kaçağı oluşumuna ve yangına karşın gaz vanası ve elektrik sigortaları kapatılmalıdır.
8-) Her türlü yaşanabilecek sıkıntıya yönelik temel gıda ve ihtiyaçlara yönelik bir çanta hazırlanmalıdır ve içerisine (iklime uygun giysiler, uyku tulumu veya battaniye, çakı, makas, düdük, el feneri, pilli radyo, yedek piller, kişiyi yada kişileri idare edebilecek yeterlilikte yiyecek ve içecek) konulmalıdır.
Tekrardan, depremden etkilenmiş olan Kahramanmaraş, Gaziantep, Malatya, Batman, Bingöl, Elazığ, Kilis, Diyarbakır, Mardin, Siirt, Şırnak, Van, Muş, Bitlis, Hakkari, Osmaniye, Adana ve Hatay’daki depremzedelere tez zamanda şifa, hayatını kaybetmiş kişilere ise Allah’tan rahmet diliyorum. Umuyorum ki daha fazla can kaybı olmadan bu durumun da üstesinden gelebiliriz, dualarımız sizinle.